İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu'ndan TÜSİAD'a Eleştiri

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TÜSİAD'ın geç kalmış açıklamalarını eleştirerek, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve vergi sistemi üzerindeki sorunlara dikkat çekti.
İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "TÜSİAD'ın hatası konuşmak değil, geç kalmaktır. Umuyorum ki cesaretle dile getirdikleri doğruların, cesaretle arkasında da durmaya muvaffak olabilirler." dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Gün geçmiyor ki yeni bir soruşturma başlatılmasın, yeni tutuklamalar yaşanmasın." diyen Dervişoğlu, eski defterlerden yeni teröristler çıkarılmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Dervişoğlu, Türkiye'nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi'ne göre 142 ülke arasında 117. sırada, devlet gücünün hukukla sınırlandırılmasında ise 135. sırada olduğunu aktardı.
Türkiye'nin bu alanlardaki rakiplerinin "kabile ve muz cumhuriyetleri" olduğunu iddia eden Dervişoğlu, "Peki bu ne demektir? İzlediğin televizyona ceza verecekler, okuduğun gazeteyi kapatacaklar demektir. Senin verdiğin oyu çöpe atacaklar, senin fikrine, düşüncene hakaret edecekler, yerine de bir kararname ile atanmış memurları başına kayyum koyacaklar demektir. Siyasetçiler tutuklanacak, gazeteciler hapse tıkılacak, tweet atanlar gün doğumunda gözaltına alınacak demektir." diye konuştu.
TÜSİAD'ın açıklamaları
TÜSİAD'ın açıklamalarına değinen Dervişoğlu, "Bunlardan hangisi yanlış? Burada yanlış yok, bilakis söylenecek daha çok şey vardır." dedi.
Dervişoğlu, TÜSİAD'ın tüzüğündeki bir maddeyi aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu tüzük, resmi kayıtlarda yer alıp ilgili makamların denetiminden geçtiğine göre TÜSİAD bunları söyleme hakkına sahiptir. Peki sorun nedir? Bence sorun çok geç kalmış olmalarıdır. Kısa dönemli karlılıkları için uzun dönemli demokratik ve sosyal düzenin yıkılıp tarumar olmasını oturup beklemeleridir. Tek tek bir avuç insanın zenginliği, refah ve güvenliği değil, toplumun genel refah, güvenlik ve zenginliği yani mutluluğu dikta rejimlerinden mi geçer, demokrasiden mi geçer? 85 kişinin değil 85 milyonun zenginliği, ihale-imar-inşaat-rant düzeninden mi geçer yoksa, girişim, mülkiyet ve ticaretin özgürce yapılması ve hukukla korunmasından mı?
Cevap bellidir. Hukuk olmayan yerde, zenginlik, refah, ekmek olmaz. Zengin, fakir demeden Türkiye'nin sokaklarında, bankalarında ya da borsalarında güven varsa o ülke büyür ve zenginleşir. Aksi halde ne zengin zengin kalabilir ne de mutlu mutlu kalabilir. TÜSİAD'ın hatası konuşmak değil, geç kalmaktır. Umuyorum ki cesaretle dile getirdikleri doğruların cesaretle arkasında da durmaya muvaffak olabilirler. Türkiye konuşmalıdır, susturanlara, bastıranlara inat konuşmalıdır, haykırmalıdır."
Dervişoğlu, vergi sistemini eleştirdi
Ülkenin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmeler yapan Dervişoğlu, Türkiye'nin 2024 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarına göre, 180 ülke arasında 107. sırada olduğunu, bu iktidar döneminde yolsuzluğun sıradanlaştığını savundu.
Dervişoğlu, 2024'te gelir ve kazanç üzerinden alınan dolaysız vergilerin yaklaşık 2,5 trilyon liranın bu oranın üçte ikisinin gelir vergisi, üçte birinin ise şirket, holding ve bankalardan tahsil edilen kurumlar vergisi olduğunu kaydetti.
Vergi sistemini eleştiren Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2024 yılında tahsil edilen 1,5 trilyon liralık gelir vergisinin neredeyse tamamı işçi, memur ve ücretlilerden kesilmiştir. Geçen yıla göre, bu insanlardan kesilen miktar yüzde 100 artmışken, kurumlardan alınanlar geçen yıla göre sadece yüzde 10 artmıştır. Devletin resmi enflasyonu bile yüzde 40'ın üstündedir.
Bu rakamlar, dolaysız vergilerdeki tüm yükün gelir vergisi üzerinde olduğunu, gelir vergisi içinde de tüm yükün, ücretlerden, doğrudan maaş bordroları üzerinden yapılan gelir vergisinde olduğunu göstermektedir. Ücretlilerin ve küçük esnafın vergi yükü bununla bitiyor mu? Bitmiyor. ÖTV'si, KDV'si, otomobili, bilgisayarı, cep telefonu, interneti ve daha niceleri vergi cehenneminin odunlarıdır."
Hükümetin tarım politikasını eleştiren Dervişoğlu, dünyanın en büyük bakliyat üreticisi ve ihracatçısı Türkiye'nin 2024 yılında yaklaşık 1 milyar dolar para ödeyerek, 1 milyon 350 bin ton bakliyat ithal ettiğini belirtti.
Türkiye'nin kaynağı olmayan, imkanları kısıtlı bir ülke olmadığını dile getiren Dervişoğlu, "Ülkemizin imkanları da boldur, yeterli kaynağı da vardır. Sorun, bu muhteşem potansiyelin gözünü makam ve para hırsı bürümüş, sadece kendisinin ve partisinin çıkarını düşünen, liyakatsiz ve vizyonsuz ellerde heba edilmesidir." dedi.
İyi Parti'nin grup toplantısı, daha sonra basına kapalı devam etti.