İsveç Başbakanı'nı PKK mı Öldürdü
Ülkede Kürtlerin siyaset yapmasına izin veren ama PKK'nın üzerine giden Olof Palme 1986'da bir suikaste kurban gitmişti. Aradan geçen 32 senede cinayetin faili hala bulunamadı.
1982-1986 arasında İsveç Başbakanlığı yapan Olof Palme'nin bir sinema çıkışında öldürülmesinin üstünden tam 32 sene geçti. Ancak bu suikastin üstündeki sır perdesi aralanmadı.
İKİ İSİM ÖN PLANA ÇIKTI
Palme cinayetinin ardından ortaya atılan en büyük iddia, cinayeti Pkk'nın işlediğine yönelik teoriydi. Cinayetten sonra iki Pkk'lının ismi ön plana çıktı: Nasır Topal ve Hıdır Sarıkaya.
Pkk'NIN ÜZERİNE GİTMEYE BAŞLADI
Ancak asıl soru cinayeti hangi isimlerin işlediği değil, neden Pkk'nın işlediğiydi. İsveç Başbakanı Olof Palme ülkedeki Kürt siyasilere sempatiyle yaklaşıyordu. Hatta Kemal Burkay gibi Kürt siyasetçilere siyaset yapmasına izin vermişti. Ancak iddiaya göre Palme Pkk'nın silahlı eylemlerini artırması nedeniyle örgütün üzerine gitmeye başladı.
"TAŞERON OLARAK PKK KULLANILDI" İDDİASI
İsveç Başbakanı o sırada Amerika ve İsrail'in politikalarını da eleştiren bir çizgiye kaymıştı. Bunun üzerine Amerika ve İsrail Palme'nin öldürülmesine karar verdi ve taşeron örgüt olarak PKK'yı kullandı. Suikasten sonra PKK için İsveç'in kapısı sonuna kadar açıldı.
ŞEMDİN SAKIK İTİRAF ETMİŞTİ
PKK'nın en önemli isimlerinden biri olan Şemdin Sakık'ın, 'Olof Palme'yi biz öldürdük' itirafında bulunmasına rağmen bu ifadelerden de bir sonuç çıkmadı.
PETTERSON SERBEST KALDI, GİZEMLİ BİÇİMDE ÖLDÜ
Cinayetin önemli şüphelilerinden biri de Christer Pettersson adlı suçlu ve uyuşturucu bağımlısıydı. Bu adamı, Başbakan'ın eşi de teşhis etmişti. Ancak dava sonunda delil yetersizliğinden Pettersson mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 16 Eylül 2004 tarihinde de gizemli bir şekilde öldü.
YUGOSLAV DİKTATÖR ŞÜPHESİ
Alman Focus dergisi 2011 yılında sorgu kayıtlarından yola çıkarak ortaya bir iddia attı. Yugoslavya gizli servisi tarafından kiralanan bir seri katilin Olof Palme'yi öldürdüğünü iddia etti. Katil zanlısı, ölüm emrinin Yugoslav diktatör Tito tarafından verildiğini söyledi. Ancak bu soruşturmadan da bir sonuç çıkmadı.