Ogün Samast bugün hakim karşısına çıkıyor! Trabzon'un Akçaabat Adliyesi'ne yaya olarak geldi
Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast bugün hakim karşısına çıkıyor. FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütü adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS üzerinden katılmak için Trabzon'un Akçaabat Adliyesi'ne yaya olarak gelen Samast yıllar sonra ilk kez görüntülenirken, adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınması dikkatlerden kaçmadı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava kapsamında bugün hakim karşısına çıkıyor.
OGÜN SAMAST YILLAR SONRA İLK KEZ GÖRÜNTÜLENDİ
SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere Trabzon'un Akçaabat Adliyesi'ne yaya olarak gelen Samast yıllar sonra ilk kez görüntülenirken, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınması dikkatlerden kaçmadı.
11 SANIĞIN YARGILANDIĞI DAVANIN 6. DURUŞMASI BUGÜN
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Yasin Hayal ile Erhan Tuncel'in de bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davanın 6. duruşması bugün yapılacak. Dava kapsamında İstanbul Barosundan avukat atanan Samast'ın, ikametgah adresinin henüz bildirilmediği, mahkeme tarafından adres tespitinin yapılmaya çalışıldığı öğrenildi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Arat, Delal, Hasrof ve Rahil Dink ile Sera Dink Nazarıan müşteki olarak yer alırken, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin suç duyurusunda bulunduğu kaydediliyor. Yasin Hayal'in "suç örgütü yöneticisi olmak", Erhan Tuncel ve Ogün Samast'ın ise "suç örgütü üyesi olmak" suçundan ceza aldıkları ifade edilen iddianamede, Samast'ın 5 Aralık 2014'te savcılıktaki ifadesine de yer verilerek, şunları söylediği aktarılıyor; "Mektupta yazdığım gibi Yasin önce beni Erhan Tuncel'in evine götürdü. Ben evde bilgisayarda oyun oynuyordum. O sırada benim bulunduğum yerin 3 metre arkasında mutfak bölümü vardı, mutfağın kapısı açıktı. Erhan'la Yasin konuşuyordu. Ben de kulak misafiri oldum. Erhan'ın 'Ramazan Akyürek ve Fuat müdür' diye konuştuğunu duyunca döndüm dinledim. Yasin dedi ki, 'O zaman sırtımız sağlam.' dedi. Evden çıkınca Yasin'e sordum. 'Ben Ramazan Akyürek'i tanıyorum. İsmen de tanıyorum, Trabzon'da müdürlük yaptı biliyorum ama Fuat müdür kim? dedim. Yasin de bana, 'Erhan'ın tanıdıkları, biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık. Çocuk vazgeçti, Erhan onlardan referans almış, Ramazan müdür hatta 'İstanbul emniyet amiri bile biliyor ama arkanızda hepsi, düşün, büyük kahraman olacaksın, cayarsan fena olur yakarım seni.' dedi. Ben de önce dediğim gibi tekrar 'peki' dedim. Ben Yasin'e 'Olay nasıl olacak?' dedim. Yasin de bana 'Direkt olarak vuracaksın, bu şekilde imzanız olacak.' Ayrıca bana bayrak verdi otobüsten Trabzon'a dönerken 'Samsun'dan seni alacaklar, eğer burada alınırsan Ramazan müdür açığa çıkar.' dedi."
ÖRGÜTÜN DEVLETİN KURUMLARINI ELE GEÇİRMEK İÇİN İZLEDİĞİ STRATEJİLER ANLATILDI
FETÖ'nün devletin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmeye yönelik nihai hedefleri doğrultusunda askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve stratejik öneme sahip diğer kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personeli sistem dışına çıkardığı anlatılan iddianamede, örgüt üyelerinin bu makamlara getirildiği ifade ediliyor. İddianamede, örgütün, devletin kurumlarını ele geçirmek için izlediği stratejiler anlatılarak, Dink cinayeti sonrası öncelikli olarak örgütün İstanbul İstihbarat Müdürlüğünü ele geçirdiği, daha sonra ise bu şubenin imkanlarıyla Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Askeri Casusluk, Cizre/Temizöz, Devrimci Karargah, Tahşiye, Selam Tevhid, 17-25 Aralık operasyon ve davalarını, devamında 15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreci başlattığı vurgulanıyor.
SAMAST, FETÖ'NÜN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETTİ
Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilemediği ifade edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillerin örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğunu, bu irtibatla şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'le birlikte Samast'ın Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koyduğu anlatılıyor. Ogün Samast'ın "suça sürüklenen çocuk" olarak yer aldığı iddianamede, Samast'ın FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi isteniyor. Samast'ın, olay tarihinde yaşı 18'den küçük olduğu için bu suç üçte bir oranında düşürülürken, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yapılan yarı oranındaki artırımla yine aynı cezaya çarptırılması öngörülüyor. Samast hakkındaki bu dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki "anayasayı ihlal", "belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlarına ilişkin 11 sanığın yargılandığı dava dosyasıyla birleştirilmişti.
SAMAST 15 KASIM'DA TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Ogün Samast, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nce 25 Temmuz 2011'de Hrant Dink'e yönelik eyleminden dolayı "tasarlayarak öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Olay tarihinde Samast'ın 16 yaşını bitirmiş, 17 yaşını tamamlamamış olduğunu belirten mahkeme, Samast'ın cezasını üçte bir oranında indirim uygulayarak 21 yıl 6 aya düşürmüştü. Samast'ı "ruhsatsız silah taşımak" suçundan da 2 yıl hapis ve 900 lira adli para cezasına mahkum eden mahkeme, olay tarihindeki yaşını göz önüne alarak bu cezayı da 1 yıl 4 ay hapis ve 600 lira adli para cezasına çevirmişti. Öte yandan Samast, cezaevindeyken hakkında Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından cezaevindeki gardiyanlara saldırdığı gerekçesiyle açılan dava kapsamında 5 yıl 1 ay 13 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Samast, Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan koşullu salıverilme kapsamında 15 Kasım'da tahliye edilmişti.