Hdp İzmir Milletvekili Doğan Açıklaması
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, "Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan beri Alevi toplumu bir inanç ve öğreti sorunu ile karşı karşıyadır.
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, "Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan beri Alevi toplumu bir inanç ve öğreti sorunu ile karşı karşıyadır. İnanç ve öğretileri yok sayılmış, kabul edilmemiş ve buna karşı da asimilasyon kurumları geliştirilmiştir." iddiasında bulundu.
Doğan, partisinin milletvekilleriyle TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "Alevi Toplumunun İnanç ve Öğretilerinden Dolayı Karşılaştıkları Sorunlar, Eşit Yurttaşlık Talepleri ve Çözüm Önerileri" adında bir rapor hazırladığını belirtti.
Rapora ilişkin bilgi veren Doğan, Alevi öğretisi ve inancının karşılaştığı sorunların hukuk ve inanç boyutu ile araştırıldığını, kaynak olarak Alevi toplumunun örgütlendiği tüm alanlardan veriler ile akademik çalışma ve raporlardan yararlanıldığını ifade etti.
Müslüm Doğan, "Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan beri Alevi toplumu bir inanç ve öğreti sorunu ile karşı karşıyadır. İnanç ve öğretileri yok sayılmış, kabul edilmemiş ve buna karşı da asimilasyon kurumları geliştirilmiştir. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere Alevi inancı ve öğretisi büyük bir kuşatma altına alınmıştır." görüşünü savundu.
Doğan, rapordaki ana temanın, teoloji tartışmalarına girmeden Alevilerin sorunlarını tespiti, özgün inancın ve öğretinin ileri kuşaklara aktarılması ile "devlet nezdinde Alevi inancı ve sorunlarının kabulünün" maddeler halinde sıralanması olduğunu söyledi.
Raporun, siyasi parti grup başkanvekilleri ile devletin tüm kademelerine iletildiğini anlatan Doğan, Alevilerin taleplerini ve sorunlarını şöyle sıraladı:
"Bu inancın tanınması, Alevilerin inancında devlet müdahalesinin ortandan kaldırılması, zorunlu din derslerinin kaldırılması, kapatılmaya çalışılan derneklere ilişkin çabaların ortadan kaldırılması, cemevlerinin yasal olarak tanınması, cemevlerinin camilerin yararlandığı desteklerden faydalanması, cami ve personelinin masraflarına Alevilerin de katlanmak zorunda bırakılmalarına son verilmesi, anne ve babanın çocuğu için tercih ettiği dini eğitimi verdirememesi, Alevilik inancı hakkında dini okul açamamaları, Devletin dini alanlardaki tekelini Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla koruyup kullanması, Alevi kimliğiyle bilinen devlet memurları ya da çalışanların çektikleri sıkıntılar, Alevi inançlı yurttaşlara kamunun her alanında ve her kademesinde hiçbir şekilde görev verilmemesi ya da seçilememesi, cemevleri, tekkeler, Bektaşi dergahlarının masrafları, restorasyonu ve benzeri işler için bütçeden pay ayrılması ve düzenli, denetimli olarak verilmesi."