Komisyon Şehit Öğretmenin Babasını Dinledi
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Olarak kurulan alt komisyon, 1996'da Diyarbakır'daki terör saldırısında şehit olan öğretmen Aynur Yaldır Sarı...
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Olarak kurulan alt komisyon, 1996'da Diyarbakır'daki terör saldırısında şehit olan öğretmen Aynur Yaldır Sarı ile eşi Ergani Belediyesinde memur olarak görev yapan Murat Sarı'nın babasını dinledi.
Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı, çocukların bir yerleri kanadığı zaman sevdiği bir arkadaşıyla kan kardeş olduğunu belirterek, Aynur Yaldır Sarı'nın babası İsmail Yaldır ile Murat Sarı'nın babası Necmettin Sarı'ya, "Siz de kan kardeşten öte bir şeyler var" diye seslendi.
Bostancı, Diyarbakır'a 14 kilometre uzaklıktaki Altındağ Dinlenme Tesisinde gerçekleşen terör saldırısında çiftin çocukları 2 yaşındaki Uğur Sarı'nın da şehit olduğunu hatırlattı.
Necmettin Sarı konuşmasında, gelini Aynur Yaldır'ın Ergani Kız Meslek Lisesine öğretmen olarak tayin olduğunu ve ailesiyle birlikte ilçeye geldiğini anlattı. Bu sırada, kendisine yardımcı olduğunu belirten Sarı, Yaldır'ın daha sonra oğluyla evlendiğini ifade etti.
Her sabah aynı araçla işe gittiklerini anlatan Necmettin Sarı, gelini Aynur'un rüyasında, köylerine yapılan bir terör saldırısı sonucu başından ve göğsünden vurularak öldüğünü gördüğünü anlattığını aktardı. Sarı, "Gelinim bana,
'Baba, ben 20 gün sonra öleceğim' dedi. Ben de rüya olduğu için çok önemsemedim" diye konuştu.
Sarı, sonraki günlerde evlerinin bahçesinde otururken, Aynur Yaldır Sarı'nın kendilerine tekrar, "Baba benim ölümüme 3 gün kaldı. Vasiyetimdir, bütün eşyalarımı fakirlere dağıtın" dediğini anlatan Sarı, bir süre sonra saldırının gerçekleştiğini, gelini, oğlu ve torununun şehit olduğunu söyledi.
Cenazelerin hastaneden alınması sırasında kimsenin kendilerine ilgi göstermediğini belirten Sarı, şöyle devam etti:
"Beni çok üzen şey, battaniyelerle götürdük çocuklarımı. Tüm Ergani, hastanenin önüne yığıldı ama bir tek kaymakam gelmedi. Çok üzüldük. Sonra araştırdık meğerse o gün piknikteymiş, bu bizi daha da üzdü. Sonra çocuklarım için düzenlediğim mevlide çağırdım oraya da gelmedi. İlçenin tüm askeri erkanı oradaydı. Çocuklarımın cenazesinin Türk bayrağına sarılı gelmesini istedim o da olmadı. Bu da çok yaraladı beni.
Ben Kürdüm, dünürüm Türk. Bizim birbirimize olan sevgimiz çok büyük. Olayın üzerinden yıllar geçti. Görüşmediğimiz tek bir gün yok. Kardeş gibiyiz. Kürt-Türk aynıdır. Birlikte yaşıyoruz. Birbirimize namusumuzu emanet ediyoruz. Asla Türk-Kürt ayrımı yapmıyorum. Bu ayrımı yapan bizden değildir. Kürt-Türk kardeştir. Aramıza nifak sokanlar var, bunları bulmak lazım. Terörün sona ermesini herkesin barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını istiyoruz."
Sarı, Bostancı'nın sorusu üzerine, gelininin vasiyetini yerine getirdiğini ve tüm eşyalarını ilçedeki fakir vatandaşlara dağıttığını söyledi.
-"5 yıllık evlilikleri bir ömre bedeldi"-
Şehit öğretmen Aynur Yaldır Sarı'nın babası İsmail Yaldır da "Onlara çok güzel bir düğün yaptık. 5 yıllık evlilikleri bir ömre bedeldi. Bu Türk-Kürt olayı değil insanlık olayı" dedi.
Terör saldırısının ardından iki ailenin birbirine daha çok yakınlaştığını belirten Yaldır, "Tek isteğim, kardeşçe ve barış içerisinde bir arada yaşayalım" dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Ülker Güzel, iki babaya hitaben, "Halkımıza yakışanın ne olduğunu gösterdiniz. Size çok teşekkür ederim" dedi. Güzel,
"Bizim gerçek tablomuz budur. Herkes bu vatanın gerçek evladıdır. Yürek parçalayan bir olay. Kaymakamın davranışı beni çok üzdü. Sizlerle gurur duydum. Böyle bir tabloyu her zaman görmek istiyoruz. Kürtler ve Türkler bu vatanın ayrılmaz birer parçasıdır" şeklinde konuştu. - TBMM