İnebolu Limanı'nın Özelleştirilmesi
AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Murat Demir, İnebolu Limanı’nın özelleştirilmesine karşı çıkmanın Kastamonu ve İnebolu’ya ihanetten başka bir şey olmadığını söyledi.
AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Murat Demir, İnebolu Limanı'nın özelleştirilmesine karşı çıkmanın Kastamonu ve İnebolu'ya ihanetten başka bir şey olmadığını söyledi.
Murat Demir, Şerife Bacı Öğretmenevi'nde gündemi değerlendirdi. 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde AK Parti'nin tek başına iktidar olarak seçimlerden zaferle ayrılacağını söyleyen AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Murat Demir, bu kapsamda Kastamonu'dan da AK Parti'nin 3 tane milletvekili çıkartacağını kaydetti.
AK Parti'nin tek başına iktidarının ülkenin geleceğinde istikrarı yakalamak olduğunu ve bunu da seçim beyannamelerinde açıkça belirttiklerini ifade eden Murat Demir, "Kastamonu'da AK Parti'nin 3-0 alacağından yüzde 100 eminim. Bundan hiçbir tereddüdüm yok. Adaylıkta 3'üncü sıradan gösterilmem anlamında da hiçbir şekilde tereddüt etmedim. Çünkü benim için bu sıralamaya girmek önemliydi. Adalet ve Kalkınma Partisi gibi ülkenin değil dünyanın bile gözünün üzerinde olduğu bir partiden, Kastamonu'da 3'üncü sıra adayı olmak bir onur ve şereftir" dedi.
İnebolu Limanı'nın özelleştirilmesine karşı çıkan başta İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner'e tepki gösteren Murat Demir, Başkan Uzuner'in özelleştirmenin iptali için yaptığı itirazı 'ihanet' olarak nitelendirdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Benim, hep üzerinde durduğum bir İnebolu Limanı vardı. Ben sanayiciyim, denizciyim. Limancılığı çok iyi bilen, limanın ne anlama geldiğini çok iyi bilen biriyim. Ama maalesef Kastamonu'da, İnebolu'da limanın ne olduğunu bilmeyen arkadaşlar konuşuyor ve mahkemelere başvuruyorlar. Özelleştirmeyle alakalı 'İnebolu Limanının özelleştirilmesi Kastamonu'nun satılması anlamına geliyor' dediler. Bunu söylemek için bir insanın gerçekten aklından zoru olması lazım. Bunun nedenini sorduğunuz zaman bir ülkede hangi bölgede olursa olsun. Bugün Kastamonu'nun, İnebolu ve çevre ilçelerinin kalkınmasını biz istiyorsak İnebolu Limanı çok potansiyel bir liman haline gelmesi gerekiyor. Genel kargo, bunun içine konteynır hattı var. Özellikle ihracata açılması lazım, kuru yükünden tutun her türlü yük yerleştirmeye yarayan bir liman olması lazım. Bir diğer taraftan bölgenin kalkınması, Kastamonu'nun kalkınması, organize sanayilerin kalkınması, ticaret hacminin artması, sanayinin bu bölgede ciddi bir şekilde güçlü olması için de tek çare İnebolu Limanı'nın ihracata açılmasıdır. Bu ayın 9'unda yapılacak ihaledeki son okuduğum şartname tam benim arzu ettiğim, tam benim istediğim gibidir. İnebolu Limanı, 3 kat daha büyüyecek, 3 milyon tonluk bir kapasiteye ulaşacak ve ihracata açılacak bir limandır. Olursa ihale bu şekilde yapılacak, olmazsa olmayacağı anlamına geliyor."
İnebolu Limanı'nın ihalesinin durdurulması için mahkemeye dava açıldığını hatırlatan Demir, "Liman özelleştirilmesin, devlete kalsın' diyorlar. Devlete kalırsa, liman atıl kalır. Ne İnebolu'ya faydası olur, ne de İnebolu'ya katkısı olur. Biz ne istiyoruz? İnebolu'nun, Kastamonu'nun kalkınmasını istemiyor muyuz? Biz siyasetçiyiz. Biz neden siyaset yapıyoruz? Bu bölgelerin kalkınması istiyoruz. Öncelikli çalışmalarımız bu yönde. İnebolu Limanı, Abana'nın, Bozkurt'un, Doğanyurt'un, Çatalzeytin'in ve Kastamonu'nun kalkınmasına lokomotif görevi yapacak bir yer olacaktır. O da, bu şartlarda ihale edilirse olacaktır" dedi.
"LİMANDA BALIKÇILAR ASLA MAĞDUR EDİLMEYECEK"
İnebolu Limanı'nda yer alan balıkçılarında asla mağdur edilmeyeceğini söyleyen Demir, "Balıkçılar, daha modern bir barınağa kavuşacak. Balıkçıların mağdur edileceği yönündeki söylentilere aldırış edilmemesi gerekiyor. Çünkü ihalede balıkçıları koruyan bir madde yer alıyor. Kesinlikle mağdur edilme durumu yok. Devlet hiç kimseyi mağdur etmez ama bir gerçek var öyle potansiyel bir limanın içinde de balıkçı barınağı zaten olmaz. ya en yakın yerdeki balıkçı barınağı yeniden revize edilir o balıkçılara yeniden tahsis edilir ya da İnebolu'da çok yakın bir yerde bir balıkçı barınağı projesi tekrar yapılır, devlet bunu 1-1,5 yılda çok rahat bir şekilde hayata geçirir ve modern bir balıkçı barınağı haline de getirir" diye konuştu.
"İNEBOLU LİMANI'NDA EN AZ 300 KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK"
İnebolu Limanı'nın tam kapasiteye ulaşmasıyla birlikte en az 300 kişinin istihdam edileceğine dikkat çeken Murat Demir, şöyle devam etti: "Önemli olan İnebolu Limanı'nın bir an önce ticarete açılması, dünyaya açılmasıdır. Bölgenin Ankara'dan, İç Anadolu Bölgesi'nden tümünün ihracatını o bölgeye taşımak gerekir. İnebolu yolunun ihalesinin de yapılma aşamasında olduğunu düşünürsek İnebolu şaha kalkacak bir ilçe olacaktır. İnebolu'yu bu anlamda daha kalkınması için hiç kimsenin durduramayacağı bir ilçe olacaktır. Liman ihalesi yapıldığı takdirde ilçe istihdam anlamında da gelişecek, ekonomik anlamda da gelişecek. Bakın böyle bir limanda kaç kişi istihdam olur biliyor musunuz? Bu belediye başkanı arkadaşımız bilmiyordur. Sormamıştır da. Ben söylüyorum, böyle potansiyel bir limanda en aşağı 300 kişi istihdam edilecektir. CHP Gürsel Tekin'e telefon açmış bilgi alacak onu kullanacak aklı sıra. Gürsel Tekin limanın ne olduğunu nereden bilir, limancılığın ne olduğunu nereden bilir. Bölgeye ne katacağını nereden bilir. Siyasette eğer ki bir konuyu biliyorsanız konuşun bilmiyorsanız konuşmayın. Ben iş adamıyım, benim hayatım denizcilikle geçiyor ve işim de limanlarla, o yük boşaltma, tahmil, tahliye işlerini ben yapıyorum zaten. O ekipmanları da ben yapıyorum. Neyin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Neden özelleştirilmesi gerektiğini örnekleriyle de onların gözüne soka soka anlatırım. O yüzden belediye başkanımız mahkeme açmış iş olsun diye. Şu anda AK Parti'yi bir yerden sıkıştırmak istiyorlar ellerinde bir argüman yok, onu da bir argüman olarak kullanıyorlar ama bu argüman kesinlikle onlara ters tepecektir. İnebolu'nun gelişmesini istemeyen bu mahkemeyi açar. Kastamonu'nun gelişmesini istemeyen bu mahkemeyi açar ama bu mahkeme hiçbir şeye para etmez o liman yüzde bir milyon özelleşmeli, özelleşip de dünyaya ticaret hacmi ile İnebolu'ya ve bölgeye katkı sağlamalıdır. Aksi takdirde İnebolu Limanı ihracata açılmadığı, çalışmadığı zaman Kastamonu Organize Sanayi bu hali ile kalır çok fazla açılamaz. Taşköprü Organize Sanayi'de hiçbir şey yapılamaz. Seydiler Organize Sanayi'de hiçbir şey yapamazsınız."
"DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 65'İ DENİZDEN YAPILIYOR"
Bir yatırımcının bir yere yatırım yapmadan önce havalimanına, limana ve yoluna baktığını vurgulayan Demir, şunları kaydetti: "Dünya ile rekabet edebilmek için, malınızı dünyaya ihracat edebilmek için 3 şey vardır. Hava kargosu, liman ve yol. Dünya ticaretinin şu anda yüzde 65'i deniz üzerinden taşınıyor, bu konuda Kastamonu'da benle hiç kimse konuşamaz. Kastamonu bölgesinde siyasetçilerin hiçbir tanesi benimle bu konuda konuşamaz. Çünkü ben bu işin erbabıyım. Ayda Çin'e, Hong Kong'a, Japonya'ya, Endonezya'ya, Hindistan'a 100'e yakın konteynır gönderen bir kişiyim ben. Bizim işimiz bu. O yüzden oradaki belediye başkanının yaptığı bu itiraz Kastamonu'ya, İnebolu'ya ihanettir. Ben doğru bildiğim şeyi konuşurum sert konuşurum. Artık İnebolu halkı da uyanmalı, Kastamonu halkı uyanmalı, diğer siyasi partilerin de nelerin peşinde olduklarını görmeliler. Kastamonu'da eksik olan şeyler mutlaka tamamlanacaktır. Bu ülkede yapılacakları Kastamonu için yapılacakları yine yapabilecekse yine Adalet ve Kalkınma Partisi yapacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir şey yapma şansı yok, Milliyetçi Hareket Partisi'nin hiçbir şey yapma şansı yok. Tek başına iktidara gelmeden de hiçbir partinin bölgeyi geliştirme kalkınma gibi bir şansı da yok. Onun için ben tüm seçmenden özellikle rica ediyorum. Vicdanlarına göre, çocuklarının geleceklerini de planlayarak, çocuklarını, torunlarını düşünerek bir irade kullanırlarsa bu onlara geriye ekstralarıyla dönecektir. Ben de bir siyasetçi olarak AK Parti'li bir vekil olarak bu bölgenin ticaret hacminin artması için bölgenin gelişmesi için canla başla çalışacağıma verdiğim her sözün sonuna kadar arkasında duracağıma söz veriyorum." - KASTAMONU