İYİ Parti'den Enerji ve Maden Kanun Teklifine Sert Tepki

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifine ilişkin, "Birçok madde doğal kaynakları özel sektör lehine sınırsız bir şekilde tahsis etmeyi kolaylaştırırken, kamu yararını gözeten denetim ve izin süreçlerini işlevsizleştirmekte ve tamamen ortadan kaldırmaktadır." dedi.

Kavuncu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifine "en şiddetli şekilde karşı çıkacaklarını" söyledi.

Kanun teklifinin, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nun yanı sıra Çevre Komisyonu ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nu da yakından ilgilendirdiğini kaydeden Kavuncu, "TBMM İç Tüzük'ünün 23'üncü maddesi de açık bir şekilde ihlal ediliyor. Neden? Kanun teklifi sadece tek bir komisyonda görüşülüyor. Buna bağlı olan tali komisyonlarda görüşülmesi gerekirken hiçbir şekilde bu komisyonlarda görüşülmedi." diye konuştu.

Kanun teklifinin etki analizinin de yapılmadığını savunan Kavuncu, ülke kaynaklarının vatandaşın menfaatine olacak şekilde kullanılmasında hiçbir beis bulunmadığını, karşı oldukları şeyin "vahşi madencilik" olduğunu belirtti.

Kavuncu, şöyle devam etti:

"Bugün hayatımıza girmiş olan kullandığımız birçok ürün, malzeme ve teknolojik aygıtta biz madenin ve madenlerden çıkarılan metallerin ne kadar önemli ve hayati derecede olduğunun farkındayız. İtiraz ettiğimiz, bunların kullanılması ya da bunların insan hayatına, toplumumuza, milletimizin refahına katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmesi değil. İtirazımız çok vahşi, denetimsiz, tek bir kişinin iki dudağının arasına sokulacak şekilde bu kaynakların kullanılması ve kullanılırken de doğanın, tabiatın talan edilmesi."

İYİ Parti Grup Başkanvekili Kavuncu, teklifin, çevre hukuku, anayasal mülkiyet, katılımcı denetim, idari şeffaflık gibi konuların olmadığı sakıncalı bir düzenleme olduğunu öne sürerek, "Birçok madde doğal kaynakları özel sektör lehine sınırsız bir şekilde tahsis etmeyi kolaylaştırırken, kamu yararını gözeten denetim ve izin süreçlerini işlevsizleştirmekte ve tamamen ortadan kaldırmaktadır. Bu kanun teklifiyle önce izin, sonra denetim şekli ortaya konulmakta, bu da Anayasa ve çevre hukukunun ilkeleriyle asla bağdaşmamaktadır." ifadelerini kullandı.

Yurdun farklı bölgelerinde devam eden orman yangınlarına da değinen Kavuncu, 2020'ye kadar Türkiye'de yılda yanan orman alanın 8 bin hektar olduğunu, 2020'den sonra ise bunun 40 bin hektara çıktığını dile getirdi.

Kavuncu, TÜİK'in açıkladığı haziran ayı enflasyon verilerine ilişkin de şöyle konuştu:

"Artık aklımızla alay eden, adeta kurnaz bir tüccar mantığıyla hareket eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Ceza keserken ENAG oranlarını, işçisine, memuruna, emeklisine zam yaparken TÜİK oranlarını baz alan kurnaz bir tüccar zihniyetiyle karşı karşıyayız. 'Milletimiz bunu affetmeyecektir ve sandıkta da en kısa zamanda bunun faturasını iktidara verecektir' diye düşünüyorum."