Kılıçdaroğlu: "Harama kimse ortak olmamalı, helalden yana olmalıyız" -
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dünyada hangi başbakanın oğlunun evinden 1 milyar dolar nakit para olur?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dünyada hangi başbakanın oğlunun evinden 1 milyar dolar nakit para olur? 17 Aralık günü neyin olduğunu, neyin bittiğini artık Türkiye öğrendi. Sadece Türkiye değil bütün dünya öğrendi" dedi.
Kars'tan karayoluyla Ardahan'a gelen Kılıçdaroğlu, PTT Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, partililerin "Başbakan Kemal" diye slogan atması üzerine, "İnşallah o da olacak. Sizin desteğinizle halkın gücüyle bu ülkeye barış getirmek için, bu ülkeye huzur getirmek için herkes alın terinin karşılığını alsın diye, inşallah bir gün buraya başbakan olarak geleceğim. Ardahan'da olmaktan, sizinle birlikte olmaktan gurur duyuyorum, onur duyuyorum" diye konuştu.
Ardahan'ın bölge olarak da iklim olarak da Doğu Anadolu'nun çok müstesna bir kenti olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, gerçekten bereketli toprakları, çalışkan insanları olduğunu ama sadece Ardahan değil, Türkiye'nin işsizlik sorununu aşamadığını söyledi..
"Ardahan işsizlik sorununu aştı mı, çocuklarınız işsiz mi, kızlarınız işsiz mi?" diye seslenen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"O zaman kendinize şu soruyu soracaksınız, 12 yıldır iktidardalar, 12 yıldır çalışıyorlar, 12 yıldır ceplerine dolduruyorlar. Faturası size işsizlik olarak dönüyor. 12 yıldır dediler ki 'biz yoksulluğu önleyeceğiz' dediler. Dediler ki biz, 'neyi önleyeceklerdi', yolsuzluğu önleyeceğiz' dediler. 'Biz yasakları önleyeceğiz' dediler. Allah aşkına yolsuzluğu önlediler mi, yoksuluğu önlediler mi, yasakları önlediler mi? Şimdi Ardahan'ın vicdanına sesleniyorum. Ardahan'dan Türkiye'nin vicdanına sesleniyorum, onlar ceplerine doldurdular, kutu kutu değil, kasa kasa değil, kamyon kamyon götürdüler. Sadece Başbakanın oğlunun evinden çıkan para 1 milyar dolar. Ardahan'ın vicdanına sesleniyorum, dünyada hangi başbakanın oğlunun evinden 1 milyar dolar nakit para olur? 17 Aralık günü neyin olduğunu, neyin bittiğini artık Türkiye öğrendi. Sadece Türkiye değil bütün dünya öğrendi."
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Adalet ve Kalkınma Partisi'ne geçen seçimlerde oy veren hiçbir yurttaşımıza bir sözüm yok. Onlarla bunu ayıyorum. O yurttaşlarımız demokrasinin gereği olarak gittiler sandığa, oylarını kullandılar. Onların oyları, analarının ak sütü kadar helal oylardır. Onlar dediler ki 'yolsuzluğu önleyeceğiz', 'o zaman buyurun önleyin' dediler. Hırsızlığı önleyeceğiz, buyurun önleyin dediler. 17 Aralık Şeb-i Arus Mevlana'nın düğün gecesi, 17 Aralık'ta bütün gerçekler ortaya çıktı. 17 Aralık'ta bir hükümetin devleti nasıl soyduğu ortaya çıktı. 17 Aralık sabahında saat 08.02'de oğluna telefon ediyor. 'Oğlum bak dikkatli ol, şu bakanların evlerinde arama yapılıyor, rüşvet ve yolsuzluk araması yapılıyor, sen evdeki paraları sıfırla' diyor. Bilal oğlan anlamıyor önce, 'Babacığım sabahın sekizi, bir daha tekrar eder misin' diyor. Bir daha anlatıyor ama diyor 'Sen yapamazsın tek başına, şimdi sana Sümeyye'yi göndereceğim kardeşini. Amcana haber ver, dayına haber ver, abine haber ver, hep beraber paraları sıfırlayın'. Doğru ya polis oralara da bakar. Ertesi gün saat 10.58'de dördüncü telefon, 'Oğlum diyor, Bilal paraları sıfırladınız mı?', 'Babacığım bir miktar kaldı' diyor. Ne kadar kaldı? 30 milyon Avro kaldı."
- "Harama kimse ortak olmamalı, helalden yana olmalıyız"
Ardahanlı'nın vicdanına seslendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ayın 30'unda sandığa gideceksiniz. Harama kimse ortak olmamalı, helalden yana olmalıyız. Hangi bakanın, hangi başbakanın oğlunun evinde Türkiye'de değil, bütün dünyada söylüyorum, 30 milyon avro kalır. Dağıtıyorsun ama 30 milyon kalıyor. 'Onu da babacığım akşama kadar bitireceğiz' diyor" şeklinde konuştu.
Ardahan'ı çok iyi bildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu bölgeyi de çok iyi biliyorum. Ardahan dünyanın en güzel coğrafyalarından birine sahip. Hayvancılığın burada ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Üreticinin ne kadar zor durumda olduğunu biliyorum. Bakınız mazot, fiyatı 5 liraya bir litre mazot alıyorsunuz. İki büyük traktörü mazotla doldurunuz, bir inek parası ediyor. Demiyecek misiniz 'Ya arkadaş bana neden dünyanın en pahalı mazotunu satıyorsun'. Sormayacak mıyız? Bakın gidelim, Gürcistan orada. Orada mazot kaç lira, 2 lira. Biz de kaç lira, 5 lira. Peki Ardahan'da yaşayan vatandaşlar bizim vatandaşlarımız değil mi Allah aşkına. Neden size 5 liraya satıyor. Malı onlar götürüyor, faturayı size kesiyorlar Türkçesi budur. Siz hiç bu kadar bereketli toprakları olan, bu kadar çalışkan insanları olan bir ülkede, canlı hayvan ithal edildiğini, kurbanlık canlı havyan ithal edildiğini gördünüz ve duydunuz? Bunun faturası size çıktı. Siz bunun bedelini ödüyorsunuz. Şimdi ayın 30'unda sandığa gidip, faturasını bu milletin yani Ardahanlı'nın AKP'ye çıkarması lazım."
Kılıçdaroğlu, "Hiç endişe etmeyin arkadaşlar, onlar hayatta istifa etmezler. Çünkü istifa etmesi için bir adamda ar damar olması lazım. Ben söyledim Allah kimseyi yere bakar hale getirmesin. Çünkü utanma duygusu sadece insanlara özgüdür, sadece insanlarda vardır utanma duygusu. Sen malı götüreceksin, devleti soyacaksın, çoluk çocuğunu zengin edeceksin. Öbür taraftan Ayaz bebek Konya'da soğuktan ölecek. Kübra bebek Samsun'da açlıktan ölecek" dedi.
"Siz hiç bu kadar bereketli toprakları olan bir ülkenin saman ithal edeceğini düşünebilir miydiniz" diyen Kılıçdaroğlu, iki sene önce saman ithal edileceği söylense kimsenin inanmayacağını ama gün gelip saman ithal eder hale gelindiğini söyledi.
Başka ülkelerin hayvan üreticileri zengin olurken Türk çiftçisinin fakirleştiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Trakya büyüklüğündeki arazi Türkiye'de ekilmiyor. Son 11 yıldır insanlar artık ekmiyorlar. Bir torba dap gübresi almak için 120 litre süt satmak zorundasınız. Böyle bir düzen olur mu? Bu düzene 'evet' diyor musunuz? Bizim bir önderimiz vardı. Bülent Ecevit ne derdi, 'Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen' derdi. Aynısını söylüyorum. Herkesin kazandığı bir Türkiye, vatandaşın cebinin para gördüğü bir Türkiye, herkesin barış içinde, herkesin huzurlu olduğu bir Türkiye. Sokağa çıktığımız zaman güler yüzlü insanların olduğu bir Türkiye, tanımadığımız insanlara da gülerek 'merhaba' diyebileceğimiz bir Türkiye, kadınların, annelerin çocuklarını sabahleyin güler yüzle okula gönderebileceği bir Türkiye... Böyle bir Türkiye vadediyorum ben size. Siyasetçi zengin olursa halk fakirleşir, o yüzden önce halk zenginleşecek" diye konuştu.
Miting meydanındaki pankartları da okuyan Kılıçdaroğlu, "Üreten biz, paylaşan da biz olacağız, diyorsunuz. Eyvallah. Şimdi siz üretiyorsunuz, onlar yiyorlar. Önce üreteceğiz, sonra hakça bölüşeceğiz, herkes kazanacak. Ardahanlı üretici de kazanacak" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Muhabir: Ayşe Yıldız, Çağlar Sefertaş
Yayınlayan: Yücel Velioğlu