İğneada'daki sel felaketinde hayatını kaybedenlerin yakınları soruşturmanın genişletilmesini talep etti

Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanında hayatını kaybedenlerin yakınları, Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın genişletilmesini talep etti.

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı, 5 Eylül'de Sisli Vadi'deki bungalov evlerin bulunduğu bölgede yaşanan sel felaketine ilişkin soruşturmayı sürdürüyor.

Selde hayatını kaybedenlerin yakınları Safiye Yaşa ve Hüseyin Duman ile müşteki avukatları soruşturmanın genişletilmesi amacıyla Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçeyle müracaat etti. Ardından aileler ve avukatlar Kırklareli Baro Başkanı Turgay Hınız'ı ziyaret etti.

Müşteki avukatı Mehtap Kaya, baro binasında düzenlenen basın açıklamasında, meydana gelen sel felaketinde 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 3 kişinin yaralandığını anımsattı.

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü ifade eden Kaya, "6 vatandaşımızın ölümünde maalesef bir doğal afet sonucu gerçekleşen ölüm değil, birbirini takip eden ihmallerin olduğu tespit edilmiştir." dedi.

Soruşturma kapsamında 3 kişinin tutuklandığını, 2 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını hatırlatan Kaya, olayın meydana geldiği yerin dere yatağı olduğunu ileri sürdü.

İl Özel İdaresi ile İçişleri Bakanlığı onayıyla tesisin açıldığını belirten Kaya, mağdur vekilleri olarak olayda ihmali olan herkesin ve kamu kurumlarının soruşturmaya dahil edilmesini istediklerini aktardı.

Müşteki avukatı Melike Durgun da soruşturmanın genişletilmesi için konunun takipçisi olacaklarını kaydetti.

Yüzerek kurtulmuş

Hüseyin Duman sel felaketinde kendisinin ve kızının yaralandığını, eşinin ise hayatını kaybettiğini belirtti.

Sabah uyandığında derenin taştığını gördüğünü anlatan Duman, hemen yan taraftaki bungalova giderek diğer vatandaşları uyandırdığını ifade etti.

Evin 3 dakikada su altında kaldığını ifade eden Duman, birkaç saat yüzerek kendi imkanlarıyla kurtulduğunu anlattı.

Yaşa ise sanıkların kasten adam öldürme suçundan yargılanmalarını talep ettiklerini kaydetti.

Burada kasıtla bu suçun işlendiğini düşündüğünü dile getiren Yaşa, "Biz 'taksirle adam öldürme' suçundan yargılanmalarına razı değiliz. Bu süreçte kesinlikle ağır kusur olarak kasten adam öldürmekten yargılanmalarını ve ceza almalarını istiyoruz." diye konuştu.

Tesiste kalan 6 kişi ölmüştü

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül'de sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. DSİ verilerine göre, bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle burası bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalov evlerin bulunduğu tesise ulaşmıştı. Bu tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle bungalov evler sürüklenmişti.

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden taşkının ardından haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmıştı. Ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı.

Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ile Suna Duman'ın, 6 Eylül'de ise Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın cesedine ulaşılmıştı.

Aramaların üçüncü günü 7 Eylül'de de Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedeni bulunmuştu.

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında işletme sahibinin aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınmış 3'ü tutuklanmıştı. Diğer 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.