İçişleri Bakanı Soylu Açıklaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu milleti Alevi, Sünni diye birbirine düşürdüler.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu milleti Alevi, Sünni diye birbirine düşürdüler. Bu milleti Kürt, Türk diye birbirine düşürüp, milletin geleceğini karanlığa doğru atmak istediler, ama bu millet onlara şiddetle, silahla, zorlukla mukabele etmedi, reyle, oyla, demokrasiyle sandıkla mukabele etti." dedi.
Soylu, Pazar Belediyesi'nde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını iletti.
Türkiye'nin önemli bir dönemin arifesinde olduğunu ifade eden Soylu, "Hep birlikte bir karar vereceğiz, ama anlıyorum ki Pazar bu salondaki coşkusuyla, heyecanıyla, sıcaklığıyla, samimiyetiyle 16 Nisan gelmeden önce kararını vermiş durumda." dedi.
Soylu, bir vatandaşın "15 Temmuz'un bekçisiyiz, 16 Nisan'ın Evet'çisiyiz" sözlerine "harika" karşılığını verdi.
Bu memleketin bugüne kadar çok karar verdiğini söyleyen Soylu, "Yerel seçimler oldu, genel seçimler oldu, referandumlar oldu, sürekli karar verdi, sürekli yeni bir siyasal kararın içinde oldu, ama bilmenizi istiyorum ki 16 Nisan'da verilecek karar ülkemiz için milletimiz için gelecek nesillerimiz için bu toprağın yarınlara özgür, hür ve bağımsız gidebilmesi için çok önemli bir karardır." dedi.
Soylu, Cumhuriyetin iki temel ilke üzerinde kurulduğuna işaret ederek, "Birisi tam bağımsızlık, ötekisi ise egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü. Biz Allah'a şükürler olsun ki yüz yıldır bu iki temel ilkeye ulaşmak isteyen cumhuriyetimizin ve Türkiye'mizin en güçlü zamanındayız. Buna en yakın olduğu zaman dilimindeyiz. Bizi çeşitli meselelerle hep zayıf düşürmek istediler. Bunu yaparken de bir kurgu, bir senaryoyu oluşturdular." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, "Bir gün anarşizmle bizi terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün anarşizmle bizi terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün uluslararası sermaye 'patron biziz' diye bizi terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün ezanlarımızı kısarak bizi terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün bizi mesleklerimiz üzerinden ayırarak terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün etnik kökenler üzerinden bizi ayırarak, bir gün düşüncelerimiz, inançlarımız üzerinden bu güzel milleti ayırarak terbiye etmeye çalıştılar." diye konuştu.
Bu senaryonun yıllardan beri işletildiğini dile getiren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kah 1960 darbesini yaptılar, kah 1971 muhtırasını yaptılar, kah 1980 darbesini yapıp, sağcı ile solcu çocukları birbirine düşürüp, ondan sonra bir annenin iki evladına birbirlerine pusu kurdurdular. Bu ülkede 28 Şubat'ı yaptılar. İnsanların inançları, değerleri, gelenekleri, görenekleri, kültürleri üzerinden vatandaşlarımızı, milletimizi itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bir gün Özal'ı hedef aldılar, bir gün Erbakan'ı hedef aldılar, bir gün Demirel'i ailesinin üzerinden hedef aldılar. Bunlar o kadar kuralsız oynadılarki darbe yaptıktan sonra başbakanın kasasını açtılar, ertesi gün o kasanın içine kadın iç çamaşırı koydular, onun fotoğrafını çektiler, gazetelerde yayınladılar ve bu ülkenin başbakanından sapkın çıkarmaya çalıştılar. Dediler ki bize 'işte sizin itibar ettikleriniz bunlar.' Dediler ki bize 'siz anlamazsınız, siz ülkeyi idare edemezsiniz, yönetemezsiniz, siz kuru kalabalıksınız, siz kara kalabalıklarsınız, siz düşüksünüz, siz bu ülkeyi idare edemezsiniz.' Bunu on yıllardır söylüyorlar. Buna rağmen millet, hiçbir zaman geri durmadı. Çok net söylüyorum, hiçbir zaman.
Onlar darbeleriyle bizi korkutmaya çalıştılar. Onlar yüzde 70 devalüasyon yapıp bir gecede bu ülkeyi yüzde 70 fakirleştirdiler, onlar bu ülkede çocuklarımızı sağcı, solcu diye birbirine düşürdüler. Bu milleti Alevi, Sünni diye birbirine düşürdüler, bu milleti Kürt, Türk diye birbirine düşürüp, milletin geleceğini karanlığa doğru atmak istediler, ama bu millet her seçim geldiğinde, her sandığa gittiğinde onlara şiddetle, silahla, zorlukla mukabele etmedi, reyle, oyla, demokrasiyle, sandıkla mukabele etti."
7 Haziran'daki milletvekili genel seçimini hatırlatan Soylu, seçimden sonra hükümet kurulamamasından dolayı yaşanan sıkıntılara değindi.
"Orta Doğu Teknik Üniversitesine kıymetli Cumhurbaşkanımız gitmişti de orada uzaya uydu fırlatılacaktı." ifadesini kullanan Soylu, şunları söyledi:
"Şimdi biz güvenliğimizin önemli bir bölümünü o uydudan sağlıyoruz, biliyor musunuz? Bizim İçişleri Bakanlığımıza o kadar büyük katkısı var. Türkiye'nin güvenliğine, sınırlarına o kadar büyük katkısı var. Ne oldu peki oraya gitti, lastik yaktılar, protesto ettiler. Ertesi gün gazetelerde bizler bunu okuduk. Cumhurbaşkanı Orta Doğu Teknik Üniversitesinde protesto edildi. Oysa milletimiz, Türkiye'miz, milli anlayışımız ve milli gücümüz için orada fırlatılan uydudan hiç kimse bahsetmemişti. Hep kursağımızda bıraktılar sevincimizi. 9 yapıp, bize 10 yaptırmamaya çalıştılar. Hep geri döndürdüler. 28 Şubat'ta, her darbede 10 yıl, 20 yıl tekrar geriye dönen bir Türkiye ve bunun maliyetini ödeyen bir büyük millet. Sabırla bekleyen bir büyük millet."
Soylu, HDP'nin 7 Haziran'dan sonraki tavrına değinirken de "Cumhurbaşkanımızın talimatı açık ve nettir. Başbakanımızın direktifleri açık ve nettir. Bakanlarımızın bu konudaki çalışmaları açık ve de nettir ve herkes büyük bir gayreti ortaya koymaktadır. Güvenlik görevlilerimiz, askerimiz, polisimiz, jandarmamız, her biri herkes bir yeminin altına imza attı, biz bu PKK terör örgütünün adını bir daha bu ülkede duyulmayacak şekilde silip ortadan kaldıracağız." diye konuştu.
"Bunları ben anlatacağıma Kılıçdaroğlu daha iyi anlatıyor"
Soylu, yargıya ve parlamentoya dönük eleştirilere de cevap verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Soylu, "Bunları ben anlatacağıma Kılıçdaroğlu daha iyi anlatıyor. Gaf olsa iyi gafın da kendine göre bir açıklaması var bu memlekette. Aslında gizli Evetçilerden." ifadesini kullandı.
Milletin değerlerine saygı duyulması gerektiğini vurgulayan Soylu, yeni sistemin uzlaşmacı bir sistem olduğuna işaret etti.
Soylu, Milliyetçi Hareket Partisi ile ittifak kurduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bir adım biz attık, bir adım onlar attılar. Teşekkür ediyoruzki bir yerde uzlaştık ve milletimizin önüne bir anayasa getirdik. Bir sistem problemini kaldırabilmek için anayasa değişikliğini getirdik. Hani Kılıçdaroğlu'nun anlattığı varya başbakan ayrı partiden, cumhurbaşkanı ayrı partiden, kavga etmesinler, bu ülke zaman kaybetmesin. 'Bu ülkede hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı, kimse endişe etmesin, 5 yıl boyunca ruhsatı alan yoluna devam etsin' diye bunu söyledik. Peki ifade etmek istiyorum ki Kılıçdaroğlu kiminle ittifak kurdu. Bir taraftan PKK ile kurdu, bir taraftan da FETÖ ile kurdu değil mi?"
"Bu nasıl genel başkan oldu?" ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:
"Kasetle oldu. Peki iki gün önce Trabzon'da konuşan Deniz Baykal kasetle gitti, değil mi? Peki kaseti kim yapmıştı? Peki FETÖ ile niçin şimdi kol kola? Bir ya korkuyor ya diyetini ödüyor veya esirdir. Bu kadar basit. Bu kadar çok açık bir şekilde ortadadır bu. Şimdi söylüyorum, sabah da söyledim, öğlen de söyledim. Sayın Baykal, bu kumpası sana kimin kurduğunu merak ediyorsan, Kılıçdaroğlu ile kol kola gel İçişleri Bakanlığına, biz sana bu kumpasın sana nasıl kurulduğunu, kimler tarafından kurulduğunu gösterelim. Gel bakalım, kol kola geleceksin, ama Kılıçdaroğlu ile kol kola geleceksin. Sana nasıl bir kumpas kurulduğunu ve şimdi onun kimlerle beraber olduğunu, nasıl adım atıldığını orada kumpas kurulduğu zaman sen kendin çözeceksin zaten. Şimdi bir şey daha söylemek istiyorum; Peygamber efendimizi ağzına alıyor, bakın ve başka bir şey var. Güya bize bir büyük gücü göstererek, bir siyasi zafiyeti ortaya çıkartmaya çalışacak. Adam ilk önce aynaya bakar. Zafiyet denilince bir aynaya bakar."
Soylu, "Şimdi Kandil ne diyor? Diyor ki 'Evet çıkarsa biz yandık.' Ben her gün, bu sabah en az 15 tane bununla ilgili rapor okudum. Uçakta gelirken benim işim o İçişleri Bakanlığında kim ne yapıyor, ne söylüyor, Kandil ne söylüyor, terör örgütleri ne ortaya koymaya çalışıyor? Avrupa, dünya ne söylüyor? Bir de başımıza Hollanda ile Almanya çıktı. Şu 16 Nisan'da onlara öyle bir güzel cevap verin ki Hollanda da ağzının payını alsın, Almanya da ağzının payını alsın, FETÖ de ağzının payını alsın, PKK da ağzının payını alsın, Kılıçdaroğlu da ağzının payını alsın." ifadesini kullandı.