Kılıçdaroğlu: Görevden Alınan Belediye Başkanları İçin Erken Seçim Yapalım Niçin Korkuyorsun...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, istifası istenen belediye başkanlarına ilişkin, "17 ay beklemeyelim, erken seçime gidelim' dedik yerel yönetimlerde.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, istifası istenen belediye başkanlarına ilişkin, "17 ay beklemeyelim, erken seçime gidelim' dedik yerel yönetimlerde. Gelmediler, kaçtılar. Hayatımda milli iradeden korkup kaçan bir genel başkan görmemiştim, onu da görmek bana nasip oldu. Şimdi teklifi biraz daha yumuşatıyorum, kaçmasın diye. Gel istifa eden veya görevden alınan belediye başkanları için erken seçim yapalım. Niçin korkuyorsun niçin kaçıyorsun? Hodri meydan demeye devam edeceğim sonuna kadar" dedi.
"BU TABLODAN GÜÇ ALANLAR İKİ GAZİMİZİ DARP EDEBİLİYORLAR. CESARETİ KİMDEN ALIYORLAR?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu konuşması öncesinde Yarbay Mehmet Alkan'a CHP rozeti takarak, "Mehmet Alkan aramıza hoşgeldi, şeref verdi. Kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan, Beytüşşebap'ta şehit oldu. O bütün şehitler gibi, gaziler gibi bizim onurumuz, şerefimiz, namusumuz. Ayrım yapmadan hepsine sahip çıkmak, kucaklamak görevimiz. Şehit yakını cenaze töreninde söyledikleri nedeniyle bir şehit yakını ordudan atıldı. Sadece ve sadece böyle konuştuğu için bir KHK ile ordudan atılıyorsa, bütün gazilere, şehit yakınlarına sesleniyorum; Bu tabloyu içinize sindiriyor musunuz? Sindirmiyorsanız yarın önünüze sandık gelecek elinizi vicdanınıza koyacaksınız ve oyunuzu öyle kullanacaksınız. Gazilere ve şehitlere sahip çıkmak her namuslu vatandaşın görevi. Sadece ordudan atılmadı pasaport verilmedi, beylik tabancası silahı, emekli ikramiyesi, OYAK'taki birikimine el konuldu verilmedi. Kredi kartı bile verilmiyor. Yani sivil ölüme mahkum ediliyor. Bunları yapanların yatacak yeri yok. Bu tablodan güç alanlar iki gazimizi darp edebiliyorlar. Cesareti kimden alıyorlar? Sen rahat gezebiliyorsan o gazilerin sayesinde gezebiliyorsun. Yeri gelir 'Vatan millet Sakarya' dersin yeri gelir arkana bakmadan kaçarsın. Bütün gazilerimize sahip çıkacağız. Onlara kalkan her el millete kalkmış eldir. Havuz medyasından bir köşe yazarı gazilere 'şaklaban' diyecek kadar aklını yitirmiş. Aslında kendisi bir şaklaban. Daha ağırını kullanacağım ama ayıp olur. Kimsin sen? O gazetenin sahipleri ne yapacak merak ediyorum. Kapının önüne mi kayacaklar? Bir şaklaban gazetede yazı yazamaz. İktidar kanadı, Başbakan, Ak Parti Genel Başkanı ne yapacak? Geçmişte şehitler 'kelle' dedikleri gibi aynı tavırlarını sürdürecekler mi? Ne yaparlarsa yapsınlar biz gazilerimize sonuna kadar gazilerimize, şehitlerimize sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Mehmet Alkan da Kılıçdaroğlu'na şehit olan kardeşinin fotoğrafını hediye etti.
"FETÖ'CU DİYE DEĞİL İKTİDAR İÇİNE SİNDİREMEDİĞİ İÇİN YARGILIYOR"
Kılıçdaroğlu, "Bugün Sözcü davası var. Onurlu insandırlar yazarları. Sözcünün FETÖ ile ne ilgisi var? Açın sayfalarına bakın FETÖ ile bir tek olumlu cümle varsa sözlerimi geri alacağım. Aslında FETÖ'cu diye değil iktidar içine sindiremediği için yargılıyor. Hükümet hoşuna gitmiyor diz çökeceksin ben ne istersem onu yazacaksın diyor. Siz Sözcü'yü ve yazarlarını asla ve asla mahkum edemezsiniz. Sen ne yaparsan yap Sözcü bu ülkede sonuna kadar yaşayacak. Adalet er ya da geç tecelli edecektir. Adaleti hep birlikte savunacağız" dedi.
"HABER GELDİ, UZLAŞMA SAĞLANMIŞ. BUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ. MADEN İŞÇİLERİ BAŞIMIZIN ÜZERİNDEDİR"
Kılıçdaroğlu, "Geçen hafta Zonguldak'taki işçilerden söz emiştim. Koruma Kanun'nun içine sıkıştırılan 58. Maddeden söz etmiştim. İşçilerin haklarının ellerinden alınacaklarından söz etmiştim. İşçiler madenden çıkmayacaklarını söyledi. Bu kanuna muhalefetimizi sürdüreceğimizi söyledik. Bu sabah haber geldi, uzlaşma sağlanmış. Bunun takipçisi olacağız. Maden işçileri başımızın üzerindedir. Bütün işçilerin haklarına sahip çıkmak CHP'nin temel görevidir" diye konuştu.
"ADI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AMA MİLLİ DEĞİLDİR"
Eğitim sistemini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Eğitimle ilgili ciddi bir tartışma var. Devlet akılla yönetilir, bilgiyle yönetilir. Devlet ortak akılla yönetilir. Bir karar alacaksanız oturur bakarsınız bu kararın sonuçları ne olur diye. İşi bilenle tartışacaksınız, birden fazla kişi ile bir araya geleceksiniz. Şu geldiğimiz hale bakın, sınav sistemi her bakan değiştiğinde sınav sistemi de değişiyor. Bir sistem bakan değiştiğinde değişiyorsa milli değildir. Aileler perişan, çocuklar ne olacak diyorlar. Çocuklarımızın iyi okullarda okumasını isteriz. Çocukların da hakları var, o hakların neler olduğunu öğretmek isteriz. İyi öğretmenlerin çocuklarımızı eğitmesini isteriz. Adı Milli Eğitim Bakanlığı ama milli değildir. Çocuklarımız acaba mutlu mu? Bunu araştıran PISA. Raporda Türkiye'de 15 yaşındaki öğrencilerin 28.6'sı 0 ile 10 yaş arasındaki yaşam memnuniyeti ölçeğinde 0 ile 4 yaş arasını seçiyor. Yani yaşamlarından memnun değil. Siz çocukları mutsuz ediyorsunuz. Bir sabah Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı, 'Başbakan'a söylerim TEOG kalkar' dedi. Bütün velilere sesleniyorum; senin çocuğun bu kadar değersiz mi? Bir sabah Milli Eğitim Bakanı taksi durağında TEOG'un kaldırıldığını açıklıyor. Böyle bir sistem, devlet yönetimi olabilir mi? Devlet böyle yönetilir mi? Neye göre koydun neye göre kaldırıyorsun? TEOG yerine geçecek sistemi de Bakan açıkladı. Açıklamada tarihi bir hata yaptı. Aslında gerçeği itiraf etti. Dedi ki; 'Öğrencilerin yüzde 10'unun nitelikli okullara merkezi sınav ile alınacağının öngörülmüştür' dedi. Yani okulların yüzde 90'ı niteliksiz. Eleştiriyoruz ama ne yapmalıyız? Veliler de bekleyebilir, CHP ne yapacak? 'Siz neyi öneriyorsunuz?' diyecekler. Süratle milli eğitim şurası toplanmalı. Devlet ortak akılla yönetilir. Eğitim şurasını toplayacağız, herkesi davet edeceğiz. Gelin eğitimi tartışalım. Finlandiya yaptı bunu. Biz Finlandiya'da reformu yapan Bakan Yardımcısını Türkiye'ye davet ettik. Eğitimle ilgili bütün taraflara çağrıda bulunduk gelin dinleyin diye. Bir diğer maddemiz taşımalı eğitime son verilmesi. Nerede çocuk varsa orada okul ve öğretmen olacak. Gerekirse yemeyeceğiz bütün parayı çocuklarımıza harcayacağız" ifadelerini kullandı.
"2011'DE İLK ET İTHAL EDİLDİ. UCUZLASAYDI O ZAMAN UCUZLARDI. 7 YILDIR AYNI NOKTADALAR"
Et ithalatına ilişkin Kılıçdaroğlu, "Gül gibi ülkeyi saman muhtaç ettiler. Melis'ten şikayet etmeyin yüzde 1 oranında teşvik verilir kararını çıkardı. Ama bunlar vermiyorlar. Şimdi et ithal ediyorlar, bununla eti ucuzlatacaklar. 2011'de ilk et ithal edildi. Ucuzlasaydı o zaman ucuzlardı. 7 yıldır aynı noktadalar. 2 mağazada ucuz et satacaklar, kasaplar isyan ediyor. Neye isyan ediyorsunuz? Yarın önünüze sandık gelecek demokratik yollardan hesabını soracaksınız, bu kadar basit. Et fiyatlarını düşürmenin yolu besiciyi desteklemekten geçer, nokta. Bizim sözümüzü dinlemiyorsan, Amerika'ya, Almanya'ya, Fransa'ya, Hollanda'ya bak. Bari onlardan ders al. Onları zengin ediyorsun. Mağdur olan bizim besicimiz" açıklamasında bulundu.
"O KADAR KİBİRLENDİLER Kİ 'HER ŞEYİ YAPARIZ, SIRTINA BİNERİM, SOPALARIM YİNE BİZE OY VERİR' DEDİLER"
Cam film konusunda eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Bir yönetmelik yayınlandı, otomobillere cam filmi serbest bırakıldı. 5 milyon vatandaş arabasına cam filmi taktırdı. Aradan bir yıl geçmeden kararı değiştirdiler. Cam filmi takılması yasak dediler. Sökmezseniz cezası 427 lira, söküm parası da 150 lira. Neden serbest bırakıldı, neden yasaklandı? Açıklayan var mı, yok. 5 milyon vatandaşıma sesleniyorum, bunlar senin cebine el attılar. Sandık önüne gelecek ben bunu hesabını sana soracağım diyeceksin. Kibir aklın önüne geçerse böyle olur. O kadar kibirlendiler ki 'her şeyi yaparız, sırtına binerim, sopalarım yine bize oy verir' dediler. Kibirin esiri oldular" ifadelerini kullandı.
"KİM SENİ TEHDİT ETTİ' DİYE BİR TANE SAVCI SORUŞTURMA AÇTI MI?"
Kılıçdaroğlu, "Bir ara bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok demiştim. Kıyameti kopardılar. En tipik örneğini seçilen belediye başkanından alabiliriz. Bir belediye başkanının yoksa sokaktaki vatandaşın nasıl olacak? Balıkesir Belediye Başkanı herkesin önünde bunu açıkça ilan etti. Can güvenliğini sağlayan bağımsız yargıdır. Sıradan bir insan değil bir Belediye Başkanı, bana ve aileme gelen tehditler nedeniyle istifa ediyorum diyor. 'Kim seni tehdit etti' diye bir tane savcı soruşturma açtı mı? Ama Burak Akbay hakkında açarlar, Cumhuriyet hakkında açarlar. Talimat aldıkları için. Hiç kimsenin o nedenle can ve mal güvenliği yok" ifadelerini kullandı.
"GEL GÖREVDEN ALINAN BELEDİYE BAŞKANLARI İÇİN ERKEN SEÇİM YAPALIM. NİÇİN KORKUYORSUN KAÇIYORSUN?"
Kılıçdaroğlu, "İstifa ettirdiler, kayyum atadılar, 'gel 17 ay beklemeyelim, erken seçime gidelim' dedik yerel yönetimlerde. Gelmediler, kaçtılar. Hayatımda milli iradeden korkup kaçan bir genel başkan görmemiştim, onu da görmek bana nasip oldu. Şimdi teklifi biraz daha yumuşatıyorum, kaçmasın diye. Gel istifa eden veya görevden alınan belediye başkanları için erken seçim yapalım. Niçin korkuyorsun niçin kaçıyorsun? Hodri meydan demeye devam edeceğim sonuna kadar. Onu sevdiğimi için değil demokrasiye sahip çıktığımız için. Atama ile belediye başkanı gelmesin onu Kenan Evren yapıyordu. Seçim yapalım dedik gelmiyorlar korkup kaşıyorlar. Ak Partili kardeşlerime de sesleniyorum; seçtiğiniz hükümet 15 yıldır iktidarda. 15. Yılın sonunda partinizin genel başkanı seçimden korkup kaşıyorsa şapkayı önünüze koyup düşünmelisiniz" diye konuştu.
"SADECE YABANCILARA 15 YILDA ÖDEDİKLERİ FAİZ 145 MİLYAR DOLAR"
Kılıçdaroğlu, "Sadece yabancılara 15 yılda ödedikleri faiz 145 milyar Dolar. Kime ödediklerini söylemiyorlar. Faiz lobisinin has adamları bunlar. O lobinin önünde secde ederler bunlar. Yerli faiz lobisine de ödüyorlar. 2003-2015 aynı dönemde ödedikleri faiz eski para ile 620 katrilyon içeride bir avuç adama faiz ödediler. Bu parayı kime ödediniz?" dedi.
"HALKA VERGİNİ ÖDE DİYORSUN SEN ÖDEMİYORSUN. ŞİRKETİ MALTA'DA KURUYORSUN"
"Gün içinde 494 çeşit vatandaş vergi ödüyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Siyasetçi halka örnek olmak zorunda. Halktan bir şey istiyorsan önce kendin yapacaksın. Halka vergini öde diyorsun sen ödemiyorsun. Şirketi Malta'da kuruyorsun niye vergi cennetlerinde kuruyorsun? Sen başka yere götürüyorsun. 'Yastık altındaki altınları çıkar' ekonomi iyi yönetilmediğinde başvurulur. Başka bir şey kalmadığı anlamına gelir. Niye yurt dışındaki bankalara da dövizini tutuyorsun sen Başbakan, Bakansın. Sen yandaşsın, yandaş sermayesin" dedi.
"BAŞBAKAN'A İÇTEN TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM. UMUYORUM BAŞBAKAN VERDİĞİ SÖZÜN ARKASINDA DURUR"
Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan 'çocuklarım dahil herkesin hesabı incelensin' diyor. Sayın Başbakan'a içten teşekkürlerimi sunuyorum. Özgüveni dolayısıyla da teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi arkadaşlarım vergi cennetlerinde kimin ne kadar parası, şirketi var diye araştırma önergesi verecekler. Umuyorum sayın Başbakan verdiği sözün arkasında durur. Görelim el mi bey mi yaman" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Harp Okulu öğrencilerinin tamamı çıkacak hiç birisinin günahı yok" dedi.
- Ankara