Haberler
Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 2013 yılındaki konuşmasını hatırlattı: Niye vazgeçtin?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2013 yılında Suriye meselesi ile ilgili yaptığı konuşmayı hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi?" ifadelerini kullandı.

Parti grubunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 2013 yılında sarf ettiği sözler üzerinden eleştirdi.

Erdoğan'ın 2013 yılında Anneler Günü'nde bir konuşma yaptığını ve "Bizi Suriye'deki kanlı bataklığa karşı hepimizin dikkatli olması lazım. Büyük devlet hadiseler karşısında aklıselim düşünebilen bir devlettir" ifadelerini kullandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi?" sorusunu yöneltti.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları;

"Bu grup toplantısı, benim için de zor olan bir grup toplantısıdır. Meseleyi nasıl anlatacaksınız, neler söyleyeceksiniz? Hepinizin yüreği kanıyor ve hepimiz ciddi bir gelecek endişesi taşıyoruz.

"DİLİMİZDE TÜY BİTTİ"

Ülkeyi yönetenler, egemen güçlerin bu topraklardan nasıl kovulduğunu biliyorlar mı? Defalarca uyardık, egemen güçlerin taşeronu olmayın, maşası olmayın dedik. Yönetilemeyen savrulan bir Türkiye. Defalarca söyledik, önerdik, uyardık. Türkiye sıradan bir coğrafyada değil, stratejik bir bölgededir dedik. Dilimizde tüy bitti. Yanlış yapıyorsunuz dedik.

"HİÇBİR ZAMAN SURİYE'DEKİ REJİMİ SAVUNMADIK"

Komşumuz bir ülkenin rejimini değiştirmek için özel bir çaba harcıyorsunuz, sana ne be kardeşim. Biz hiçbir zaman demokrasiden ödün veren bir ülkeyi savunmadık, bundan sonra da savunmayacağız. Hiçbir zaman Suriye'deki rejimi savunmadık, savunmuyoruz da. İstiyoruz ki bütün komşularımızla barış içerisinde yaşayalım, arzumuz budur bizim.

"YANGINA BENZİNLE GİTTİK"

Komşunda yangın çıkarsa, elinde bir kova suyla koşacaksın. Biz ne yaptık, komşuda başlayan yangına elinde bidon benzinle gittik. Doğruyu duymaya, doğruyu söylemeye tahammül edemiyorlar.

2013 YILINDAKİ SÖZLERİ HATIRLATTI

Erdoğan, 2013 yılındaki Anneler Günü'nde şu konuşmayı yapıyor: 'Bizi Suriye'deki kanlı bataklığa karşı hepimizin dikkatli olması lazım. Büyük devlet hadiseler karşısında aklıselim düşünebilen bir devlettir.' Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi? Çık milletin önüne açıkla! Orta Doğu'yu kan gölüne döndüreceksin diye sana talimatı kim verdi? Çık milletin önüne açıkla!

"ORTA DOĞU'NUN PARÇALANMASI KİMİN İŞİNE YARIYOR?"

Bütün milletimin, vicdan sahibi olan herkesin vicdanına sesleniyorum: Özgür Suriye Ordusu'nu Amerika'nın telkiniyle neden beraber kurarsınız, hangi gerekçeyle kurarsınız? Suriye'nin parçalanması, Orta Doğu'nun parçalanması kimin işine yarıyor? Orta Doğu'yu anlamak istiyorsan, Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı kitabını okuyacaksın…

"TBMM'NİN TOPLANMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK"

Elim olay olunca, acilen toplandık. Açıklama bekledik, 23.49'a kadar tek kelime açıklama yapılmadı. O saatte Hatay Valisi çıkıp açıklama yaptı. Meclis acilen toplanmalı dedik. Parti sözcümüz çıktı, açıklama yaptı. 'Yarın kapalı oturum yapılmalı' dedi. Bu kadar sayıda şehidimiz varsa TBMM'nin toplanması gerektiğini söyledik. Bunun asla siyasi malzeme olamayacağını belirttik. Kapalı oturum talebinde bulunduk. Bu yaşanan sıkıntılı süreci "birlik ve bütünlük" içinde aşma gayretimizdi.

"TÜRK ORDUSU TBMM'NİN ORDUSUDUR"

Öncelikle Türk Ordusu, TBMM'nin ordusudur. Anayasamıza göre Başkomutanlık TBMM'nin manevi varlığından ayrılmaz bir bütündür. Onlarca şehidimiz varken TBMM'nin kayıtsız kalarak olağanüstü toplanmaması düşünülemez!

BU NASIL BİR KİBİR?"

33 şehidimizin ardından Erdoğan üç gün sonra ilk kez televizyona çıktı. Şehitlerimiz varken ekonomiden, projelerden bahsetti. Bir de benden bahsetti. Nasıl bir kibir, nasıl bir yönetim anlayışıdır anlamakta zorlanıyorum.

"ŞEHİTLER TEPESİ" TARTIŞMASI

Bir Cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa memleketi yönetemez, 83 milyonun Cumhurbaşkanı olamaz. Neden diyoruz Cumhurbaşkanı tarafsız olsun? Çünkü Cumhurbaşkanı bulunduğu konum gereği devletin sigortasıdır. Şehitler Tepesi zaten boş değil ki, o tepede zaten 100 binlerce şehit var, o tepede dalgalanan bayrağımız var. Sen öyle bir pozisyon alıyorsun ki, "Neden ben buraya daha fazla şehit defnetmiyorum, sürekli şehitler gelecek" diyor. İnsanda biraz vicdan olur!

"SARAY'DA OTURUP MİLLETE BİLGİ VERMİYORLAR"

O gece Türkiye uyumadı. Hava desteği olmayan T.C. askerine yapılan saldırının acı sonuçlarını Hatay valisinden yüreğimiz ağzımızda öğrendik. Bu görev Hatay Valisi'nin değil! Milletin önüne çıkıp bir açıklama yapmadılar. Niye yapmadılar? Aklı baliğ olan herkese sormak isterim: Ordumuza büyük bir kumpas kurulmuş, onlarca şehidimiz var, beyler Saray'da oturuyorlar, bir Allah'ın kulu çıkıp millete bilgi vermiyor. O gece çıkmadılar, ertesi gün de çıkmadılar, iki gün sonra da Genelkurmay Başkanı başsağlığı dileği için bir tweet attı. Çok önemli bir şey, yeni öğrenmiş herhalde…

"GENELKURMAY BAŞKANI'NIN HİÇBİR KOMUTA YETKİSİ YOK"

Orduda bir hiyerarşi vardı. Emir komuta zinciri bozulmaz. Mete Han'dan bu yana ordumuzun emir komuta zinciri bozulmamıştır. İlk kez, 20 Temmuz sivil darbesinden sonra orduda emir komuta zinciri bozulmuştur. Genelkurmay Başkanı'nın hiçbir komuta yetkisi yoktur."

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 2013 yılındaki konuşmasını hatırlattı: Niye vazgeçtin?
Kaynak: Haberler.com / Politika
title