MHP Grup Başkanvekili Vural Açıklaması
"İsrail'in çoluk çocuk demeden katliam yaptığı bu saldırıları MHP olarak kınıyoruz ve lanetliyoruz" "BM, İslam Konferansı Teşkilatı hemen toplanmalı ve bu saldırıların durdurulmasını temin etmeli" "Bu konuda somut, siyasi, ekonomik, sosyal tedbirler ve yaptırımlar uygulanmalı. Gerçek anlamda yapılacak.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP olarak İsrail'in çoluk çocuk demeden katliam yaptığı bu saldırıları kınadıklarını ve lanetlediklerini söyledi.
Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze'ye yönelik kara harekatının, bir kara harekatı değil, kıyım ve oradaki Filistinliler'i yok etmeye yönelik bir harekat olduğunun gayet açık ve net görüldüğünü söyledi.
Bugün TBMM'de siyasi partilerin oybirliğiyle dünya kamuoyuna yönelik bir ortak bildiri yapılacağını umut ettiklerini ifade eden Vural, "Bu konuda iktidarı, muhalefeti hakkın, haklının yanında olmamız gerekiyor. Bu süreçle ilgili Türk milletinin, insanlığın hissiyatına tercüman olmamız gerekiyor" dedi.
Bu konuda kararlı olduklarının altını çizen Vural, İsrail'in çoluk çocuk demeden katliam yaptığı bu saldırıları MHP olarak kınadıklarını ve lanetlediklerini vurguladı.
"İsrail saldırıyor, Filistin direniyor, dünya izliyor" diyen Vural, Birleşmiş Milletler (BM) ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın hemen toplanması ve bu saldırıların durdurulmasının temin edilmesi gerektiğini söyledi.
İsrail'in Gazze saldırısının Ortadoğu'da nelerin olup bittiğinin yeniden düşünülmesi açısından önemli olduğunu ifade eden Vural, "Ortadoğu'da atılan adımların, yaşananların kimin işine geldiğini, kime hizmet ettiğini, kime yaradığını ortaya koyuyor. Arap baharının da kime yaradığını herkese gösterdi" diye konuştu.
İslam dünyasının Fas'ta, Libya'da, Tunus'ta, Suriye'de, Irak'ta ve Mısır'da yaşanan kaosta kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılırken, bunu fırsat bilen İsrail'in Gazze'de saldırdığını anlatan Vural, şöyle devam etti:
" İsrail'in elini kolunu sallayarak Gazze'ye girmesinde gerçekten oluşturulan bu dış politika ortamının önemli bir etkisi vardır. Bütün ülkeler kendi derdine düşmüştür. Böylesine bir ortam aslında bilerek, istenerek hazırlanmıştır. Tablo budur.
Türkiye'nin dış politikadaki hataları da gözardı edilmemelidir. Herkes elini başına alıp düşünmeli. Arap baharıyla ilgili koşa koşa gidip ABD'ye brifingler verenler bu tablo karşısında ne yapıyor merak ediyorum. Ey Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı, Büyük Ortadoğu ne oluyor? Büyük Ortadoğu'da kan var, gözyaşı var. Müslümün Müslüman'ı kırıyor, öldürüyor. Ey BOP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ey Yahudi cesaret madalyalı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekten İslam dünyasında kan var ve bütün Müslümanlar'ın gözlerinde yaşlar var. Dış politikanın oluşturduğu böyle bir ortam karşısında herkesi bir kez daha tutumunu gözden geçirmeye davet ediyoruz."
"İsrailli bakanlarla gizli görüşen sen değil miydin?"
"Ortadoğu'yu ateş topuna çeviren gelişmelere ön ayak olanların utanmadan, sıkılmadan birtakım açıklamalar yaptığını" ifade eden Oktay Vural, "Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ' İsrail Dışişleri Bakanı'nı hiçbir zaman ciddiye almadım' diyor. Yalandan kim ölmüş. Bırak ciddiye almamayı, 2010'da Brüksel'de otel odalarında İsrailli bakanlarla gizli görüşen sen değil miydin?" diye konuştu.
Vural, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın " İsrail'in kara harekatı için lanet okuyoruz" dediğini belirterek, "Ben bin katını okuyorum. Ama sen sokaktaki vatandaş değilsin, hükümetsin, icra makamısın" dedi.
Başbakan'ın mitinglerde "hamaset" yapmakla, AK Parti yöneticilerinin ise sadece lanet okumakla meşgul olduğunu iddia eden Vural, İsrail ve Türkiye arasındaki dış ticaret rakamlarına değindi.
Vural, "2002'de AKP iş başına geldiğinde iki ülke arasındaki ticaret 1 milyar dolarken şimdi 5 milyar dolara dayandı. Davos krizi, Mavi Marmara katliamıyla diğer irili ufaklı sözlü sataşmalara girilmesine rağmen dış ticaretimiz 2014'e kadar 4 kat artmış. Konuşmaktan başka bir şov yok. Kuzey Irak'tan Gazze'yi vuran uçaklara yakıt taşıyorsunuz. İsrail'in istediği Ortadoğu'yu şekillendirerek Kürdistan'ın kurulmasını tanıyacağız diyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.
Güçlü devletlerin kendilerini açıklamalarıyla değil, eylemleriyle ortaya koyacaklarını vurgulayan Vural, şu an konuşma değil, eylem zamanı olduğunu söyledi. Vural, bu konuda somut, siyasi, ekonomik, sosyal tedbirler ve yaptırımlar uygulanması ve gerçek anlamda yapılacak bir şey varsa parlamentoya getirilmesi gerektiğini kaydetti.
"Düşler diyarında Düşişleri Bakanlığı yapan kendisi"
Vural, muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun iktidarın kılavuzlarının dış politikadaki bütün foyalarını ortaya çıkardığını ileri sürdü.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun, İhsanoğlu hakkındaki ifadelerini anımsatan Vural, şunları söyledi:
"İhsanoğlu hani darbecilerin, diktatörlerin yanında yer almıştı. Ne kadar kolay yalan söylüyorsunuz. Böyle insanı haksızca suçlamak, iftira atmak Müslümanlığa sığar mı? Meydanlara çıkıp, bu yalanları söylediniz. O konuşmaları yüreğin yetiyorsa sen açıkla. Sen ne demişsin, Ekmeleddin Bey ne demiş? Kim diktatörlerin, darbecilerin yanındaymış herkes öğrensin. Bir de İhsanoğlu'na 'ahlaklı olmalısın' diye söylüyor. Asıl ahlaksızlık seçim meydanlarında bu çirkin iftiralarda bulunmaktır. Düşişleri Bakanı, İhsanoğlu'na, 'uzayda mı yaşıyor, bu sözlerini önüne koyarlar' gibi meşrebine yakışan laflar ediyor. Asıl uzayda yaşayan, düşler diyarında Düşişleri Bakanlığı yapan kendisi."
Vural, Davutoğlu'nun, "Bizim bir kültürümüz var aynen Amerika gibi bunu Ortadoğu'daki olaylarda kullanabiliriz" şeklinde açıklaması olduğunu ifade ederek, bunu eleştirdi. Vural, "ABD kültürü deyince benim aklıma gelen tek şey, dünyanın her yerine sirayet etmiş gıda zinciri MC Donalds. Türk kültürünü Amerikan kültürüyle özdeşleştirme bahtsızlığını gösterebilmiş. Davutoğlu bundan sonra kendise 'Mc Davut, Mc David' de diyebilir. Bu ülkede tek bir kültür vardır o da Türk kültürüdür, türk medeniyetidir" dedi.
Vural, dört bakanla ilgili fezlekeleri ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili "inci boncuk" tekerlemesini okudu. - TBMM