Gökçek'ten Fotomontajlar ve Seçim Sonuçları Toplantısı
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "CHP’nin başına bir baş yalan var. Bu baş yalan kaset ile geldi, işi gücü yalan ve iftirada bulunmak.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "CHP'nin başına bir baş yalan var. Bu baş yalan kaset ile geldi, işi gücü yalan ve iftirada bulunmak. Genel başkan böyle olursa elbette altındaki siyasetçiler de onu örnek alacak. Onun için CHP özellikle seçimlere üç kala bu tip yayınlar yaparak acaba Ankara'da büyükşehir adayımızı geri düşürebilir miyiz, seçimleri ona kaybettirebilir miyiz gayreti, çabası içerisine girdiler" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, montaj fotoğraflarla basılan korsan gazeteler ile güvenlik kuvvetlerinin bu montaj fotoğraflı gazetelerin ele geçirilmesi ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerle ilgili bilgiler verdiği bir toplantı düzenledi. Ankara Marriott Otel'de gerçekleşen toplantıya Başbakan Yardımcısı İşler ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da katıldı. 30 Mart yerel seçimlerine 3 gün kaldığını hatırlatan İşler, "3 gün sonra herkes neticeyi görecek. Bu seçimler bildiğiniz gibi normal şartlar da geçen bir seçim değil, bu seçimlerdeki karalama kampanyaları kasetler montajlar aldı başını gitti. Fakat çok şükür geldiğimiz noktada şunu görüyoruz ki kasetti montajdı, şantajdı, tehditti, iftiraydı, yalandı, bunların milletimiz nezdinde hiç itibari olamadığını görüyoruz. İnsanlar sabırsızlıkla 30 Mart'ı bekliyor. Bu yapılanların hesabını sandıkta sormak için sabırsızlaştığını gördüm. Son 15 gün içerisinde özellikle tamamen bu yalancıların, kasetçilerin, montajcıların bütün çabalarının boşa çıktığını çok şükür biz birkaç gün içerisinde özellikle sahada görüyoruz, insanlarla konuştuğumuzda bunu görüyoruz. ve insanların artık sabrının tükendiğini ve 'Ne olur dik durun, eğilmeyin, bizim size ihtiyacımız var. Siz giderseniz Türkiye mahvolur' şeklinde adeta yalvarırcasına bu şeklide bize görüş ifade ediyorlar" diye konuştu.
"MİLLETİMİZ 3 KASIM 2002'DE ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR VERDİ"
Gelinen noktayı son derece önemsediğinin altını çizen İşler şöyle devam etti:
"Milletimiz 3 Kasım 2002'de çok önemli bir karar verdi. Milletimiz aslında o gün şu mesajı verdi; ben artık beceriksiz, aciz, başarısız siyasetçileri ve siyaset tarzını istemiyorum dedi ve onların hepsini sandığa gömdü, yeni bir dönem başlattı. Yeni dönem yeni Türkiye idi. İşte milletimiz 11 yıllık kazanımdan kesinlikle taviz vermek istemiyor, kaybetmek istemiyor."
İşler, "Sayın başkanımızla ilgili yapılan yayına baktığımız zaman aslında bu bir şeyin ifadesi, göstergesi, şunu çok net görüyoruz. Ankara'da başta büyükşehir olmak üzere ilçelerin hemen hemen hepsinde kaybedeceğini anlayan CHP bir çaresizlik içerisinde bir arayış içerisinde ve bildiğiniz gibi CHP'nin başında bir baş yalan var. Bu baş yalan kaset ile geldi, işi gücü yalan ve iftirada bulunmak. Genel başkan böyle olursa elbette altındaki siyasetçiler de onu örnek alacak. Onun için CHP özellikle seçimlere üç kala bu tip yayınlar yaparak acaba Ankara'da büyükşehir adayımızı geri düşürebilir miyiz, seçimleri ona kaybettirebilir miyiz gayreti, çabası içerisine girdiler. Bundan sonra ne yaparlarsa yapsınlar hepsi geri tepiyor, ters tepiyor. Bir sonuç alamayacaklar, milletimiz oynanan oyunu gördü. İnsanlarımız artık huzur istiyor, istikrar istiyor. Ülkemizde bildiğiniz gibi siyasi istikrarımız var. Bu Gezi olayları olsun, 17, 25 Aralık darbeleri olsun esas itibari ile ekonomik kriz çıkarmayı hedefleyen bir takım çabalardı. Ekonomik istikrasızlığı çıkararak acaba AK Parti'den Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulabilir miyiz çabası ve gayreti içerisinde yapıldı. Ancak gelinen noktada dün borsada ciddi bir yükseliş söz konusu, döviz fiyatlarında düşüş söz konusu."
"MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
İşler, AK Parti'nin yeni bir zafere koştuğunu kaydederek, seçimlerden başarı ile çıkacaklarını belirtti. Son aylarda paralel çete ile mücadeleyi sürdürdüklerini kaydeden İşler, "Bu mücadelemizde paralel çetenin maalesef daha önce tehdidine, şantajına maruz kalan, özelikle CHP ve MHP'nin bu mücadelede de bizi yalnız bıraktığını görüyoruz. Milletimiz de görüyor ve milletimiz de bundan dolayı onları affetmiyor, zaten milletimiz olayın gerçeğini öğrendi. Bu çetenin, bu paralel yapının ülkenin bekasını tehdit ettiğini anladığı için Sayın Başbakanımızın etrafında kenetlendi. Mücadelemizi sürdürüyoruz" diye konuştu.
Sözlerine seçim kampanyalarıyla ilgili bilgi vererek başlayan Gökçek ise, 30 Mart akşamı Ankara'da en az 10 puan farkla ipi göğüsleyeceklerini ifade etti. Dün yaşanan olayla ilgili açıklama yapan Gökçek, "Çirkin siyasetin, iğrenç siyasetin örneğinin CHP'liler tarafından bir metot olarak seçilmesi. CHP adayı her gün ağzına kirli siyasetten bahsederek söze giriyor. Her gün kirli siyasetten bahsediyor ama buna karşılık kirli siyaset bir tarafa en iğrenç siyaseti onlar yapıyor. Dün Ankara polisi savcılıktan aldığı müsaadeyle CHP'li bir Meclis üyesinin İvedik'teki dükkanını resmen bastı" diye konuştu.
110 bin adet gazetenin ele geçirildiğini anlatan Gökçek, "İşin enteresan tarafı bu gazetenin basıldığı yer, polisin müdahale ettiği yer bir Yenimahalleli Belediye Meclis üyesine ait. Bu Yenimahalleli Meclis üyesine yardımcı olarak da kim geliyor yanına, Ankara CHP Milletvekili İzzet Çetin ve hemen büro gibi hale getirmek için önce Mansur Yavaş'ın ve CHP'nin, Kılıçdaroğlu'nun resimlerini asıveriyorlar" şeklinde konuştu.
"İÇERİSİNDE SUÇ UNSURU OLAN ÇOK DEĞİŞİK ŞEYLER VAR"
Gazetede yer alan haberlerin başlıklarını okuyan Gökçek, içkili alem yaptığına ve kanser olduğuna dair yapılan haberlere ilişkin şöyle konuştu:
"Ben bir aile babasıyım. Benim eşim var. Benim eşim bu tür haberleri gördüğü zaman, birileri böyle bir sual sorduğu zaman ne duruma düşeceğini düşünüyor musunuz? Benim torunlarım var. Torunlarıma bu sual sorulduğu zaman nasıl bir psikoloji içerisine girebileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu siyasete kirli falan demiyorum ben iğrenç diyorum ve bu gazetenin basımında kesinlikle ve kesinlikle Mansur Yavaş'ın haberi var, CHP'nin haberi var. Olmadan bunun basılması mümkün değil. İçerisinde suç unsuru olan çok değişik şeyler var. 5-6 ayrı suç konusunda dolayı şuanda şikayetçiyiz ve olay savcılıkta. İnşallah bu kirli siyaseti yapanlar bunun hesabını vereceklerdir. Zannetmesinler ki seçim geçti de Melih Gökçek zafer kazandı, onlar bunları unutacak. Sonuna kadar bunu takip edeceğim ve kim bunu yaptıysa önünde sonunda cezasını çekecektir. Böyle iğrenç siyasete iğrenç politikaya tenezzül etmek doğru bir şey değil. Ben kendimi bildim bileli ağzıma içki koymadım. Koysam dahi hiç çekinmem rahatlıkla söyleyebilirim ve bizim partimizde içki içen bir yığın insan gelip bize oy veriyor. İçki içip içmemek kişilerin kendi kişisel tercihi ama yapmadığımız bir şeyden dolayı özellikle bir alem intiba verip böyle bir şey yapmak çok çirkin bir şey. Hele hele Çocuk Esirgeme Kurumu'yla bunu bağdaştırmak kadar bir alçaklık olamaz. Türkiye'de montajcılık moda oldu. CHP'nin sırtına da bu montajcılık yapıştı. Yani onlarda aynı mesleği meslek olarak seçmeye başladılar ve CHP'nin içerisinde genel başkanda kasetle gitti. Her işleri kaset montaj işi. CHP'liler bu siyasi ahlaksızlıktan vazgeçmelidirler. Siyaseti temiz yapmaları lazım."
"BENİ DÖRT SEFER NEDEN SEÇTİLERSE, BEŞİNCİ SEFERDE ONUN İÇİN SEÇECEKLERDİR SEÇENLER"
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Gökçek, "Yerel seçimden çıktı, genel seçime döndü diyorlar. Buna katılıyor musunuz? 20 yıldır Ankara'nın başındasınız artık Melih Gökçek'ten sıkıldık diyenler var. Onlara karşı bir mesaj vermeniz gerekirse seçmen neden sizi seçmeli?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Bu seçim evet bir genel seçime bürünmüştür. Bu seçim özetle yeniden Türkiye'nin İstiklal Mücadelesi haline gelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan'a milletin teveccühü mitinglerde görülmüştür. Beni dört sefer neden seçtilerse, beşinci seferde onun için seçeceklerdir seçenler. Beni istemeyenler varsa onların tercihi de ortadadır. İstememelerinden dolayı bende ondan vazgeçecek değilim. Onları da istemeyen daha çok olduğu için beni seçiyorlar."
CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın seçimlerin olduğu Pazar günü silahlı 100 kişinin Ankara dışından getirileceği ve Pazar gününü provoke edeceğine yönelik iddialarını ve Melih Gökçek'in suikastlar olabileceğine ilişkin iddialarını sorması üzerine Gökçek, "Benim bu yapmış olduğum açıklamalardan sonra ki ben bunu siyasi tecrübelerime istinaden ve genel anlamdaki dünyadaki tatbikatlarıma istinaden söylemiş olduğum sözdür, suikast endişesi. Bu konuda da sağdan soldan aldığımız duyumlar neticesindedir. İnsanları tedbire itecek bir olaydır. Mansur Yavaş'ın iddiası somuttur. 100 kişi geliyor, 99 değil, 100 kişi geliyor. Sayıları belli, nerden geleceği belli, nasıl geleceği belli demek ki biliyor. Bildiği halde ihbar etmiyorsa suç işliyor. Yok bilmeyip de böyle söylüyorsa yalan söylüyor. O zaman yalancı konumuna düşüyor. Onu ona soracaksın. Madem biliyor, kişi olarak, adet olarak, kimler olduğunu da biliyor niye polise müracaat etmiyor. 'Polis benim söylediklerimi dikkate almıyor' dedi ve açıklama yaptı. Polis bunu yalanladı. Yazılı olarak bildikleri hususları da medyaya kadar intikal etti. Bu konuda yalanı alışkanlık haline getirmiş bulunuyorlar. Olay bu" değerlendirmelerini yaptı.
"CHP'NİN BAŞINDA BAYKAL MI, KILIÇDAROĞLU MU DERSENİZ BEN SALİH KAPUSUZ OLARAK DERİM Kİ ELBETTE BAYKAL"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ise, siyasetin nezih bir iş olduğunu belirterek, CHP'ye yönelik, "Biliyorsunuz kasetle gelen bir Genel Başkan var. Bunun suçlusunu ararlarken yanlış adreste dolaştıklarını ifade etmek istiyorum. CHP Baykal döneminde kendi tarihine diline üslubuna, tarzına uygun bir siyaset uygularken, maalesef Kemal Kılıçdaroğlu döneminde ise çok kötü bir dil, üslup, şantaj, kaset gibi ucuz siyaset polemiklerine, maalesef yakışmayan bir tarzda müthiş bir sahiplenme, geldiği yolu da unutmamak, kendisini oraya taşıyan zemini kaybetmemek adına devam ettirmek istiyorlar galiba. Sayın Baykal'a bir çağrı yapmak istiyorum. CHP'nin başında Baykal mı, Kılıçdaroğlu mu derseniz ben Salih Kapusuz olarak derim ki elbette Baykal. Burada bir suç, suçlu, adres arıyorlarsa o koltukta oturan sayın Kılıçdaroğlu'na bu soruyu sormak lazım. Maalesef hep kaçamak cevaplar vermiştir" ifadelerini kullandı.
Kapusuz, seçim kampanyasındaki hususlara da değinerek, Ankara'da bin 750 okulda oy kullanılacağını kaydetti. Kapusuz, bütün hazırlıkların yapıldığını ve AK Parti'de seçimlerde 60 bin kişinin görevli olduğunu kaydetti. - ANKARA