Kürkçü: Dokunulmazlıkları Kaldırmak İçin Meydan Savaşı Vermeliler
HDP İzmir İl Örgütü önünde basın açıklaması yapan İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Dokunulmazlıkları kaldırabilmek için meydan savaşı vermek zorundalar." dedi.
İzmir'in Gündoğdu meydanında düzenlenen Nevruz mitingine izin verilmeyince, HDP İzmir İl Örgütü önünde basın açıklaması yapıldı. Konuşma yapan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Hiç kimse mebusluk meraklısı değil" derken, halkın verdiği mazbataları yırttırmaya da izin vermeyeceklerini söyledi. Kürkçü ayrıca "Dokunulmazlıklarımızı kendi elimizle Tayyip Erdoğan'a teslim edecek değiliz. Her vekilimizin dokunulmazlığını kaldırabilmek için bir meydan savaşı vermek zorundalar." dedi.
İzmir'de çeşitli siyasi parti ve kuruluşların Gündoğdu meydanında düzenlemek istediği Nevruz mitingine İzmir Valiliğinden izin çıkmadı. Bunun üzerine Nevruz kutlaması HDP İzmir İl Başkanlığı önünde düzenlendi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı Nevruz kutlamasında geniş güvenlik önlemi alındı. Binanın etrafı bariyerle çevrilirken, çok sayıda polis arama yaptı. Güvenlik nedeniyle binanın etrafında TOMA'lar hazır bulundu. Nevruz kutlamasında, alanı dolduranlara HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü seslendi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kürkçü, dokunulmazlıkların kaldırılması konusuyla ilgili mebusluk meraklısı olmadıklarını ancak halkın verdiği mazbatayı yırttırmayacaklarını ifade etti. Kutlamada, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan lehine slogan atılmasıyla birlikte polis ekipleri sloganın suç olduğunu belirterek uyarıda bulundu. Sloganları ve basın açıklamasını sonlandıran grup olaysız dağıldı.
"HİÇ KİMSE MEBUSLUK MERAKLISI DEĞİL"
Ülkedeki terör olaylarına değinen Kürkçü, "Her kim hayatını kaybetmişse sarayın yüzünden kaybetmiştir. Hiç kimse ölümü hak etmedi. Ne devrimciler, ne halk, ne gerilla, ne sıradan insanlar, ne asker, ne polis. Saray yerle bir olmayı hak etti sadece. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Tayyip Erdoğan'ın en büyük korkusu Halkların Demokratik Partisi milletvekilleridir. Onların Meclis'ten çıkartılması, onların milletvekili sıfatlarına son verilmesi, onların sizin adınıza siyaset yapması tehdit altındadır. Hiç kimse mebusluk meraklısı değil. Biz hapishanede, sokakta, mahallede, okulda, kışlada siyaset yaparak buraya gelen insanlarız. Öyle bir geleneğin mirasçısıyız ki; idam sehpasının altında bile siyaset yapmayı biliyoruz. Unutmasın kimse" dedi.
"DOKUNULMAZLIĞI KALDIRABİLMEK İÇİN MEYDAN SAVAŞI VERMEK ZORUNDALAR"
HDP'lilerin çekildiği yere götürülecek uysal koyun olmadığını kaydeden Kürkçü, Meclis'te haklarının teminatının halk olduğunu söyledi.
Mazbatalarını halkın verdiğini belirten Kürkçü, şöyle konuştu: "Bu mazbata bizde durdukça, siyaseti Meclis çatısı altında mutlaka ve mutlaka sürdüreceğiz. Dokunulmazlıklarımızı kendi elimizle Tayyip Erdoğan'a teslim edecek değiliz. Her vekilimizin dokunulmazlığını kaldırabilmek için bir meydan savaşı vermek zorundalar. Hiçbir şey o kadar kolay değil. Hiçbir şeyi o kadar kolay teslim etmeyeceğiz. Bizim dokunulmazlıklarımızı kaldırmak, Meclis'e tek başına hakim olmak için bize dayattıkları suç nedir? Parlamenter dokunulmazlık altında dile getirdiğimiz görüşlerimiz, şimdi parlamenter dokunulmazlığın kaldırılması için gerekçe haline getirilmeye çalışılıyor. Asla ve asla buna boyun eğmeyeceğiz. Bizim derdimiz mebusluk değil ama madem biz sizin vekiliniz; vekiliniz olmak için bize verdiğiniz mazbatayı Tayyip Erdoğan'a yırttırmayız. Asla ve asla verdiğimiz sözden dönmeyiz."
KILIÇDAROĞLU'NA SESLENDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da seslenen Kürkçü, şöyle konuştu:
"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; sana oy veren insanlar sen Tayyip Erdoğan'ın halka karşı zulmüne ortak ol diye vermedi. Suriye'ye asker yollansın diye sana oy vermedi. Sana demokrasi için çaba göster diye oy verdi. 'Evet HDP var ama biz sana oy veriyoruz' dediler. Şimdi o halklara karşı HDP'yi suçlayan, HDP'yi zulmün ellerine teslim etmek için uzlaşma arayan bir partinin lideri olarak o halka hizmet ediyor olamazsınız. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verenlere sesleniyorum; başınızdakiler, sizin verdiğiniz oya sadık kalmıyor."