Hdp Parti Sözcüsü Bilgen Açıklaması
HDP Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, "Şu anda bir terör estiriliyor.
HDP Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, "Şu anda bir terör estiriliyor. Bizim konuyu konuşmamız, tartışmamız engelleniyor. Kimsenin şiddete başvurmayacağı bir ortamın tesisi için siyasetin konuşması gerekiyor" dedi.
Bilgen, Türkiye küçük Millet Meclisleri (TkMM) Meclis Koordinatörü Oya Özden ile düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından DBP'ye yapılan uyarının benzerinin HDP'ye yapılmadığını, benzer ifadelerin kendi program ve tüzüklerinde yer aldığını belirtti.
"Bu durum, yargının ne kadar bağımsız ve tarafsız olmasını göstermesi açısından manidar. Bu partiler tüzük ve programlarına bu ifadeleri, siyasetçiler hedef gösterdiğinde yazmadılar, bazılarında yıllardır yazılı" diyen Bilgen, özerklikle ilgili ifadelerin, Anayasanın değiştirilemez maddeleri ve 14. maddesiyle ilişkilendirerek kapatma davası konusu yapılmasının kabul edilemez bir durum olduğunu savundu.
Bilgen, "Sonuçta bir yönetim modeli önerebilirsiniz. İçinde özerklik geçen ve Türkiye'nin de kabul ettiği bir sürü hukuk metni ve uluslararası sözleşmeler var. Zamanlaması itibarıyla siyasetçiler bu kavramdan alerji duyup hedef gösterdiğinde, yargının da 24 saat içinde harekete geçmesi yargının ne kadar siyasallaştığını, iktidarın araçsallaşmış bir baskı mekanizmaya dönüştüğünü gösteriyor" diye konuştu.
Özerkliğin ülkenin bölünmesine yönelik girişim değil, aksine bir arada yaşamanın yeni bir formülünün bulunmasına yönelik arayış olduğu düşüncesini taşıdıklarını ve dünyada uygulandığını ifade eden Bilgen, şunları söyledi:
"Öneriyi cinayet olarak tarif edenlere diyoruz ki eğer siz yetkileri paylaşmazsanız bu intihar olur. Bu kadar intihara niyet etmiş siyasal iktidar için suikastin lafı bile olmaz. Çünkü bilerek, isteyerek, kasten kendisini değiştirmemekte direnen ya da değiştiremediğinde statükoyu meşrulaştıran söylemin arkasına sığınan siyasal iktidarlar, zaten ülkeyi intihara götürürler. Bizim açımızdan bu süreç baskı, korkutma, yıldırma mekanizmasıysa biz neyi niye savunduğumuzu biliyoruz. Tartışmaktan korkmanın gereği yok, tam tersine ülke şiddete fırsat vermeyecek biçimde, bu tip arayışları ne kadar yaygın ve cesur tartışırsa o kadar birlikte yaşama iradesini güçlendirir."
Dokunulmazlık dosyalarının bekletilmeden işleme konulacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Bilgen, konuyla ilgili ilkesel tutumlarının olduğunu, dokunulmazlığı siyaset yaparken zırh olarak görmediklerini belirtti.
Halk neye uğruyorsa HDP milletvekillerinin de üstün pozisyonda olmadığını savunan Bilgen, "Yolsuzluklar söz konusu olduğunda acele etmeyen ve mekanizmayı geç işleten bir irade var. Siyasal yaklaşım ortaya konulduğu, öneri yapıldığı için siyasetçiler yasağa, cezalandırmaya maruz kalacaklarsa bu bizim değil, Türkiye demokrasisinin ayıbı, utancı olur. Geçmişte bunun çok daha ağırlarını bu Parlamento yaşadı. Buradan milletvekilleri derdest edildi, başlarına bastırılarak toroslara bindirilip götürüldü. Elbette onlarla birlikte Türkiye kaybetti. Yeniden Türkiye'nin de kaybedeceği, umut ve ortak gelecek kurma iradelerini hayal kırıklığına uğratacak vahim hataların yapılmamasını umut ediyoruz" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görüşme talebine verdikleri tepki ve eleştirinin işi engellemeye ve Anayasa yapımına itiraz olmadığını dile getiren Bilgen, "Mevcut Anayasadaki haklar bile uygulanmıyorsa, toplumu yeni anayasaya nasıl ikna edeceksiniz? Bu kadar başarısızlıktan sonra başkalarının yaptığı yanlışları tekrarlayarak süreci tüketirsek, sadece iktidarın başarısızlığı olmaz, tümüyle siyaset kurumunun anayasa yapamaz konumuna düşmesi olur" dedi.
Davutoğlu ile görüşmenin gerçekleşmesi halinde seçmene yaptıkları taahhütleri ve içinde bulunulan dönemle ilgili kaygılarını paylaşmayı düşündüklerini anlatan Bilgen, "Şu anda bir terör estiriliyor. Bizim konuyu konuşmamız, tartışmamız engelleniyor. Kimsenin şiddete başvurmayacağı bir ortamın tesisi için siyasetin konuşması gerekiyor. Siyaseti susturursanız, insanlar taleplerden vazgeçmeyeceklerine göre, bunu başka ortamlarda gündemleştirecekler. Sayın Cumhurbaşkanı, Eş Başkanımıza mesaj vererek yurt dışı seyahatine çıkıyor. Gittiği ülke Suudi Arabistan, sözün bittiği yer. Uluslararası teröre desteği tescillenmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Suudi Arabistan gibi tüm alanlarda dünyanın en geri ülkelerinden birine giderken bize demokrasi, şiddet, terör dersi vermek de yaman çelişki, garip bir ironi" diye konuştu.
Oya Özden ise TkMM'nin 20 kentte 101 sivil toplum kuruluşuyla gerçekleştirdiği "uluslararası ilişkiler ve terör" konulu toplantıda, "Sivil toplum, demokratik Türkiye ve barış için daha aktif olmalı ve sivil toplumun da sürece dahil olduğu yeni anayasa hazırlanmalı" görüşünün ortak payda olarak ortaya çıktığını söyledi.
Duygusal kırılmanın toplantılara yansıdığını ifade eden Özden, "Terörün sebepleri ve destekçileri başlıklarında toplum ne kadar kutuplaşıyorsa, sivil toplum da o denli kutuplaşıyor" dedi.