"Ergenekon" Davası
"Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, sanıkların yönelttiği soruları cevapladı.
"Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, sanıkların yönelttiği soruları cevapladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada dinlenilen Orakoğlu, 28 Şubat döneminde MOSSAD ajanlarının MİT'in kozmik odasına girdiklerini iddia ederek, bu konudaki belgeleri Ankara'da 28 Şubat soruşturmasını yürüten savcıya verdiğini söyledi.
28 Şubat'ta Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde "irtica"nın birinci sırada yer aldığını ifade eden Orakoğlu, "PKK alt sıralara düştü. 27 Nisan
'e-muhtırası'nda Peygamber, irtica tehlikesi olarak gösterildi" diye konuştu.
Tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, "İşçi Partisi Peygamber Efendimiz'e dil uzatmaz. Hazreti Muhammed dünyanın en büyük insanlarından biridir" dedi. Bu arada Orakoğlu'nun bu sözleri sanıklar arasında tepkiyle karşılandı.
Doğu Perinçek'in "Neden hep Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy gibi Kemalist aydınlar öldürüldü-" sorusuna Orakoğlu, laik-anti laik çatışması çıkararak darbe ortamı yaratılmak istendiğini söyleyerek, "Daha önce de Alevi-Sünni, Türk-Kürt çatışmaları yaratılmak istendi. Uğur Mumcu ile düşüncelerimiz farklı olsa da Mumcu değerli bir gazeteciydi. Hizbullah, kontrgerilla, PKK gibi üzerinde konuşması büyük tabu olan konuları araştırdı. Ama Mumcu suikastında hep İran ve irtica adres gösterildi. Gladyodan hiç söz edilmedi. Ben Türkiye'deki derin yapılanmanın işi olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
-"Danıştay cinayeti 'Ergenekon' tarafından işlendi"-
Perinçek'in "Danıştay cinayetini MOSSAD'ın düzenlemiş olması mümkün müdür-" sorusu üzerine Orakoğlu, "Danıştay tetikçisi zaten burada. MOSSAD'ın Türkiye'de ciddi uzantıları var. 'MOSSAD işlemiştir' desem yanlış olur. Danıştay cinayetinin iddia olunan 'Ergenekon Terör Örgütü' tarafından işlendiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Bülent Orakoğlu'na soru sormak üzere söz alan tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay, "Sizi televizyonlardan izliyorum. Her zaman size cevap verememenin hüznünü hapis duvarları arkasında yaşıyorum" dedi.
Orakoğlu'nun "Ankara'da Gölge Oyunları" adlı kitabından bir bölüm okuyan Balbay "Bu kitapta benim Mayıs 2003'teki 'Genç subaylar tedirgin' haberime gönderme yapıyorsunuz. Devamında da Ankara Barosu'ndan bir grup avukatın bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu yazıyorsunuz. Siz bu kitabı 2006'da yazmışsınız. Savcılık bu konuda takipsizlik kararı verdi. Sizin bu gelişmeyi de yazmanız gerekmez miydi" diye sordu.
Bunu da öğrenip yazması gerektiğini ifade eden Orakoğlu, o dönemde Türkiye'yi idare eden Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın "Genç subaylar tedirgin sendromuna" kapıldığını belirterek, genç subayların genelkurmay başkanlarına karşı her zaman baskı unsuru olduğunu kaydetti.
Orakoğlu, Türkiye'yi darbe eşiğine getirmek isteyen insanların bunu kullanabileceğini kaydetti.
Orakoğlu'nun kitabında Özden Örnek'in olduğu iddia edilen günlüklerden de alıntı yaparak dönemin karışıklığından söz ettiğini belirten Balbay, "Benim
'Genç subaylar tedirgin' başlıklı haberimin doğru olma olasılığı var mı-" diye sordu.
-Orakoğlu: "Sizi suçlamak amacıyla söylemedim"-
"Sizi suçlamak amacıyla söylemedim, ama yazınızın nasıl tedirgin ettiği konusunda Genelkurmay Başkanı açıklama yaptı" diyen Orakoğlu, bu haberin doğru olup olmadığını mahkemenin değerlendireceğini söyledi.
Balbay, Orakoğlu'na yazdığı 5 bin makale arasından sadece "Genç subaylar tedirgin' haberinin sorulduğunu ifade ederek, "Böyle bir durumun olduğunu yazmam sonuçları açısından iyi midir, kötü müdür-" diye sordu.
Orakoğlu da "Genelkurmay'ın bu olaydan rahatsız olması nedeniyle mi yazdınız, yoksa gazetecilik mesleği gereği mi-' Niyetinizi bilemem" dedi.
Balbay da, bu haberin ardından dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün basın toplantısı yaptığını ve çağırdığı 12 gazeteci arasında kendisinin de bulunduğunu ifade ederek, "Benim kötü niyetli olduğumu düşünse beni çağırır mıydı-" diye konuştu.
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok gibi Cumhuriyet yazarlarının teröre kurban gittiklerini dile getiren Balbay, "Ben de ölümü bekliyordum, ama terör mağduruyken teröristlikle suçlanmak çok ağır geliyor" diye konuştu.
Duruşma, Orakoğlu'nun kendisine yöneltilen soruları yanıtlamasıyla devam ediyor.
- İSTANBUL