Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zillet ittifakı millete güven vermekten çok uzaktır.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zillet ittifakı millete güven vermekten çok uzaktır. Ne söylediği, neyi savunduğu, politikalarının maksat ve muhtevası belirgin değildir." dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bir süredir Kazakistan'ı hakimiyeti altına alan iç hesaplaşma ve kaotik tablonun tesirini neredeyse kaybettiğini ifade etti. Endişeyle takip ettikleri iç kalkışmanın, iç çatışma ortamının nihayetinde sükut ettiğini, hayatın yavaş yavaş normale dönmeye başladığını dile getiren Bahçeli, bundan memnuniyet duyduklarını söyledi. Sıradan bir zam protestosunun çok kısa süre içinde biçim, şekil ve kalıp değiştirerek bir isyana, hatta bir darbe mekaniğine dönüş yaptığını müşahede ve mütalaa ettiklerini belirten Bahçeli, "Masum ve barışçıl gösterilerin birdenbire eksen değiştirerek şiddet ve iç çatışma ortamını körüklemesi LPG fiyatlarının bir gecede 60 tengeden 120 tengeye çıkmasıyla takdim ve tarif edilemeyecektir." diye konuştu.
Bahçeli, iç ve dış dinamikleri doğru analiz etmeden, süregelen bölgesel hesaplaşmaları, yaygınlaşan güç mücadelelerini isabetle okumadan Kazakistan'ın maruz kaldığı tehditleri anlamanın zor olduğunu ifade etti.
Irak'taki seçimlerin sonuçları
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Irak'ta 10 Ekim 2021 tarihinde yapılan seçimlerin kesin sonuçlarının gecikmeyle ve tartışmalar neticesinde netlik kazandığını, şu anda hükümet kurulmasıyla ilgili siyasi ve anayasal sürecin işlediğini anımsattı. Seçimlerinde Irak parlamentosuna 7 Türkmen milletvekilinin girdiğini aktaran Bahçeli, "Bu sayı elbette makul ve yeterli görülemeyecektir. Türkmenler, Kürtler ve Araplar gibi Irak'ın üç kurucu unsurundan birisidir ve bu statü Irak parlamentosu tarafından alınan bir kararla tasdik ve tescil edilmiştir. Yani, Türkmensiz bir Irak yaralıdır, yarımdır, yetimdir. Hepsinden önemlisi Türksüz bir dünya mefluç bir dünyadır." değerlendirmesini yaptı.
Türkmenlerin, asli kurucu unsur olmasına rağmen bununla mütenasip sosyal, siyasi, ekonomik ve diğer haklardan ileri düzeyde mahrum olduklarının altını çizen Bahçeli, bu durumun çelişkili, adaletsiz ve eşitsizliğin kör düğümü olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli, Türkmenlerin ve Türkmen kentlerinin imhasına hizmet etmenin insanlık suçu, barbarlık olduğunu; niyet ve hedef sahiplerinin ise bunun bedelini en ağır şekilde ödeyeceğini belirterek "Peşmergenin Kerkük başta olmak üzere Türkmenlerin yurtlarına, yuvalarına, onurlarına ve bağımsızlıklarına kast etme hazırlıkları felakettir. Buna cüret edenler karşılarında Türklüğün çelikten iradesini bulacaklardır. Kerkük Türk'tür, başka söze gerek yoktur. Türkmenler, Irak toplumunun saygın ve şerefli mensuplarıdır. Adil ve hakkaniyet esasına dayalı siyasi temsilleri en doğal haklarıdır. Bu kapsamda Irak'ta kurulacak yeni hükümette Türkmenlerin birden fazla bakanlık göreviyle yer almaları tarihi ve siyasi bir mecburiyettir." dedi.
"Zillet ittifakı dağınıktır, uyumsuzdur"
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "üç aya kadar birinci parti olabiliriz" kehanetinde bulunduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun bu görüşü neye dayanarak hangi siyasi ve sosyolojik gelişmeleri yorumlayarak, "nasıl bir fal açarak" telaffuz ettiğinin bilinmediğini dile getiren Bahçeli, "Zillet ittifakı dağınıktır, uyumsuzdur, tenakuzdadır, çürük ipte cambazlığa özenmektedir. Bu ittifakın henüz cumhurbaşkanı adayı bile yoktur. Siyasi ve ekonomik hedeflerinden bahseden, dahası kendi aralarında bilen ve paylaşmaya cesaret edecek tek bir kişi yoktur." diye konuştu.
Bahçeli, şunları söyledi:
"Serok Ahmet belirsizlikten istifade ederek aklınca inisiyatif üstlenmiş, yaklaşık 10 gündür CHP'sinden İP'ine kadar ev toplantılarından akşam yemekli buluşmalara kadar ziyaretleri sıklaştırmış, deyim yerindeyse mekik dokumuştur. Serok bildiğimiz seroktur, hep aynı hikaye, hep aynı hezeyandır. Anlaşıldığı kadarıyla serok ittifakta kendisine yer açabilmek, kendini kabullendirebilmek amacıyla yeni bir ittifak tasarımı için devreye girmiş, kolları sıvamıştır. Zillet ittifakının yakıtı bitmiş, şanzımanı dağılmış arabası yolda kalmıştır. Serokun önerdiği yeni ittifak modeli ise denize düşene yılana sarılmasını tavsiye eden bir kurnazlıktan, rant ve ikbal hesabından başka bir şey değildir. Zillet ittifakı millete güven vermekten çok uzaktır. Ne söylediği, neyi savunduğu, politikalarının maksat ve muhtevası belirgin değildir.
HDP'nin masa altında, diğer altı partinin masa etrafında konuşlanmasıyla hazırlandığı anlaşılan güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasından henüz hiç kimsenin bilgisi de yoktur. İktidar ve sistem değişikliğini arkaya arkaya seçim ve referandum sarmalıyla temin etme vaadinden başka somut ve ikna edici hiçbir şey ortada görülmemektedir. Zillet ittifakı Türkiye'nin önündeki 10 yılını gasp etmeyi, milletimizin umutlarını ve hayallerini kırmayı, bunun yanında tarihin akış istikametini tersine çevirmeyi siyaset zannedecek kadar gerçeklerle bağ ve bağlantısını koparmıştır."
Güçlendirilmiş parlamenter sistem hazırlığının nasıl ve ne zaman açıklanacağının, bunun içinde kimlerin yer alacağının, sunumunun nasıl yapılacağının, muhatap parti başkanlarının oturma düzenin nasıl sağlanacağının baştan ayağa tartışmalı ve sancılı bir sorun demeti halinde karşılarında olduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Hakikaten CHP, İP ve diğer yedek lastikler zillettedir, ziyandadır, hüsranın pençesindedir. CHP Genel Başkanı'nın kendilerini tarif etmek için söylediği 'Biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz' beyanı, aleni bir itirafname olduğu kadar aşırı kirlenmenin de tasdik ve teyididir. Cumhur İttifakı, özü itibariyle bir ahlak ve adanmışlık ittifakıdır. Cumhur İttifakı, istikbalin gücü, istiklalin güvencesi olan bir ittifaktır. Dünümüz bellidir, bugünümüz bilinmektedir, gelecekte ulaşmak istediğimiz hedefler ayrıntılarıyla milletimizin bilgisindedir. Türkiye zillete düşmeyecek, zillete yenilmeyecek, varlığını ve birliğini cumhurun kutlu iradesiyle sağlam esaslara bağlayacaktır. Çıkmaz sokak, suyu çekilmiş dere yatağı, çatlamış toprak, kökü çürümüş ağaç, ürünsüz tarla, dibi tutmuş tencere, pusulası bozuk tekne, bayraksız direk, yarınsız insan neyse zillet ittifakı odur. Bu ittifak terör ve bölücülükle ortaktır. Bu ittifak Türk ve Türkiye düşmanlarıyla al takke ver külah içindedir. Bir HDP'li bölücü hikayemizin bittiğini söylemiş. Bizim hikayemiz değil, milli hissiyatla karılmış hakikatimiz vardır, yazan ve yükseğe çıkaran da büyük Türk milletidir. Türk milleti, caniye ve cellada ruhsat vermeyecek kadar asildir, azizdir, neciptir. Türk milletinin ufkunu HDP/PKK takviyeli zillet ittifakı perdeleyemeyecektir. Husumet bunlardadır, huşunet bunlardadır, hazımsızlık bunlardadır, bölücülük ve ayrımcılık bunların ana dinamiğidir."
"Türk milleti birdir, beraberdir, ebediyen kardeştir"
Bahçeli, Diyarbakır Kırklar Dağı'na, MHP İl Başkanlığının düşünce ve girişimiyle gerçekleşen "210 dönümlük Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı"nın kurulmasıyla ilgili karara düşmanca tavır alanların ya kanında ya da mayasında telafi edilemeyecek bir bozukluk olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
"Biz orman yakmadık, doğaya, yeşile, cana ve mala kastetmedik, börtüye böceğe kıymadık. Ateşin çocukları olan şerefsizlere pirim vermedik. Dağlarda silahla gezmedik. Diyarbakır halkını canımız kadar sevdik, kardeşliğimize leke düşürmedik. Şahsımın adını tartışmaya açıp, olmadık itham ve isnatta bulunanlar unutmasınlar ki Diyarbakır Türkiye'nin 81 vilayetinden birisidir ve aziz ecdadımızın bizlere emanetidir. Bölücülük anaforuna kapılan alçakların Diyarbakır'da yaşayan muhterem vatandaşlarım adına konuşmaları haksızlıktır, hayasızlıktır. Bin yıllık kardeşlik hukukuna sadakat ve sevdamız hiçbir şart altında bitmeyecek, eksilmeyecek, tükenmeyecektir. Türk milleti birdir, beraberdir, ebediyen kardeştir. Diyarbakır Merhum Ziya Gökalp'in yuvasıdır, Akkoyunluların, Artuklu Beyliği'nin ana yurdudur. Bölücü teröristler Diyarbakır'ın da Diyarbakırlıların da vatanımın ve milletimin her insanının da ortak düşmanıdır." değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)