Mayalarında 'Hayırcılık' Var"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylamasıyla ilgili CHP'nin tavrına ilişkin, "Yani 'hayırcılık' mayalarına işlemiş adamların.
HÜSEYİN YEŞİLKAVAK - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylamasıyla ilgili CHP'nin tavrına ilişkin, "Yani 'hayırcılık' mayalarına işlemiş adamların. Mayalarında 'hayırcılık' var. Dün, Meclisin seçmesine 'hayır', bugün 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' ona da 'hayır'. ya Cumhurbaşkanını Meclis seçmesine 'hayır', Cumhurbaşkanını halk seçmesine ona da 'hayır', 'bugün sistem karmaşık hale geldi, düzeltelim' buna da hayır." dedi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk oylaması sürecinde Türkiye'nin birçok bölgesine gittiğini ve vatandaşlarla bir araya geldiğini söyledi.
Son dönemde kararsız vatandaşların da kararsızlık ortamından çıktıklarını gördüğünü anlatan Çelik, "Hızlı bir şekilde de 'evet' hanesinin yükseldiğini çok net bir şekilde müşahede ediyoruz. Hele Sayın Cumhurbaşkanımız sahneye inince, Sayın Başbakanımız yoğun tempoyu artırınca, biz de bakan arkadaşlarla arazide olunca, vatandaşın bu konudaki kafasındaki sorular netleşmeye başladı. Böylece bizim açımızdan olumlu bir seyir olduğunu görüyorum." diye konuştu.
Çelik, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasının bir parti seçimi olmadığını, burada bir sistemle ilgili tartışma bulunduğunu bildirerek, mevcut sistemle işlerin iyi yürümediğini, bundan sonra da yürüme şansının bulunmadığını ifade etti. Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildikten sonra hiç şansı yok. Bu tespiti bir kere tartışmak gerekiyor. Dikkat ederseniz 'hayır' kampanyasını yürütenler işin bu yönüne hiç gelmiyorlar. Açıkça söylüyoruz; güçlü ve sorumsuz bir cumhurbaşkanı, halkın seçtiği bir cumhurbaşkanıyla, güçlü ve sorumlu bir başbakanın birlikte Türkiye'nin geleceğini inşa etmeleri ne kadar mümkün olabilir? Dolayısıyla şimdi bu derece çift başlı diyeceğimiz yönetim anlayışı ile Türk siyasetini geleceğe taşımak bu ülkeye yapılabilecek en büyük yanlıştır. Kimse bunu tartışmıyor, bu boyutuna bakmıyor, ayrıntılara dalıyorlar. Sistem, yönetmekten aciz bir noktaya doğru gidiyor."
Gelinen noktayı kendilerinin oluşturmadığını, bunu oluşturanın o günün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Sayın Baykal, hukuk danışmanı Sayın Kanadoğlu'nun verdiği yol haritasına uyarak Sayın Gül'ü seçtirmediler. O halde halk el koydu. Millet geldi cumhurbaşkanını seçti mi, seçti. Şimdi halkın yüzde 50'den fazla desteğini alan güçlü bir cumhurbaşkanı var. Bu yürümez diyorum. Çıkış noktamız bizim bu. Kim ne diyecekse bunun üzerine söylesin. Yürür diyen beri gelsin bakalım. Nasıl yürüyecekmiş bakalım? Bu şekilde sistem yürümez. Onun için bundan dolayı biz bu sistem değişikliğini teklif ediyoruz. Başbakanın yetkileri cumhurbaşkanına gelsin ve yürütme, yasama, yargı net bir şekilde tanımlansın. Yürütme tek başlı, yargı, asker, sivil ayrımı ortadan kalkıyor, sivilleşiyor, Meclis asli görevini yapıyor, yasama görevini yapacak, denetim görevini yerine getirecek. Bunun tartışılacak bir tarafı yok ki olması gereken bir şeydir."
-"Bu kadar hayırsızdan hayır gelmez"
CHP'nin dün bu ortamı oluşturmak için uğraş verdiğini, bugün de bu ortamın nihayetlenmesi konusunda buna da karşı çıktığını vurgulayan Faruk Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yani 'hayırcılık' mayalarına işlemiş adamların. Mayalarında 'hayırcılık' var. Dün, Meclis seçmesine 'hayır', bugün 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' ona da 'hayır'. ya Cumhurbaşkanını Meclisin seçmesine 'hayır', Cumhurbaşkanını halk seçmesine ona da 'hayır', 'bugün sistem karmaşık hale geldi, düzeltelim' buna da hayır. Zaten yatırımlara 'hayır'. Yani bu kadar hayırsızdan hayır gelmez. Yani ben siyasi anlamda söylüyorum. Buradan bir hayır, mayır çıkmaz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "hayır çadırı"na ziyareti
Bakan Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "hayır çadırı"na yaptığı ziyaretin de çok olumlu olduğunu anlattı.
Erdoğan'a olmadık sıfatların yakıştırıldığına dikkati çeken Çelik, "Cumhurbaşkanımız, halk adamı, halkın adamı. Gerçekten öyle. Caddede yürürken balkondan bir teyze seslenir, çıkar çayını içer. Eline tutuşturulan bir kağıdı okur, gece o vatandaşa döner, onun derdi ile ilgilenir. Bir parti seçimi değil ki bu. Bu seçim bir siyasi iktidar meselesi değil ki, sistem sorunu bu. Bu hepimizi ilgilendiren bir şey. Recep Tayyip Erdoğan'ı, Sayın Cumhurbaşkanımızı, yalnız onu ilgilendiren bir şey değil ki." ifadelerini kullandı.
Çelik, 80 milyonla ilgili bir tabloyla karşı karşıya bulunulduğuna değinerek, şunları söyledi:
"Yoksa Sayın Cumhurbaşkanımızın bir şeye ihtiyacı yok ki zaten Cumhurbaşkanı. Ak Parti'nin de bir şeye ihtiyacı yok, zaten iktidardayız. Onun için bu meselede Sayın Cumhurbaşkanımız bütün kesimlerle diyalogdan yana. Bu anlamda 'hayır çadırı'na giriyor. Ne kadar doğru bir şey. Ne kadar güzel bir şey. Keşke herkes aynı şekilde böyle bir ayrışmaya falan fırsat vermeden aynı anlayış içinde olsa da sayın Cumhurbaşkanının vermiş olduğu mesajı okuyabilecek, anlayabilecek noktada olsalar keşke."
Bahçeli'nin tavrı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin halk oylaması sürecinde tavrını devletin karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri net bir şekilde gören, bunu seyreden değil, bunu çözümünden yana olan bir lider olarak ortaya koyduğunu dile getirdi.
"Türkiye terör örgütlerinin saldırısıyla karşı karşıya. Türkiye'de birilerinin dışarıdan, içeriden dost görünenlerin bir operasyon heveslisi olduklarını siyasetçi olarak hepimizin görmesi gerekiyor." diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Bahçeli bunu görüyor. Sayın Bahçeli, bu kritik süreçte ben merkezli değil, biz merkezli güçlü bir lider olarak Tayyip Erdoğan ile beraber Türkiye'nin beka ile ilgili sorunlarını ortadan kaldıracak, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili takoz olacak unsurları ortadan kaldıracak bir yaklaşımın ve bir siyasi duruşun doğru olacağını söylemiştir ve bugüne kadar çizgisini devam ettiriyor. İlkeli, doğru bir duruştur. Çıkış noktasında da tespitleri doğrudur. Türkiye çok büyük badireleri güçlü lider sayesinde aşıyor. Destek olmazsanız düşünün 15 Temmuz gecesi halk sokaklara dökülmese, bir an öyle düşünelim. Ne olacaktı? 3-5 çapulcuya buraların, ülkenin ameliyat edilmesi, ülkenin paramparça edilmesi fırsatı verilecekti. Ama bir güçlü lider var."
Güçlü liderin çağrısına uyan milletle yapılan dayanışmayla Türkiye'nin büyük badireleri atlattığının altını çizen Çelik, "Diğer muhalif partilerin de bunu görmesi gerekiyor. Sayın Bahçeli de bunu görmüş, 'Evet Türkiye tehlikedeydi ve bu tehlikeden çıkış da sayın Tayyip Erdoğan'ın rolü, milletle olan bağı ve bu dayanışma bizi bu tehlikelerden alıkoyuyor. Bizim de yapmamız gereken bu süreçte destek vermektir' diyor. Türkiye'nin bekası ile ilgili bir adımdır bu." diye konuştu.