Mahkeme Başkanı İsyan Etti
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki "yolsuzluk" iddialarına ilişkin görülen davada mahkeme başkanı isyan etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki "yolsuzluk" iddialarına ilişkin 130 kişinin yargılandığı davanın duruşmasında mahkeme başkanı Cahit Kargılı, sanık avukatlarına tepki göstererek, "17-18 yıllık hakimim, bu kadar müdahale edilen bir dava görmedim"dedi.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 130 sanıklıkı davanın ilk duruşmasında üçüncü gün yapılan oturumuna, 23 tutuklu sanık ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmanın başında söz alan tutuksuz sanık eski Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser'in avukatı Birol Keskin, bugünkü bazı gazetelerde, Pervin Şenel Genç'in dünkü ifadesinde söylediği, ancak tutanaklara geçirilmeyen, "operasyonların kadro değişikliklerinden sonra başladığı" yönündeki ifadelerine yer verildiğini aktardı.
Müvekkilinin dava kapsamında iki kez yargılandığını savunan Keskin, "Müvekkilim, bu davanın ajanı değil, sanığıdır. Lütfen bu durum Genç'e sorulsun" dedi.
Genç'in sorgusu devam ederken söz alan Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir de yaptıkları incelemede ortam dinlemesine ilişkin kayıtların sağlıklı olmadığını gördüklerini belirterek, "Bunların tutanağa aktarılırken de doğru aktarıldığını düşünmüyoruz. Bu anlamda sorgunun da sağlıklı olmadığını beyan etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Bu ifadeler, avukat Demir'in isteği üzerine tutanaklara geçirildi. Demir, ayrıca dosyada iddianameye konu olmayan "tape (dinleme)" kayıtlarının sorulmasının usule uygun olmadığını ileri sürerek, bundan vazgeçilmesini istedi.
Duruşmada daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç'in sorgusuna geçildi. Genç'in sorgusu sırasında bazı ihale ve alımlara ilişkin "tape" kayıtlarıyla ilgili Kocaoğlu'nun da görüşüne başvuruldu.
Kocaoğlu, "tape" kayıtlarında, Adnan Saygun Kültür Sanat Merkezi'nin iptal edilen bir ihaleye ilişkin ismi geçen ve tutuklu sanıklar arasında yer alan organizatör Hakan Say'ı tanımadığını savunarak, "Ben hiçbir organizatörü tanımam. Sadece eşimi beklerken EÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde bir resim sergisini geziyordum, orada uzun saçlı bir kişi yanıma yaklaşarak yazlık sinemalara ilişkin bir etkinlik yapılmasından bahsetti. Dünden beri bakıyorum o arkadaşı da burada göremedim" dedi.
Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, daha sonra tutuklu sanık Hakan Say'ı ayağa kaldırarak, Kocaoğlu ile yüzleştirdi. Kocaoğlu'nun "Ben seni tanıyor muyum evladım-" sorusuna Say, "hayır" cevabını verdi.
Kordon sahil düzenlemesine ilişkin mimar Emre Arolat ile ünlü bir mimar olması nedeniyle görüştüğünü kabul eden Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Bu arkadaşla görüştüm, gizlisi saklısı yok bu işin. Tasarım teraziye gelecek, tanımı yapılacak bir iş değildir. Bu, özel ihtisas isteyen bir iştir. Görüştük, ama 4734 Sayılı Yasa ile yapılamayacağına kanaat getirdik ve vazgeçtik. Ayrıca otel odalarında hiçbir görüşme yapmadım, yapılan görüşmelerden de haberim yoktur."
SANIK AVUKATLARININ MÜDAHALESİ İSYAN ETTİRDİ
Sanık avukatlarının, sanıkların sözleri biter bitmez, "bunlar zapta geçirilsin"şeklindeki uyarıları üzerine mahkeme başkanı Cahit Kargılı, "17-18 yıllık hakimim, bu kadar müdahale edilen bir dava görmedim"diye tepki gösterdi.
Duruşmada sanık avukatlarının da soru yönelttiği Pervin Şenel Genç, bir sanık avukatı tarafından "hiç kimseyi tehdit edip etmediği" yönündeki bir soru üzerine, ahlakı ve görevi gereği tehdit ve cebir kullanmasının söz konusu olmadığını ifade ederek, "Zaten tahliye olduktan sonra 'namuslular ve işini bilmeyenler' adında bir birlik kurmayı düşünüyorum" dedi.
Tutuklu sanık İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı da savunmasında, 6 yıldır bu görevde bulunduğunu belirterek, "Bu süre içerisinde trilyonlarca liralık mal alımlarında bulundum. ve hiç kimseye çay bile ısmarlatmadım"dedi.
Davaya konu katlı otopark ihalesine, fesat karıştırmakla ilgili hiçbir hareket olmadığını savunan Kırmızı, ihalenin Kocaoğlu tarafından iptal edildiğine işaret etti.
Kırmızı, Kocaoğlu'na bu konuda talimat vermesinin mümkün olmadığını dile getirerek, "Affınıza sığınarak ben bu durumu görülen bir mahkemede emriniz altındaki zabıt katibinin size 'bu davayla ilgili şu kararı verin' demesine benzetiyorum"diye konuştu.
Duruşmaya, daha sonra öğle arası verildi.