Hatimoğulları, DEM Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu Açıklaması

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Yangın bölgeleri acil bir şekilde afet bölgesi ilan edilmelidir ve yangınların önlenmesi için bir programın hayata geçirilmesi şarttır.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Yangın bölgeleri acil bir şekilde afet bölgesi ilan edilmelidir ve yangınların önlenmesi için bir programın hayata geçirilmesi şarttır." dedi.
Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde terör örgütü mensuplarınca kullanılan mağaradaki arama tarama faaliyetinde metan gazından etkilenerek şehit olan 12 askerin ailelerine başsağlığı, yaralı askerlere de acil şifalar diledi.
Türkiye'nin farklı bölgelerinde meydana gelen orman yangınlarını anımsatan Hatimoğulları, konuyla ilgili çok sayıda soru önergesi verdiklerini ancak ilgili bakanlıklardan cevap alamadıklarını savundu. Yangınların ihmaller nedeniyle çıktığını ileri süren Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Bu felaketin sorumlusu iktidarın uyguladığı politikalardır. Depremde, selde, yangında yardımımıza kim koşuyor? Biz koşuyoruz birbirimizin yardımına, halk koşuyor birbirinin yardımına. O halde burada sormazlar mı? Devlet neden var? Ödediğimiz vergiler ne için kullanılıyor? Nereye gidiyor? Bütün bu soruları soruyoruz ve iktidara çağrımız nettir. Yangın bölgeleri acil bir şekilde afet bölgesi ilan edilmelidir ve yangınların önlenmesi için bir programın hayata geçirilmesi şarttır. Doğa bizim, bütün canlılarla birlikte doğamıza sahip çıkacağız. Bütün canlılara sahip çıkacağız. Ağacımıza, toprağımıza, havamıza, suyumuza sahip çıkmaya devam edeceğiz."
Hatimoğulları, dünyada silahlanma yarışında olduğunu, soğuk savaş sonrası en fazla yatırımın savunma alanına yapıldığını dile getirdi. İsrail'in politikalarına değinerek, Tahran'dan Gazze'ye uzanan bölgede savaş fragmanının yaşandığını belirten Hatimoğulları, "İsrail'in egemen güç olmak için yaptığı saldırılar ve bunlarla kendi iç siyasetini konsolide etme çabası bölgeyi ve kendi ülkesini kan gölüne çevirdi." diye konuştu. Bazı belediye başkanlarına yönelik soruşturmaları hatırlatan Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Muhalefeti tasfiye, belediyeleri hedef alma, medyaya baskı tam gaz devam ediyor. Bu durum ekonomiyi daha da dibe götürüyor, toplumsal fay hatlarını gittikçe tetikliyor. Türkiye'de barışın en geniş toplumsal mutabakatla sağlanmaya çalışıldığı bir dönemde bu siyasi operasyonların barış umuduna gölge düşürdüğünü bir kez daha belirtiyoruz. Adıyaman'da hala konteynerlerde insanlar yaşarken, buna çözüm bulunması gerekirken, Adıyaman Belediye Başkanı gözaltına alındı, Tunç Soyer tutuklandı. Adana, Adıyaman, Antalya Belediye Başkanları yolsuzluk iddiasıyla gözaltına alındı ama gözaltına alıp tutuklamak çözüm değil. Türkiye'nin geneline demokrasi herkese nefes aldırır, barış umutlarını büyütür. Bu sebeple siyasi baskılardan vazgeçin. Muhalefet belediyelerine dönük bu furya çok acil bir şekilde son bulmalıdır. Şimdi gözaltında olan ve daha önce tutuklanan bütün belediye başkanlarının serbest bırakılması şarttır."
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Hatimoğulları, asgari ücretin çok düşük olduğunu, TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği için maaşlara daha az zam yapıldığını, milyonlarca vatandaşın sefalete mahkum edildiğini savundu.
"Terörsüz Türkiye" çalışmalarına değinen Hatimoğulları, "Barış ve demokratik toplum komisyonunun Meclis kapanmadan acil bir biçimde kurulması gerekir. Bu komisyon yaz boyunca, önümüzdeki yasama dönemi başlayana kadar gece gündüz çalışarak bu konudaki hazırlıkları olgunlaştırma konusunda emek vermelidir. Parlamentonun bu dönemde en önemli görev ve sorumluluğu barış ve demokratik toplumun inşası olmalıdır. Bu Parlamentonun tarihi bir sorumluluğudur." değerlendirmesinde bulundu.
DEM Parti heyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmeyi anımsatan Hatimoğulları, "Heyetimiz ziyaretinde, sürecin bugüne kadar geldiği aşamayı ve bundan sonra yapılması gerekenleri Sayın Cumhurbaşkanı ile karşılıklı bir şekilde istişare etmiştir. Bu tarihi haftanın en iyi şekilde geçmesiyle Türkiye'de siyasi ve hukuki engellerinin kalkmasını, demokratik dönüşüm ve barışın kapılarının ardına kadar açılmasını canı gönülden temenni ediyoruz." dedi.