İYİ Parti'den Bütçe Eleştirisi: 'Kurtuluş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle Mümkün'

İYİ Parti'den Bütçe Eleştirisi: 'Kurtuluş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle Mümkün'
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirerek, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ile ilgili endişelerini dile getirdi. Kavuncu, güçlendirilmiş parlamenter sistemin Türkiye'nin kurtuluşu olduğunu vurguladı.

İyi Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Kurtuluşumuz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinci ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle mümkündür. Aksi, Türkiye'yi günden güne içine düştüğü bir çıkmaza itecektir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda 2025 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde İYİ Parti grubu adına Grup Başkanvekilleri Buğra Kavuncu ve Turhan Çömez ile Samsun Milletvekili Erhan Usta söz aldı.

Grubu adına ilk sözü alan Kavuncu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirerek bu sistemle her bütçenin "yeni bir kabusun habercisi" haline geldiğini savundu.

Meclisin bütçeyi değiştirme hakkının elinden alındığını, bütçe kanun teklifinin reddedilmesinin herhangi bir pratik sonucunun olmadığını ileri süren Kavuncu, söz konusu sistemin Türkiye'nin tarihi tecrübesiyle uyuşmadığını iddia etti.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uzun tartışmalar ve arayışlar sonucu ortaya çıkmadığını, 15 Temmuz hain darbe girişiminin bir ürünü olduğunu savunan Kavuncu, "Kurtuluşumuz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinci ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle mümkündür. Aksi, Türkiye'yi günden güne içine düştüğü bir çıkmaza itecektir." diye konuştu.

Suriye'deki gelişmelere değinen Kavuncu, toprak bütünlüğü ve her kesimin adilce temsil edildiği bir yapının Suriye'de zaruri olduğunu belirtti.

Türkiye'nin bölgedeki önceliklerine vurgu yapan Kavuncu, "Irak PKK'sı ile Suriye PKK'sı arasındaki bağlantının kesilmesi ve terör tehdidinin kalkması da bir diğer önceliğimizdir. Yine, ülkemizde bulunan sığınmacıların geri dönüşü bizim önceliklerimiz arasında. Suriye'deki Türkmen varlığının yakından takip edilmesini de çok önemsiyoruz." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise 1994 ve 2001 yıllarındaki ekonomik krizlerin sonuçları ağır olsa da Türkiye'nin toparlandığını aktardı.

Türkiye'nin ekonomik olarak bugün çok daha ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu dile getiren Çömez, şunları söyledi:

"Şimdi ise kronik, içten içe devam eden ve giderek derinleşen bir krizle karşı karşıyayız. Sahaya çıkanlar, milletle buluşanlar, çarşı pazar dolaşanlar, esnafla, köylüyle görüşenler, kredi kartıyla hayatını geçirmeye çalışanları görenler ve onlarla konuşanlar bunun ne olduğunu mutlaka biliyorlardır. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında bireysel kredilerin milli gelire oranı yüzde 1,8'di, şimdi ise bu oran yüzde 18 yani tam 10 kat artmış durumda. Toplam kredi kartı sayısı 62 milyon ve bunun yarısı 100 bin lira limitin üzerinde. Bireysel kredi kartı borcu olanların sayısı 41 milyonu geçmiş durumda. Kişi başına düşen ortalama kredi kartı borcu 88 bin liraya ulaştı. Kredili mevduat hesabı kullanan kişi sayısı 29,7 milyona ulaştı. Kredi kartlarındaki takipteki alacaklar yılbaşından beri yüzde 224 arttı, batık kredi miktarı ise 300 milyar liraya yaklaştı."

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın, başörtüsüyle ilgili sözlerini hatırlatan Çömez, "Artık yeter, başörtüsü üzerinden siyaset yapmayı bırakın. Bu millet aç, bu millet sefil. Başörtüsü istismarı üzerinden siyaset yapmayın. Başörtüsü yasağı bir antidemokratik uygulamaydı, biz buna da itiraz ettik ve iyi ki de bu iş bitti ama bu ülkede hala antidemokratik uygulamalar var." diye konuştu.

Yerinden söz alarak Çömez'e yanıt veren Usta, "Hala aynı üstenci tavırla 'başörtüsü istismarı' yapmakla suçlanmak ayıp bir şey. Ben yaşadıklarımı anlattım, istismar yapmadım ve burada hiç kimse bunları yapmadı ama hala başörtüsünü sanki siyasete alet edilmiş bir mevzu gibi göstermek, sadece ve sadece 28 Şubat'ın köhne zihniyetinin devam ettiğinin açık göstergesidir." dedi.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da hükümetin politikalarını eleştirerek ekonomik programın işlediğine yönelik yapılan açıklamaların doğru olmadığını iddia etti.

AK Parti'nin ortaya bir program koymadığını, 2002'de iktidara geldiğinde elinde bir şekilde çalışan program olduğunu ve o programı 2008'e kadar uzattığını savunan Usta, şöyle konuştu:

"Neymiş? 'Program çalışıyor, kredi risk primi (CDS) düşmüş, kredi notu iki basamak artmış.' 2016-2017'den sonra not 6 basamak düştü, şimdi iki basamak attı diye biz sizi alkışlayacak mıyız? Türkiye'nin kredi notu çöptü, hala çöp, yine çöp. Şimdi, bu çöp için bizden alkış bekliyorsunuz. CDS'leri, yanlışlarınızla 800'e 900'e çıkardınız, şimdi '400 puan düşürdük' diye bizden alkış bekliyorsunuz. Şimdi soruyorum; içerideki yatırımcı yatırım mı yapıyor? Uzun vadeli sermaye mi girdi Türkiye'ye? İnsanların enflasyon beklentileri mi düştü? Ekonomide verimlilik mi arttı? Ekonomide güven mi arttı? Bunların hiçbirisi olmadı. Kısa vadeli vur-kaç parası Türkiye'ye geliyor. Geçen yıl Türkiye dış faiz olarak 17,8 milyar dolar ödedi. Bu yıl daha fazla olacak. İlk on ayda da 17,5 milyar dolar Türkiye dış faiz ödedi, yıl sonunda bunun 21,8 milyar doları bulacak."

Kaynak: AA / Adem Balta - Politika
title
Close