Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

8 kişinin öldüğü aile katliamıyla ilgili çarpıcı detay: 30 dakikada bir cinayet işlemiş

Türkiye'yi sarsan aile katliamında kan donduran 30 dakika detayı

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin Kızılcahamam toplantısının kapanışında konuştu: (2)

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaretine ilişkin, "Ayağının tozuyla henüz çiçeği burnundayken, koşa koşa İmamoğlu'na gitmesi zarfsız bir mesajdır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaretine ilişkin, "Ayağının tozuyla henüz çiçeği burnundayken, koşa koşa İmamoğlu'na gitmesi zarfsız bir mesajdır. Bu büyükelçi görevinin sınırlarını aşmamalı ve taşıdığı misyonun saygınlığına gölge düşürmekten dikkatle kaçınmalıdır." dedi.

Bahçeli, partisinin Kızılcahamam'da bir otelde düzenlen "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı"nın kapanışında konuştu.

Bahçeli, CHP'nin, kulislerin ve kumpasların partisi, tuzakların ve tertiplerin kutup başı olduğunu ifade ederek, "Bu CHP'ye aklı başında kim güven duyabilecektir? Ruh sağlığı yerinde hangi vatan evladı bu CHP'ye geleceğini teslim edebilecektir?" diye sordu.

"Belli başlı cümle kalıplarının zillet ittifakının paydaşları vasıtasıyla sürekli tekrarlandığını" belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"'Güçlendirilmiş parlamenter sistem' diyorlar. Ne var ki içeriğini kendileri de bilmiyorlar. 'Sonbaharda erken seçim var' diyorlar. Bu spekülasyona, bu hayal mahsulü ezbere kendileri de inanmıyorlar, ihtimal bile vermiyorlar. Türkiye'nin yönetilmediğini iddia ediyorlar. Ancak ezkaza iktidara gelseler ne yapacaklarını, nasıl yöneteceklerini, hangi politikaları takip edeceklerini dahi söylemekten aciz kalıyorlar.

Altını çizerek ifade ediyorum ki Türkiye'nin parlak geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Milli yükselişin mimarbaşı Cumhur İttifakıdır. Erken seçim Türkiye'nin gündeminde yer almamaktadır. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. Kılıçdaroğlu ve yandaş korosu bunu aklından çıkarmamalıdır."

"Güçlendirilmiş parlamenter sistem gayesi zaman kaybıdır, emek israfıdır, boşuna meşguliyettir." ifadesini kullanan Bahçeli, "Türk milleti kararını vermiş, gelecek ümitlerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine bağlamıştır. Bilinmelidir ki bundan geriye dönüş ne mümkün ne de muhtemeldir. Bizim nezdimizde taviz veya tereddüt hali söz konusu bile olmayacaktır. Milletin sözünün üstüne söz söylemek, egemenliğini baltalamaya teşebbüs etmek demokrasi inkarcılığı, milli irade dolandırıcılığıdır." diye konuştu.

MHP'nin stratejik hedefleri

Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı'nı, " Türkiye'nin medeniyet ve muasır yüzü" olarak niteledi.

Partinin stratejik hedeflerine de değinen Bahçeli, hedeflerini şu şekilde sıraladı:

"MHP, Cumhur İttifakı'nın vatan ve millet sevgisiyle pekişmiş ahlaki ilkelerine bağlı ve sadık kalacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla işlerliği ve ilerleyip güçlenmesi için insanüstü bir çaba gösterecektir. 2023 yılının haziran ayında TBMM'de milletvekili sayısını azami düzeye çıkarıp Cumhur İttifakı'nın Anayasa'yı değiştirme çoğunluğuna ulaşması, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrardan ve açık ara farkla Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için olağanüstü bir mücadele azmi sergileyecektir. Terörün kökünü kazıma, bölücülüğün kafasını koparma seferberliğinde her fedakarlığı seve seve yapacak, desteğini ön şartsız verecek, milli ve yerli bir ekonominin tesisi ve temini için üzerine düşen sorumlulukları gecikmeksizin icra edecektir."

MHP'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyumlu, en geniş demokratik katılımın sağlandığı, toplumun her kesiminin önerilerinin dikkate alındığı, başkanlık sistemini kurumsallaştıran yeni bir anayasanın hazırlanması konusunda çalışacağına ve bu uğurda siyasi faaliyetlerini yoğunlaştıracağına dikkati çeken Bahçeli, stratejilerinin etaplar halinde anbean takip edilecek yol haritası olduğunu söyledi.

" Türkiye'nin iç siyasetine müdahil olmaya kalkışmıştır"

"Zillet ittifakının dağınık olduğunu" belirten Bahçeli, "Bizi bir hayli düşündüren, esasen kaygıya sevk eden can sıkıcı çarpıklık, zillet ittifakının yabancılardan beklediği ayıplı ilgi, iş birlikçiliği demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla telif etme aymazlığıdır." dedi.

"Bu konuda zillet ittifakının ortaklarının birbiriyle yarış halinde olduğunu" ifade eden Bahçeli, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda milli iradenin dışında ruhsat ve icazet arayışının, teslimiyetçilik vakası, talimat ve tembihli bir siyaset vesikası olduğunu kaydetti.

Bahçeli, 7 Ocak 2022'de Türkiye'ye gelen ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake'in güven mektubunun ardından 31 Ocak'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret ettiğini anımsatarak, bu ziyareti, "garip bir tasarruf, sorgulamaya açık bir tercih" olarak niteledi.

"ABD Ankara Büyükelçisi'nin ayağının tozuyla, henüz çiçeği burnundayken, koşa koşa İmamoğlu'na gitmesi zarfsız bir mesajdır." diyen Bahçeli, şunları söyledi:

"Güya, 'Askıda Fatura Projesi' ile ilgili bilgi almak istiyormuş. Be hey büyükelçi, sen kendini ne sanıyorsun? Sen kim oluyorsun? Kimi kandırıyorsun? Ters diplomasiyle nereye varmayı aklından geçiriyorsun? Bizim de yıllar evvel planlayıp hayata geçirdiğimiz 'Askıda Ekmek Projemiz' var, haberin oldu mu? Kulağına geldi mi? ABD'nin Ankara Büyükelçisinin, diplomatik nezaket ve teamülleri çiğneyerek soluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde alması bir defa kasti ve programlanmış bir tahriktir. Ankara'da ziyaret edilecek makamlar bitti de geriye kala kala bir tek İstanbul Belediyesi mi kaldı? Bu büyükelçi, Türkiye'nin iç siyasetine müdahil olmaya kalkışmıştır. Bu yanlıştır, Türkiye'ye bir nevi müstemleke ülke muamelesidir. Büyükelçi ziyaret edecek başka birisini bulamadı mı? Belediye Başkanının Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu'nu da mı evvelemirde ziyaret etmeyi aklına getiremedi? Bu ne aceledir? Bu ne telaştır? Bu neyin işaret fişeğidir? Anlaşılan bu büyükelçi Ankara'ya heybesi epey dolu gelmiş, okyanus ötesinde itinayla hazırlanmış uzun bir talimat listesini kademe kademe tatbik etmeye koyulmuştur. Türkiye'de iktidarın yolu yabancı başkentlerden geçmez, geçmeyecektir, yanılıp yenilip geçirmeye çalışanları da Türk milleti asla affetmeyecek, asla hoş görmeyecektir. Herkes haddini bilsin, hududunu bilsin, yerini yurdunu bilsin."

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin güdümlü bir ülke, uzaktan kumanda edilen taşeron bir devlet olmadığının altını çizerek, "Aksine hizmet edenlerle görülecek hesabımız vardır, kuşkusuz muhatapları da buna pişman olacaktır. Uyarıyorum, geçmişte sözde Ermeni soykırım iddiasını da dillendiren bu büyükelçi görevinin sınırlarını aşmamalı ve taşıdığı misyonun saygınlığına gölge düşürmekten dikkatle kaçınmalıdır. Dış baskı mekanizmalarına alet olup siyaseten sonuç almaya heves edenler, gündüz aydınlığında kanat açan yarasalardan, vakitsiz öten horozlardan farklı değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, demokrasinin dengesizlik, denetimsizlik ve densizliğin paratoneri olarak takdim ve tarif edilemeyeceğini vurguladı.

"Hukukumuza ve devlet umurumuza zehir saçmıştır"

Türkiye'yi yön verilecek, kontrol altında tutulacak, iradesine pranga vurulacak bir ülke görenlerin yaş tahtaya basan ve mutlaka yenilecek odaklar olduğunu söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Aynı şeyi Sorosçu Osman Kavala davasıyla ilgili söylemek de kaçınılmaz bir tutarlılıktır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2 Şubat 2022'de toplanmış, Kavala'nın serbest bırakılmasını dayatan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının uygulanmaması nedeniyle Türkiye aleyhine ihlal süreci başlatmıştır. Asıl bu sözde karar Türkiye'nin egemenlik haklarını ihlal etmektir. Aslen bu sözde karar Türkiye'nin hukuk gücüne ve demokrasi güvenliğine suikasttır. Hukuk demek devlet demektir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bir başka anlatımla hukukumuza ve devlet umurumuza zehir saçmıştır."

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Bahçeli, hukuk karşısında hiç kimsenin ayrıcalıklı veya imtiyazlı olamayacağını belirtti.

Bahçeli, Türk yargısının bağımsız, tarafsız ve kararlarının objektif olduğuna dikkati çekerek, "Görülen bir davayla ilgili görüş bildirmek, mahkemeleri tesir altına almaya niyetlenmek kabul edemeyeceğimiz bir çirkinliktir, hukuksuzluğun da müdafaasıdır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kendi işine bakmalıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kendi önünden yemelidir. Bu mahkemenin, HDP'li 40 milletvekilinin 2016'da kaldırılan dokunulmazlıklarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edilmesiyle ilişkilendirmesi bizim nazarımızda yok hükmündedir." dedi.

"AİHM'den öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur"

"İnsan hakları çığlığı atanlar, Yunanistan'ın göçmenlere aklın ve vicdanın almadığı zulümleri, işlediği seri cinayetleri ne zaman görüp gerekli müdahaleyi yapacaklardır?" diye soran Bahçeli, İpsala sınırında 19 masum insanın donarak hayatını kaybettiğine dikkati çekti.

Yunanistan'ın insanlık suçu işlediğini ifade eden Bahçeli, bir umutla sınırlara dayanan göçmenlerin soyulup, eziyet ve işkence görüp ölüme bırakıldığını söyledi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne değinen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Suç makinesi olan, terör yöntemleri kullanan Yunanistan'ın barbarlıkta eline su dökmek imkansızdır. Soruyorum, insan hakları savunucuları nereye saklandınız? Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin bu konuda da diyeceği, alacağı bir ihlal kararı olacak mıdır?

Yunanistan hükümetinin insanlık dışı muamelelerini lanetliyorum. Zulme seyirci kalan sözde uygar ve hür dünyayı kınıyorum. Hiç kimse bize özgürlük dersi vermeye kalkışmasın. Hiç kimse karşımıza geçip de insan hakları bilirkişiliğine soyunmasın. Biz, alayının ederini de giderini de çapını da çalımını da biliriz. Dün haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytanlık olduğuna inanıyorduk, bugün de aynı noktadayız. Bizim ne Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nden ne de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden duyacağımız ve öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur. Önce kendi söküklerini diksinler. Öncelikle yama tutmayan yırtıklarını tamir etsinler. Sonra da yüzleri kalırsa utanmaları kaldıysa takatleri yeterse bize laf yetiştirmeye, bizi ikna etmeye çalışsınlar."

"Saklandıkları her mağara, her çatı yıkılacaktır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kış Kartalı Hava Harekatı" ile terör örgütü PKK'ya ait 80'e yakın hedefin eş zamanlı imha edildiğini belirterek, teröristlerin kaçacak ve sığınacak yerinin kalmadığını, çemberin iyice daraldığını söyledi. Bahçeli, "Kana susamış canilerin hem yurt topraklarından, hem de mücavir bölgelerdeki kamplardan ve terör üretim alanlarından temizlenmesi muhakkak surette sağlanacaktır. Bunların başına saklandıkları her mağara, her çatı yıkılacaktır." diye konuştu.

Teröristlerin siyaset uzantılarının yakalarından da hukuk sınırları içinde tutulacağını ifade eden Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:

"HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun 2 Şubat'ta yayımladığı alçak bildiri, HDP-PKK birlikteliğini, HDP-PKK ilişkisini iyice gözler önüne sermiştir. Bu HDP'nin kapatılması vatan ve hukuk namusudur. Bölücülüğün ana yuvası olan HDP, Kış Kartalı Harekatını kınamıştır. Biz de bunların hepsini şiddetle kınıyoruz. HDP, PKK'nın gözetleme kulesi, gündüz külahlı gece silahlı siyaset koludur. Terörle mücadelemizi kınayanlar resmen, belgeli, tescilli vatan hainidir. Bunlarla ittifak kuranlar ihanete ortaktır."

Şırnak'ın Cizre ilçesinde hudut karakoluna teröristlerin düzenlediği tanksavar saldırısında şehit olan Piyade Er Tarık Tarcan'a Allah'tan rahmet dileyen Bahçeli, şunları söyledi:

"Bir CHP'li bu şehidimizin asker üniformalı fotoğrafını paylaşarak 'barışamadık' notunu düşmüştür. Kiminle barışamadınız? Kimlerle barışı düşlüyordunuz? Şehidimizin katili terör örgütüyle barışmak demek devletin teslim olması, şehitlerimizin aziz hatıralarına hakaret ve hıyanet demektir. Ne barışı, neyin barışı, CHP'liler ne söylemeye çalışıyorlar? Terörist Demirtaş'ın cumhurbaşkanı adayı olmasını isteyecek kadar zıvanadan çıkan CHP'liler, şayet vaki durumlarından müştekilerse derhal ya Kandil'e gitsinler ya da HDP'nin safına girip bölücülük nikahı kıysınlar."

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın, "Mutabakat olursa ortak aday fikrine açığız" ifadesini anımsatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anlaşılmaktadır ki, kavramlar ortak, ağız birdir. İttifak zaten vücut bulmuştur, sorun sadece aday profilinin kimliğinde düğümlenmektedir. HDP demek PKK demek olduğu kadar, CHP demek de HDP ile eş anlamlıdır. HDP'ye bakan CHP'yi, CHP'ye bakan PKK ile FETÖ'yü gözünden tanıyacaktır. Türk milleti sahnelenen maskaralıkları görmekte, melun faillerini tanımaktadır. İnanıyor ve milletime güveniyorum ki, zillet ittifakı girdiği yoğun bakımdan çıkamayacak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik tariz ve tacizleri yanına ve yarına bırakılmayacaktır. Bu demokratik hesap kesinlikle sorulacaktır. Barış adı altında PKK'ya güzellemeler yapanlar; demokrasi, adalet ve özgürlük kavramlarını istismar edenler milletin gözünde üç kuruşluk değere sahip olmadıklarını yakında göreceklerdir. Türkiye sırtlan hesaplarına, çakal planlarına, küresel emperyalizmin doymaz kursağına asla bırakılmayacaktır. "

"Atatürk ortak değerimizdir"

Bahçeli, Samsun'da Anıt Park içinde bulunan Atatürk anıtına yapılan saldırıya değinerek, Atatürk'ün, Türk milletinin şah damarı, kurtuluşunun şahikası, Meclis'in ilk başkanı ve ilk Cumhurbaşkanı olduğunu anımsattı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Atatürk'e saldırmanın, aziz hatırasına düşmanlık yapmanın, tahammülsüzlük göstermenin şerefli bir tavır ve davranış olmadığını vurguladı.

Bahçeli, "19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak bastığı yerde bulunan Onur Anıtı'na musallat olan, halat bağlayıp yıkmaya çalışan müptezellerin bu milletin gerçek bir evladı olması düşünülemeyecektir. Atatürk bir fanidir ama kutlu mücadelesi ve kahramanlıkla perçinli devlet ve siyaset adamlığıyla askeri dehası her zaman milli yüreklerde mahfuz tutulacaktır. O bizim ortak değerimizdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin banisidir." ifadelerini kullandı.

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni hatırlatan Bahçeli, "Biz de aynen onun gibi sesleniyoruz; ne mutlu Türk'üm diyene." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretine ilişkin Bahçeli, "Bu ülkenin Rusya ile süren gerginliğini yatıştırmak, barışı tesis etmek maksadıyla aktif ve arabulucu diplomaside mesafe kaydetmiş olmasından memnuniyet duyuyor, süreci bilhassa destekliyor, hükümetimizin yanında olduğumuzu buradan tekraren açıklıyorum." diye konuştu.

(Bitti)

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin Kızılcahamam toplantısının kapanışında konuştu: (2)
Kaynak: AA / Politika
title