Günay Uygur Ziyaretini Açıkladı!
Ertuğrul Günay, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın Uygur bölgesini ziyaretini "Bu tarihimizde ilktir." diyerek yorumladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın son dönemde Uygur bölgesini ziyaret ettiğini belirterek, "Bu tarihimizde ilktir. Daha önce bu düzeyde ziyaretler yapılmamıştı" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, gündemdışı söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, Yazar ve Şair Necip Fazıl Kısakürek'in ölüm yıldönümünü dolayısıyla yaptığı konuşmada, "Üstat ömrünün büyük kısmını hapishane köşelerinde ve mahkeme koridorlarında tüketmiş ama fikir mücadelesinden korkmamış ve yılmamıştır. Son dönemin en büyük kararlılık ve idealistlik örneği olarak duruyor" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, gündemdışı konuşmasında, 14-17 Mayıs tarihleri arasında Japonya'nın Başkenti Tokyo'da Dünya Uygur Türkleri 4. Olağan Kurultayı'nın yapıldığını belirterek, "Türkiye bu toplantıya ev sahipliği yapamamıştır. Ayrıca AK Parti ve Hükümet oraya bir temsilci göndermemiştir. Kongreye katıldım ve orada bir halkın çığlıklarını dinledik. Kendi topraklarında esir olarak yaşıyorlar. Kardeşlerimizin ıstıraplarına kulağımızı tıkamamalıyız. Hükümet, Rabia Kadir'i Türkiye'ye sokmamaktadır, kendisini sakıncalı insan olarak niteliyor. Kadın ağlıyor, ABD'de yaşıyor" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, gündemdışı konuşmalara Hükümet adına yanıt verirken, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın son dönemde Uygur bölgesini ziyaret ettiğini belirterek, "Bu tarihimizde ilktir. Daha önce bu düzeyde ziyaretler yapılmamıştı. Ayrıca Nevruz kutlamalarında da oradan bir heyet gelmişti" dedi.
Dünyanın her yerinde hem soydaşların hem de tüm insanların insan hakları sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini anlatan Günay, "Herhangi bir kriz çıkmasın diye de devlet yöneticileri olarak sorumlu davranıyoruz. Çin'in içişlerine karışmak gibi bir kaygımız yok. Uygur Türkleri, Çin ile aramızda sorun vesilesi değil, barış, kaynaşma ve kardeşlik köprüsü olsun diye uğraşıyoruz. Biz de konuyu çok yakından takip ediyoruz" açıklamasında bulundu.
Necip Fazıl'ın "20. yüzyılın ne kadar çatışmalı bir dönem" olduğuna en güzel örnek olduğunu belirten Günay, "Necip Fazıl da Nazım Hikmet de bugün olsa belli platformlarda buluşabilirlerdi. O dönem çatışmalı bir dönemdi, hem insanlar hem de toplum bedel ödedi. Necip Fazıl da bir dönem çok ciddi bedel ödedi. Bakanlık olarak Necip Fazıl'ı da Nazım Hikmet'i de Sezai Karakoç'u da birbirinden ayırmadan, hepsini sahiplenmeye ve güzel eserlerini milletin beğenisine sunmaya çalışıyoruz. Gelmemiz gereken nokta budur" dedi.
-"Bölge çevre açısından çok kötü"-
CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü de gündemdışı konuşmasında, Çorlu'da birinci sınıf tarım arazisine çöp gazından enerji üretmek için lisans başvurusu yapılmasına karşılık daha sonra en büyük tehlikeli atıkların gömüleceği tesise dönüştüğünü söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, konuşmaya Hükümet adına yanıt verirken, konuyu ilgili bakanla konuşacağını belirterek, "Ortaya çöp ve zehirli atıklar çıkıyor. Bunların bertaraf etmesi gerekiyor. Hiç kimse hiçbir yere çöp döktürmek istemiyor. Bunlara yer bulunamadığı için kanun değişikliği yaptık. Katı atıkların bertaraf olması lazım. Ergene havzası, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli çevre açısından çok kötü durumda. Hiçbir belediye atık su bertaraf tesisi inşa etmemiş. Ergene ve bölgeyi elbirliğiyle çiçek gibi yapmamız lazım" diye konuştu.
Ergene havzasını temizlemek için Eylem Planı hazırladıklarını ve uygulamaya konulduğunu anlatan Eroğlu, alınan sonuçlarla ilgili bilgi verdi. Eroğlu,
"Bakanlığımın görev alanı değil ama oradaki vahim durumu gördüğüm için konuya el attım. Türkiye'de ilk kez koruma eylem planı hazırlamak için harekete geçtik" dedi.
Belediyelerin hiçbirinde atık su tesisi bulunmadığını ifade eden Eroğlu, konuya gerekli önemin verilmediğini söyledi.
Sanayi atıklarının bertarafına da değinen Eroğlu, "Geçmişte orada maalesef bazı fabrikalar yol kenarına kurulmuş. Bunları ıslah etmek için kanun çıkardık. Organize sanayi bölgeleri kurulmasıyla ilgili gerekli düzenlemeler yapıldı. Sanayi tesisleriyle ilgili süreler doldu, cezalar yazılmaya başlandı. Sanayici isteyerek yeraltından suyu çekerek kullanamayacak. Artık bütün havzayı kontrol ediyoruz. Orada sanayi var, insanlar yaşıyor. Atıkları İstanbul Boğazı'ndan geçirip başka yere mi taşıyacağız- Buna en uygun teknikleri kullanmamız gerekiyor. Belediyelerin bu konuda üzerlerine düşeni yerine getirmediği aşikardır" ifadelerini kullandı.
- TBMM