Hulusi Akar'dan "3. Dünya Savaşı çıkar mı?" sorusuna tedirgin eden yanıt
Katıldığı televizyon programında 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sunucunun yönelttiği "3. Dünya Savaşı çıkar mı?" sorusuna endişe yaratan bir yanıt verdi. Akar "Savaş bir bakıma başladı. Savaş en kaba şekilde hazırlık safhası, düzenlenmeler, diplomatik, siyasi çalışmalar, ittifakların kurulması. Ondan sonra bu icra edilir. Şu anda hazırlık safhasındayız" dedi.
Eski Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattığı canlı yayında yöneltilen "3. Dünya Savaşı çıkar mı?" sorusuna "Savaş bir bakıma başladı. Savaş dediğimiz şey 3 aşamadan oluşur. Şu anda hazırlık safhasındayız" yanıtını verdi.
"15 TEMMUZ GECESİ BÜYÜK BİR İHANETLE KARŞILAŞTIK"
Hulusi Akar'ın programdaki açıklamalarından satır başları şu şekilde; "Bizim 2500 yıllık çok geniş tarihimiz var. Büyük milletin mensuplarıyız. Tarihin akışı içinde her zaman tarih yaşamak için değil, oradaki acılardan ibret almak, şanlı şöhretli taraflarından ilham almak için tarihe bakmak lazım. Bu süreç içinde karşılaştığımız olay var. Hain darbe girişi bunların hiçbirine benzemiyor. Büyük bir alçaklık, namussuzluk. 15 Temmuz gecesi büyük ihanetle karşılaştık. Devlet yapısında büyük bir yıkıma sebep oldu, toplumumuzda da öyle. 252 şehit verdik. Yaralılar çok ıstırap çektiler. Resul diye bir kardeşim vardı, bağırsaklar elinde geziyordu. Birçok yaralımız var hepsi önemli ve değerlidir.
"EMPERYALİZM BİR AKREP GİBİDİR"
Darbe girişimi AK Parti'ye karşı yapılmadı. Bütün millete yapıldı. FETÖ'nün yargılanması konusunda bazı oluşumlar bu anmaların, demokrasi ve milli birlik gününün anılmasının AK Parti'nin ve MHP'nin olduğu yerlerde yapıldığını görüyoruz. Burada bir tarafgirli var. Bakışta bir hata var. Bu emperyalist güçler akrep gibi. Akrepler sokmadan duramaz. Akrepler de duramıyor. FETÖ'yü devletimize ve milletimize karşı kullandılar. Hukukla alakaları yok bunların. İsrail'de büyük bir zulüm var. Soykırıma varan icraatta bulunuyorlar. Büyük bir körlük ve sağırlık içindeler. Bizim inancımız, inşallah Cumhurbaşkanımızın çalışması, hükümetimizin çalışması bunların adalet ve hukuk önünde hesap vermelidirler. Kör ve sağır ülkelerin kendilerini toparlamalarını bekliyoruz.
"85 MİLYON BÜYÜK BİR ŞUURLA KARŞI KOYDU"
Yüz yıllardan beri bu konuda anlaşmalara baktığımızda Türkiye'ye karşı abanma var. Askeri ve siyasi anlamda. Eğer biz İHA'yı, SİHA'yı yapamasaydık, Selçuk Bey bu işi başaramasaydı çok ciddi sıkıntılar yaşıyorduk. Diplomasimizi rahatlıkla yürütebiliyorsak savunma sanayinin büyük etkisi var. FETÖ konusunda bazı kişiler ve kuruluşlar zihnen bunları mahkum etmediler. Bu konuya yaklaşımları hükümet meselesi gibi bakıyorlar. Muhalefet, iktidar meselesi gibi bakıyorlar. Bu son derece yanlış. Bu meselede direnişte vatandaşımızın aklı selimi, feraseti olmasaydı. FETÖ'ye karşı bütün milletimiz, 85 milyon büyük şuurla karşı koydular.
"SUDAN SEBEPLERLE ELEBAŞINI VERMİYORLAR"
Türkiye uydu gibi yönetilecekti. Ne Azerbaycan'la kardeşlerimize önem vereceklerdi. Ne Libya ile ilişkilerimize saygı göstereceklerdi. FETÖ elemanlarının yurt dışında kollanmaları bunun açık göstergesi. Şu anda birçok FETÖ hesabı Cumhurbaşkanımıza ve bizlere karşı yalan iftira, tacizde bulunmayı sürdürüyor. Bunlar korunuyor, kollanıyor. Avrupa'dan, Amerika'dan yapıyorlar. Oradaki ilgili birimler tedbir almıyorlar. Adalet Bakanlığımız 80-100 klasör gönderdi FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi için. Sudan gerekçelerle cevap vermediler. Bu mücadeleyi devlet olarak sürdüreceğiz.
TSK'DA FETÖ NE KADAR BİLİNİYORDU?
7 Şubat 2012'ye kadar teröristle alakalı konusunda, kendilerini kuzu postuna büründürmek suretiyle kendilerini kamufle ettiler. 7 Şubat'ta gördük. 17-25 ve 15 Temmuz'a geldik. F tipi diye gerçeklik vardı daha sonra paralel devlet yapısına dönüştü. F tipi dinleme yapar, yalan yanlış, imzalı imzasız mektuplar gönderir, kumpas davaları açar. 17-25'de gerçek yükü görülmeye başladı. Ondan sonra istihbarat birimlerimiz ve diğer kurumlarımız. Bunlar baştan itibaren çeşitli birimlere nüfuz etmişler aynı şekilde silahlı kuvvetlere. 10 bin 5 kişinin ilişiğini kesmiştik Bakan onayıyla. 15 Temmuz'dan sonra. Toplam 24 bin 652'ye ulaştı. Bir şekilde subay, general sızmış. Yargıda, istihbaratta, silahlı kuvvetlerimizde, üniversitelerimizde operasyon var."
3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKAR MI?
Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy'un canlı yayında yönelttiği "3. Dünya Savaşı çıkar mı?" sorusuna da yanıt veren eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar şu ifadeleri kullandı; "Atalarımızı iyi okumamız lazım. Bilim ve akılla bakmamız lazım. Bu hiçbir şekilde dine, milli ve manevi değerlere aykırı bir şey değil. Akıl ve bilimle baktığımızda olayları görüyoruz. Atalarımız 'Hazır ol cenge istersen sulhü salah' demişler. Her zaman, bugün dahi bizi cenge hazır olmamız lazım. Daha önce koronadan bahsetseler anlamazdık. Rusya-Ukrayna savaşından bahsetseler inanmazdık. İsrail'in jenosidi ortada. Her an her şey olabilir. Mehmetçiğin yüksek ruh hali kimsede yok. Devlet olarak bizim sorumluluğumuz onlara en ileri teknolojiye dayalı silah, araç ve gereci vermemiz lazım.
"SAVAŞ BİR BAKIMA BAŞLADI"
Parasını verdiğimiz Heron'ların bakımını İsrail'e yaptıramamıştık. Çok şükür şu anda savinma sanayinde Cumhurbaşkanımızın teşvikiyle yüksek seviyelere geldik. Tank, top, hatta uçağımızı, helikopterimizi, İHA, SİHA'larımızı yaptık. Bayraktar meselesi çok önemli mesele. Burada adanmışlık var. Rahmetli Özdemir Bey'in adanmaşlığı var. Bu sayede operasyon yapabiliyoruz, Azerbaycan'da kardeşlerimizi destekliyoruz. Dost ve müttefik ülkelere bunlar ihraç ediliyor. 3. Dünya Savaşı riski her zaman var. Savaş bir bakıma başladı. Savaş en kaba şekilde hazırlık safhası, düzenlenmeler, diplomatik, siyasi çalışmalar, ittifakların kurulması. Ondan sonra bu icra edilir. Ülkeler, bloklar hazırlıklarını sürdürüyorlar. Zaman ve mekân hak ve menfaatleri noktasında yeterli olduklarını gördükleri anda bu savaş başlar."