MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, "Evet tercihi milletimizin istiklaline, devletimizin istikbaline ve bayrağımızın iffetine yemin olacaktır.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, "Evet tercihi milletimizin istiklaline, devletimizin istikbaline ve bayrağımızın iffetine yemin olacaktır." dedi.
Tanrıkulu, partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, halk oylaması çalışmaları kapsamında kentteki meslek ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edeceklerini bildirdi.
Sandıktan "evet" çıkması için hem İzmir'de hem de Türkiye genelinde çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Tanrıkulu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de 10 ilde yapacağı mitingle anayasa değişikliğini anlatacağını vurguladı.
16 Nisan'da "evet" denildiği takdirde artık hukuken sorumlu bir Cumhurbaşkanlığı sisteminin hayata geçeceğine değinen Tanrıkulu, şöyle konuştu:
"Evet tercihi milletimizin istiklaline, devletimizin istikbaline, bayrağımızın iffetine yemin olacaktır. Kriz ve kavgalara yol açan çift başlı yönetimden, iddia edildiği gibi tek adam yönetimine değil, kuvvetler ayrılığı prensibine tam olarak kavuşmuş TBMM denetiminde bir yönetime sahip olacaktır. Türkiye 16 Nisan'da 'evet' dediği takdirde; TBMM'nin yeni hükümet sisteminde devletin en güçlü organı olma konumu daha da güçlenecektir. Kısacası, milletin karşısında hukuken sorumsuz ancak fiilen anayasayı zorlayan bir cumhurbaşkanlığı olmayacaktır. Aldığı her kararda milletimize karşı hukuken sorumlu bir cumhurbaşkanlığı olacaktır."
Milli görev
Tanrıkulu, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün kendileri için milat olduğuna işaret etti.
15 Temmuz'da işgalin eşiğinden dönüldüğünü anımsatan Tanrıkulu, "15 Temmuz'da görülmüştür ki; vatan, devlet ve istiklal kaybı an meselesidir. Devletin süratle anayasal yörüngeye çekilmesi, hukukun üstünlüğünün hakim kılınması, devlet-millet uyumunun temin ve tahkim edilmesi hepimizin milli görevidir. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu yaptık, bunda karar kıldık. Hukukun üstünlüğü hayata geçirilmediği takdirde, demokrasinin dikta rejimlerine, otokrasilere dönüşeceği muhakkaktır." ifadelerini kullandı.
"Hollanda'nın tavrı kepazelik örneğidir"
Hollanda'nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya uyguladığı skandal kararı eleştiren Tanrıkulu, bu ülkenin, Avrupa Birliği'nin (AB) çok övündüğü özgürlükler ilkesini yerle bir ettiğini aktardı.
AB'nin iki yüzlü tavrının çok net görüldüğüne dikkati çeken Tanrıkulu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hollanda'nın kendi seçim kaygılarıyla bir Türk bakana göstermiş olduğu tavır, bizim için tam bir kepazelik örneğidir. Diğer AB ülkeleri de bu yıl içinde gerçekleştirilecek seçimler nedeniyle, bugüne kadar AB maskesinin ardına gizledikleri gerçek yüzlerini göstermeye başlamışlardır. İktidar; yetersiz yaptırımlar yerine, diplomatik ve uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almalı ve haklarımızı sonuna kadar savunmalıdır. Ülke olarak; uluslararası arenaya tıpkı 15 Temmuz olaylarını anlattığımız gibi, AB'nin son olaylarda ortaya çıkan demokrasi dışı gerçek yüzü gösterilmeli ve bu yönde çalışmalar biran önce başlatılmalıdır."