MHP'den Başörtüsüne Destek, Vakıflar Yasası'na Tepki
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa İl Başkanı Arif Demirören, Parti Olarak Başörtüsünün 1968'den Beri Gündemlerinde Olduğunu Belirtirken, Vakıfların Mal Mülk Edinmesine İse Karşı Olduklarını Söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa İl Başkanı Arif Demirören, parti olarak başörtüsünün 1968'den beri gündemlerinde olduğunu belirtirken, vakıfların mal mülk edinmesine ise karşı olduklarını söyledi.
MHP Bursa İl Teşkilatı yönetimi, basın mensuplarıyla yemekte bir araya geldi. Yemekten önce bir konuşma yapan MHP Bursa İl Başkanı Arif Demirören, Türkiye'de yaşanan ekonomik, sosyal, kültürel meseleleri değerlendirdi. Türk toplumunun tüketim toplumu haline getirildiğini ve toplumun dış güçlerin baskısı sonucu yabancıların ipoteğine uğradığını söyleyen Demirören, "Ekonomiye bakıldığı zaman yüksek faiz ve düşük kur, ülke ekonomisini zor duruma sokmakta. Ülkemizin kaynakları bize yetecek kadar vardır, yeter ki doğru kullanılsın. Bizim öz değerlerimiz peşkeş çekilerek satılıyor. Satılanların karşısında alınan rakamlar, bir hiç uğruna heba ediliyor. Onarılması güç, tamiri zor bir ülke ekonomisiyle karşı karşıyayız. Biz bunları 22 Temmuz öncesi vatandaşlarımıza anlattık. Bundan dolayı da gelinen bu noktadan kendimizi mesul tutamayız" dedi.
Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelik kara harekatına da temas eden Demirören, terör örgütünün 2002 yılında bitirilme aşamasına geldiğini, ancak daha sonra izlenen teslimiyetçi politikalar yüzünden yeniden baş gösterdiğini belirterek, "Terör, bugün rektörel bir güç haline gelmiştir. Terörün büyüklüğü, yönü ve kuvveti var. Buna karşı elinizden geleni yapmazsanız terör, rektörel bir güç olmaktan çıkıp vektörel bir güce ulaşır. Bizim terör konusunda kararlı duruşumuz, bugün Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kara harekatının başlangıcının ifadesidir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı'nın onayladığı başörtüsüyle ilgili düzenlemenin de yerinde bir karar olduğunu ifade eden Demirören, başörtüsü meselesinin 1968'lerden beri devam ettiğini, zaman zaman siyasilerin sorunun çözümü için söz verdiğini, ancak verilen sözlerin hep bertaraf edildiğini söyledi. Teşkilat olarak başörtüsünü siyasete alet etmeden bir görev olarak kabul ettiklerini, ancak 57. hükümet döneminde yeterli çoğunluğa sahip olmadıkları için bu meselenin bugüne kadar geldiğini belirten Demirören, "Biz bugün başörtüsü konusunda üzerimize düşen görevi yaptık. İnancımız gereği değerlerimizden bugüne kadar taviz vermedik, vermeyeceğiz de. Bunun yanında farklı düşünen insanların hassasiyetlerini, farklı düşüncede olan insanları endişelerini, endişemiz olarak görüyoruz. Çünkü biz Kocatepe'den Anıttepe'ye çekilmiş çelik halat görevi görmekteyiz. Bizim en çok karşı çıktığımız bir diğer konu Vakıflar Yasası idi. Sosyal olarak baktığımızda terör ve başörtüsü derken, Vakıflar Yasası bir anda Meclis'ten geldi geçti.
İnanç ve kültürel doğanın gereği olarak her insan inancını yaşayabilir. Buna karşı bizim bir tepkimiz olmamıştır. Biz, vakıfların mal mülk edinmesine karşıyız. Eğer vakıflara siz mülk edinme hakkı verirseniz, yarınlarda Türkiye Cumhuriyeti devletinde, İstanbul'da bir başka devletin kurulması kaçınılmazdır" dedi.
(ET-MŞ-CC-Y)