Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, Tgrt Haber'de Gündeme İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 'maketten konut satışını yasaklama' diye bir şeyin olmayacağını ama tüketicinin hakkını da koruyacak güvencelerin getirilmesi gerektiğini belirterek, Almanya'nın kullandığı "sigorta sisteminin" Türkiye'ye...
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 'maketten konut satışını yasaklama' diye bir şeyin olmayacağını ama tüketicinin hakkını da koruyacak güvencelerin getirilmesi gerektiğini belirterek, Almanya'nın kullandığı "sigorta sisteminin" Türkiye'ye getirilebileceğini açıkladı.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın hazırlayıp sunduğu Ankara'nın Gündemi programına konuk oldu. İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu'nun sorularını yanıtlayan Yazıcı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Yazıcı, terör sorunun çözülmesi noktasında hükümetin çok güçlü bir iradesinin olduğunu belirterek, "Kendilerini PKK'nın temsilcileri olarak Meclis'te bulunduğu iddia eden insanlar kendilerinden beklenen iradeyi ortaya koymaktan hep yoksunluk içinde oldular. Onları kimi zaman eleştirdik ama bana göre o yoksunluğun çok farklı sebepleri var. Şimdi onlara girecek değilim. İncinirler, üzülürler; onları da incitmek üzmek istemem. Çünkü amacımız ne olursa olsun bu sorunu çözmek, Türkiye'nin gündeminden çıkartmak. İyi yolda gidiyoruz. İnşallah sonuç alırız ve Türkiye'yi bu beladan kurtarırız" dedi.
"SAĞLIKLI BİR MUHALEFET BU ÜLKENİN KALKINMASINA KATKI SAĞLAR"
Bakan Yazıcı, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in 'Türk ulusu ile Kürt milliyetini eşit gördüremezsiniz' sözlerine ilişkin, "Korkunç bir söylem. Akademisyen kimliğine de yakışmayan bir söylem. Keşke özür dileseydi. Ama bu durumu sürdürürseniz hiç kimseye anlatamazsınız. İnşallah muhalefet partisi bir an önce çeki düzen verir. Yani bugünkü çağdaş anlayışla bağdaşmayan eylem ve söylemlerinden bir an önce vazgeçerler" dedi.
Sağlıklı, yürekten bir muhalefetin bu ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacağını kaydeden Bakan Yazıcı, "Bizim de tempomuzu arttırır. Yani keşke Türkiye'nin sorunlarını çözümü noktasında bize her türlü desteği verseler. Türkiye'de siyaset değerler üzerinde yapıldığı sürelerde Türkiye hiçbir zaman ilerleyememiştir. Siyaset, projeler üzerinden yapılmalı. İnşallah ana muhalefet partisi değerler üzerinden yaptıkları siyaset tarzından vazgeçer, proje üreterek siyaset yapar. O zaman onlar kazanır, alternatif olurlar hem de Türkiye kazanır" diye konuştu.
"KOMİSYON ZAMANINI İYİ DEĞERLENDİREMEDİ"
Yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili konuşan Yazıcı, Anayasa'nın değiştirilmesi konusunda bütün siyasi partilerin hem fikir olduğunu vurgulayarak, "Daha önceki Anayasalar hep olağanüstü koşullarda hazırlanmıştır. Milletimiz ilk defa Anayasa yapma hakkına kavuşmuştur. Böyle bir süreci yakaladık. Dolayısıyla Türkiye Parlamentosu, yeni bir Anayasa yapmak zorunda ve bu parlamento bunu başarması gerek. Ama geldiğimiz noktaya baktığımızda bir ayak sürtme var. Komisyon zamanı iyi değerlendiremedi. Komisyon, hazırlığını tamamlayıp, bir ürün ortaya koysaydı ve Genel Kurul'a gelseydi. Böyle bir şey oymadı. Biz bunu bekleyecek durumda değiliz" ifadelerini kullandı.
TARİHİ ESER KAÇAKÇILIĞI
Tarihi eser kaçakçılığının gümrük kapılarından gerçekleştiği yönündeki bir bilgiye sahip olmadığını ifade eden Yazıcı, "Tabi eser kaçakçıları, bu kaçakçılık işlemlerini çok değişik yollarla yapabilirler. Zaten öyle bir ürüne rastladığı zaman ona el koyuluyor laboratuvara gönderilip incelenmek üzere. Yoksa 'Bu tarihi eser mi, değil mi? Ona göre işlem yapayım' şeklinde bir uygulamamız yok. Gümrükten nelerin giriş yapacağı, nelerin çıkışı yapacağı bellidir" şeklinde konuştu.
ODA VE BORSA SEÇİMLERİNİN ERTELENMESİ
Bakan Yazıcı, oda ve borsa seçimlerinin ertelenmesine ilişkin "Türkiye'de 365 oda ve borsa bulunmaktadır. Bu oda ve borsaların seçimleri Odalar Kanunu'na göre 4 yılda bir yapılmaktadır. Ama bu ertelenmenin adaylıkla bir ilgisi yoktur. Türkiye'de ilk defa meslek gruplarının faaliyet alanlarına göre kodlanması anlamına gelen 'Nace Kodlama' çalışması başlattık. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın önderliğinde SGK, TÜİK gibi kamu kurumlarının katkısıyla uzun soluklu bir çalışma yürütüldü. Artık kim hangi alanda faaliyet gösteriyorsa, birden fazla alanda faaliyet göstermesi halinde ciro büyüklüğü hangi alanda ise o alanla ilgili kodlaması yapıldı. Meslek grupları ve ticarethaneler arasında temsilde adalet tam anlamıyla sağlanmış olacak. Bu alandaki çalışmaların tamamlanması için seçimleri erteledik" dedi.
"TÜRKİYE, ORTAK TRANSİT SİSTEMİ İLE AB'YE GİRDİ"
Gümrük kapılarında önemli mesafelerin kat edildiğini kaydeden Yazıcı, şunları söyledi:
"Kimi uygulamalar açısından hedeflediğimiz noktada değiliz. Buna engel olan durumlar var. Bekleme sürelerini minimum seviyeye indirmek için çalışıyoruz. Hedefimiz, Türkiye'yi ticaretin en kolay yapıldığı bir ülke haline getirmek, bu da yetmez aynı zamanda ticaretin yapıldığı en güvenli bölge haline getirmek. Bu anlamda da önemli mesafeler aldık. Tabi bu mesafeyi alırken hem gümrüklerimizdeki beşeri kaynak bakımından eksiklerimizi önemli ölçüde giderdik hem de teknolojik imkanları devreye soktuk. Türkiye'nin her tarafında ithalat ve ihracat işlemlerimizi elektronik ortamda gerçekleştiriyoruz. Bu sene 4 projeyi devreye koyduk. Bunlardan biri 10 Ocak'ta uygulamaya başlanan yetkilendirilmiş hükümlü uygulamasıdır. Bu uygulama, güvenli ihracat veya tedarik koridorlarının oluşturulması anlamına geliyor.
İkinci bir uygulama ise yerinde gümrüklemedir. Yerinde gümrükleme ile öncelik ihracatta olmak üzere, belirlenen kriterlere uygun her tesisi bir gümrük haline getiriyoruz. Bu senenin ikinci yarısından itibaren de ithalatta da uygulamaya koyacağız.
Diğer bir uygulama sistemimiz de 1 Aralık 2012 tarihinde devreye koyduğumuz ortak transit sistemidir. Biz yıllardır AB'ye üye olma noktasında müzakereler sürdürüyoruz. Ama Türkiye, ortak transit sistemi ile AB'ye girdi. Bunu uygulayan AB üyesi 27 ülke ve Türkiye'dir. Bu uygulamayla sınırlardaki geçişlere yönelik gümrük işlemlerini mümkün olan en az seviyeye çekiyoruz. Transit işlemleri, gümrük idareleri arasında karşılıklı veri transferi yoluyla hızlı bir şekilde zaman kaybına yol açmadan yapılabilmektedir."
GÜMRÜK KAÇAKÇILIĞI
Kaçakçılık olaylarının tespitiyle ilgili de bilgiler veren Yazıcı, "Kırmızı hat uygulamamız var. Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nde riskler toplanır ve değerlendirilir. Kaçakçılık ve İstihbarat birimimiz de bu alanda istihbarat toplar. Gerekli önlemlerini alır ve kırmızı hat uygulamasını gerçekleştirir. Kaçakçılık konusunda da teknolojinin bütün imkanlarını gümrüklerde kullanıyoruz. Tırların geçebildiği X-Ray cihazlarımız var. Kaçak sigara ve akaryakıtı tespit etmek için de eğittiğimiz köpeklerimiz var. Son zamanlarda tütün ve çaya duyarlı eğitimli köpeklerin devreye sokuldu. Bu köpeklerin sayısı 15'i aştı" diye konuştu.
"AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELE EDECEK ÖZEL EKİP KURUYORUZ"
Yazıcı, akaryakıtta ve sigarada verilerin yüksek olması kaçakçılığı tolere edileceği anlamına gelmeyeceğini vurgulayarak, "Türkiye'de akaryakıt, tütün ve çay kaçakçılığı yoğun olarak yapılmaktadır. Mücadelemizi çok çeşitli boyutlarıyla sürdürüyoruz. Çok farklı önlemler aldık. 2011 yılında yaptığımız eylem planı çerçevesinde kaçakçılıkta önemli ilerlemeler kaydettik. Örneğin, istasyonlarda kontrol yapılıyor. Pompaların birinde kaçak akaryakıt tespit ediliyor. Daha sonra kaçak akaryakıtın var olduğu pompa mühürleniyor ama diğerleri çalışmaya devam ediyor. Böyle bir şey olamaz. Pompa değil istasyon kapatılacak. Biz eylem planımızda bunların giderilmesi yönünde gelişmeleri sürdürdük ve şimdi Meclis'e sevk etmek üzere olduğumuz Gümrük Kanunu'nda, Kaçakçılık Kanunu'nda ve Petrol Kanunu'nda değişiklik yapan bir tasarı sevk ediyoruz. Başbakanlık Genelgesi ile sadece akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele edecek onu takip edecek özel ekipler kuruyoruz.
"RİZE'DE BİLE KAÇAK ÇAY KARIŞTIRDILAR"
Kaçak çayla ilgili çok fazla spekülasyon yapıldığını ifade eden Yazıcı, "Bazı arkadaşlarımız 40-60 bin kaçak çay olduğunu söylüyorlar. Türkiye'de kaçak çay yok demiyorum, var ama Türkiye'nin de nüfusu belli. Rize'de de bazı yerlerde çayın içine kaçak çay girdiği kanısındayım. Bu bilgi değil, şüphe. Geçtiğimiz haftalarda bir tır Erzurum üzerinden Karadeniz'e giderken yakalandı. Çayla alakası olmayan yerlerde paketleme fabrikası var. Şimdi bunların üzerindeyiz" dedi.
Kaçak yakalanan çayların piyasa satıldığı yönde bir algının olduğunu söyleyen Yazıcı, kaçak çayların sadece yurt dışına ihracat etmek amacıyla tasfiyesinin yapıldığını, bunun dışında piyasaya kaçak çay satılmadığını kaydetti.
"TİCARİ KREDİLERDE 'EŞ RIZASI' ARANMAYACAK"
Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nda 2011 yılında yapılan değişiklikle ticari kredi kefilliğine getirilen "eş rızası" şartıyla ilgili konuşan Bakan Yazıcı, "Bir kişi birisine kefil olacaksa mutlaka eşinin izin vermesi şartı var yasada. Eski kanun zamanında kişiler, eşinin haberi olmadan gidiyor borçlanıyor, kefil oluyor. Borçlar ödenemiyor. Bu kanunu biz onun için getirdik. Bankadan kredi almak isteseniz bile eşinizin imzası olmadan alamazsınız. Çünkü yapılan sözleşmeler geçersiz sayılır. Ama bu durum ciddi sıkıntılar ortaya çıkardı. Biz kantarın ucunu fazla kaçırmışız, şimdi bunu düzeltiyoruz. Kefalet bir ticari işletmeyle, esnaf ya da zirai krediyle ilgiliyse, eşin izni aranmayacak. Bunun dışında özel borçlanmalarda eşin rızası alınacak. Bunu da tasarıya koyduk" ifadelerini kullandı.
"TÜCCAR BASİRETLİ OLACAK, TÜKETİCİ BİLİNÇLİ OLACAK"
"Ticari ilişkilerin, ticari aktivitelerin bu kadar yoğun olduğu bir dünyada tabi ki tüketici hakları da öne çıkıyor" diyen Yazıcı, şunları kaydetti:
"Dünyada bununla ilgili gelişmeler var. Türkiye bunun gerisinde kalamaz. Biz de tüketicinin korunması hakkında 4077 sayılı kanunun değiştirilmesine ilişkin taslağı 2012'nin Ağustos ayında kamuoyu ile paylaştık. Bu kanunun en önemli düzenlemelerinden bir tanesi bankaların faiz dışı gelirlerine ilişkin. Bu alanda tüketici mağdur eden boyutlarıyla uygulamalar var. Biz 'bankalar bu tür hizmetleri yapsın para almasın' demiyoruz. Türkiye'de birisi hizmet üretiyorsa onun bedelini alacak. Tüccar basiretli olacak, tüketici bilinçli olacak. Bu kanunu düzenlemeyle tüketiciyi bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Kanuna getirdiğimiz düzenlemede bankaların faiz dışı bütün gelirlerini ortadan kaldırmak gibi hedefimiz yok, böyle bir talebimiz de yok. Ama makul ölçüde olması lazım. Bunun izlenebilir olması lazım ve buna ilişkin imzalattığı sözleşmelerde borç altına girecek olan kişinin onu okuyabileceği hatta o tür yazıların belli puntolarla yazılmasına ilişkin detaylı düzenlemeler getirme hazırlığındayız."
MAKETTEN KONUT SATIŞLARINA SİGORTA GÜVENCESİ
Geçtiğimiz günlerde aldığı bir brifingde maketlerle ilgili bir hususun olduğunu dile getiren Yazıcı, "Bir defa maketten konut satışını yasaklama diye bir şey olamaz. Çok yanlış bir şey. İnşaat sektörünün dinamizmini ortadan kaldırır. Ama orada tüketicinin hakkını koruyacak güvenceleri getirmemiz lazım. Belki Almanya'nın uyguladığı sigorta sistemini getirebiliriz. Zaten bu ay da Almanya'dan ekip gelecek. Arkadaşlarımız görüşecek. Sonra bu konuyla ilgili tekrar brifing alacağım. Tüketicinin risk almasını engelleyecek adımlar atacağız" dedi. - ANKARA