Haberler

Erdoğan: Bağdadi'nin hanımını yakaladık, ama yaygara yapmadık

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'nın DEAŞ elebaşı Bağdadi'nin öldürülmesini yüksek sesle duyurduğunu belirterek, "Bununla ilgili çok ciddi kendilerine göre iletişim kampanyası başlattılar.

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'nın DEAŞ elebaşı Bağdadi'nin öldürülmesini yüksek sesle duyurduğunu belirterek, "Bununla ilgili çok ciddi kendilerine göre iletişim kampanyası başlattılar. Biz de hanımını yakaladık; ama bakın biz bir yaygara yapmadık. İlk defa şimdi bugün açıklıyorum. Aynı şekilde kız kardeşini, eniştesini. Üstelik de Suriye tarafında bunları yakaladık" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 70. Yıl Kutlama Töreni'ne katıldı. Erdoğan, Türkiye'de ilahiyat ve imam hatip eğitiminin yaygınlaştırılmasının sebebini acı tebessümle hatırladıklarını belirterek, "Bir İmam Hatipli olarak çocuklarımın İmam Hatip kapısında, özelikle kızlarımın neler çektiğini bilen bir baba olarak bunları yaşadık. Rabbim tekrarını bir daha bizlere göstermesin. İnşallah onun için de bizler de görevimizin çok, çok iyi farkında olacağız. Ben bir büyüğünüz olarak, Cumhurbaşkanınız olarak sizlere bir ricada bulunacağım. Bir, niçin ilahiyat mezunları gerek İmam Hatip Okullarında, gerekse diğer düz liselerde öğretmenlik için görev almada tereddütler yaşarlar? Öğretmen bulmada maalesef sıkıntı yaşıyoruz. Nedense ilahiyat mezunları öğretmen olmaya teşebbüs etmiyor, öğretmen olmak için gayret etmiyor. Şu anda birçok İmam Hatiplerde Kuran derslerinin boş geçtiğini biliyorum. Buna şahidim. Aynı şekilde, tercihli bir sistem getirdik. Özellikle de düz liselerde isteyenler siyer-i nebi alabilir, isteyenler Kuran-ı Kerim dersine girebilir; ama maalesef ilk yıl bir teşebbüs oldu, ondan sonra azalma başladı. Şu anda ciddi manada bir azalma var. Bir diğer taraftan da hoca bulmada sıkıntı var. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersine hoca bulunmuyor dersem yalan söylemiş olmam. Ben şu anda karşımda bu mevcut durumu alt üst edecek bir nesil görüyorum" dedi.

'DİNDAR BİR GENÇLİK YETİŞTİRECEĞİZ'

"Dindar bir gençlik" dediği için kendisine İmam hatiplilerin bile saldırıldığını anlatan Erdoğan, "Geçmişinde İmam Hatip var, 'Nereden çıktı bu iş, bu tespit' gibi sözde köşe yazarı, onlar dahi bana saldırdı. Üstelik de imam hatip mensubu. 'Dindar bir gençlik yetiştireceğiz' dediğim için. Bugün yine aynısını söylüyorum, inşallah dinar bir gençlik, dindar bir nesil sizin ellerinizde. Bunu başardığımız takdirde çarşıda, sokakta, pazarda o zaman tinercisini Allah'ın izniyle görmeyiz. O zaman hırsızını Allah'ın izniyle görmeyiz veya minimize ederiz. Alkolikleri görmeyiz. Niye? Çünkü dindar gençlik bilecek ki alkol haramdır, dolayısıyla o yola tevessül etmeyecek" diye konuştu.

'İMAM HATİPLERİN MENŞEİ BÖYLEDİR'

Dindar neslin olduğu bir ülkede, tüm manevi değerlerin bir anda yüksek bir sıçrama yapacağına inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birbirini Allah için seven bir millet ortaya çıkacaktır. Menfaat makam mevki için değil. Bunu siz sağlayacaksınız, bu adımları atma noktasında yeni bir sürecin içinde olmamız gerekiyor. Aksi takdirde, 'Yıllara yazık oldu' deriz. Tek parti döneminde milletimiz ile inancı arasındaki irtibatı neredeyse az önce de söylendi cenaze yıkama seviyesine düşürme gayesiyle hareket edilmiştir. Bunu bizzat sahibinden İstanbul'da Milli Türk Talebe Birliği'ndeki (MTTB) konuşmasında Tahsin Banguoğlu'ndan dinlemiştim. Ona Milli Eğitim Bakanlığı görevi verilmiş ve o zamanın, adını vermeyelim, Başbakanı kendisine senden çünkü cenaze namazı kıldırmak bile bilinmiyordu. Cenaze yıkama bilinmiyordu. 'Bu konularda senden kurslar kurmanı istiyorum' diye kendisine görev verilmişti. İmama hatiplerin menşei böyledir dedi" ifadelerini kullandı.

'BİZİM İÇİMİZDEN DOKTOR DA MÜHENDİS DE ÇIKTI'

İmam Hatip Okulu'ndaki İngilizce hocasının kendilerine "Siz buraya cenaze yıkama için mi geldiniz?" diye seslendiğini anlatan Erdoğan şöyle konuştu:

"Bize böyle söyledi. Tabii hep kendi kendimize, zaman zaman ağlardık, kahrederdik. Biz de tabii zaman geldi; çünkü sınıflarımızda o zaman evli olan abilerimiz vardı. Ben ilkokuldan çıkmışım, direkt olarak İmam Hatibe gelmişim. Bir gün bir tanesi böyle yürekli çıktı, aynen şu ifadeyi kullandı, 'Öğretmenim, öğretmenim ben gelecekte bu ülkeye en ideal hizmeti nasıl verebilirim? Onun için İmam Hatibi seçtim' dedi. Bizim içimizden doktor da, mühendis de, hakim de, savcı da elhamdülillah Cumhurbaşkanı da çıktı. Onlar hedeflerine ulaşamadılar. Rabbim onların niyetlerini ters yüz etti. Ama iş bitmedi. Bundan sonra yapacağımız çok iş var. Ben Tahsin Banguoğlu'nun o konferansını unutamıyorum, o talimatı vermişti. Bu kurumların faaliyete geçmesine verilen iznin gerisinde böyle bir anlayış yatıyordu."

'1 MİLYON 300 KÜSUR BİNE VARAN İMAM HATİP ÖĞRENCİSİ VAR'

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin açılışı sırasında Meclis'te yapılan tartışmalarda, "Terakki hamlelerine engel olmaması" şartının ifade edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hatta mektep-medrese mücadelesine atıflarda bulunulduğunu görüyoruz. Buna rağmen milletin sahip çıkmasıyla İlahiyat Fakülteleri ve İmam Hatip Okulları hızlı kök saldı ve zamanla da yaygınlaştı. Milletimiz inancına, medeniyetine, tarihine, kültürüne sarıldıkça önümüzdeki yeni ufuklar belirdi, her alanda yükselişimizin yolları açıldı. Bir ara İmam Hatip öğrencileri 600 bine filan çıkmıştı. Ne oldu? Bir darbe, 60 bine indi. Hemen kök kurutulduğu zaman, kök kesildiği zaman o ağaç vücut bulamaz. Elhamdülillah geldik, geldikten sonra adımları attık ve şu anda 1 milyon 300 küsur bine varan İmam Hatip öğrencisi var. Fakat şu anda da çok ciddi kampanyalar var, 'İmam Hatibe gönderip de ne yapacağım? Oraya gittiği zaman Anadolu liselerinin, fen liselerinin şansına İmam Hatipli sahip değil'. Ben de size sesleniyorum; biz çalıştığımız zaman, gayret ettiğimiz zaman, şansın ortadan kalkması diye bir şey olur mu? Bütün mesele, girdiğin imtihanı başarıyla kazanmandır" değerlendirmesinde bulundu.

'DİKLEŞMEDEN YOLUMUZA DEVAM ETMEYE MECBURUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yedi düvelin üzerlerine saldırdığını belirterek, "Onlar üzerimize saldırıyor diye, biz geçmişte olduğu gibi sünepe durumuna geçip, yanaklarımızın birini çevirip, bir diğerini çevirip, 'Hepsini de tokatlayın' diyecek miyiz? Diyemeyiz. Onun için dik durmaya mecburuz, dikleşmeden yolumuza devam etmeye de mecburuz. Zira biz bir şeye inandık o yolda da yürüyeceğiz" ifadesini kullandı.

'BAĞDADİ'NİN HANIMINI YAKALADIK'

Amerika'nın DEAŞ elebaşı Bağdadi'nin öldürülmesini yüksek sesle duyurduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bununla ilgili çok ciddi kendilerine göre iletişim kampanyası başlattılar. Biz de hanımını yakaladık; ama bakın biz bir yaygara yapmadık. İlk defa şimdi bugün açıklıyorum. Aynı şekilde kız kardeşini, eniştesini. Onları üstelik de Suriye tarafında bunları yakaladık. Şu anda biz bu noktada çalışmalarımızı en güçlü şekilde sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

'MEZHEP TAASSUBUNU BİR AN ÖNCE ÇÖZÜME KAVUŞTURMAMIZ GEREKİYOR'

Müslümanların üstesinden gelinmesi gereken en büyük iki sıkıntı olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunların ilkinin mezhep ayrımı olduğunu ifade etti. Erdoğan, mezhep mensubiyetinin kimi yerlerde başlı başına bir din haline getirildiğinin altını çizerek, "Bizim tek dinimiz İslam'dır. Diğer her şey ondan sonra gelir. Dinimizi pratikte yaşama konusunda yol gösteren mezheplerin, günümüzde böylesine farklı bir yere oturtulmasının kesinlikle farklı niyetlere hizmet ettiğine inanıyorum. Ameldeki farklılıkları itikadın önüne geçiren zihniyetin dinimize ait olması mümkün değil. Sayıları 2 milyara yaklaşan İslam ümmetini birbirine düşman eden mezhep taassubunu bir an önce çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Müslümanların vahdeti için verdiğimiz mücadelede en büyük desteği biz sizlerden bekliyoruz. Bunu siz başaracaksınız" değerlendirmesinde bulundu.

'TERÖRİST ARIYORSANIZ ONLAR SİZDE'

Üstesinden gelinmesi gereken diğer konunun terör olduğunu belirten Erdoğan, teröristin, kendi sapkın davası için gözünü kırpmadan masumların kanını döken kişi olduğunu işaret etti. Bu gerekçeyle Müslümandan terörist olmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Utanmadan sıkılmadan 'İslami terör' ifadesini kullanan batı, önce aynaya bakması lazım eğer terörist arıyorsanız onlar sizde. Şu anda batının birçok ülkesinde teröristler cirit atıyor. PKK oralarda, PYD oralarda, YPG oralarda, DEAŞ oralarda, FETO oralarda. Hepsi orada kol kola, el ele bakıyorsunuz batının caddelerinde, sokaklarında, teröristbaşı olarak ilan ettikleri o teröriste rağmen, onun paçavralarıyla birlikte dolaşıyorlar. Çünkü Müslüman ne sapkın bir davanın peşinden gidebilir ne masum kanı dökebilir, onun için kimse 'İslami terör' ifadesini kullanılamaz. Bunları biz defaatle bütün batı liderlerine anlattık, anlatıyoruz ve anlatacağız. İslam'ın adını kullanarak terör faaliyetleri yürütenlerin tamamının da üzerini kazıyın, altından ne çıkacaktır? İslam düşmanları çıkacaktır. El Kaide'yi ve onun ikizi olan DEAŞ'ı kimlerin kurduğunu, kimlerin kullandığını, kimlerin yönlendirdiğini bizzat kendi ağızlarından dinliyoruz, takip ediyoruz. Hepsi bizim şu anda arşivlerimizde sesli ve görüntülü olarak var. Boko Haram dediğimiz, Eş Şebap dediğimiz yapıların hepsi de proje ürünü organizasyonlardır."

'ŞEHİTLERİMİZİN HESABINI KİM SORACAK?'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçekte ne olduğunu görmek isteyenlerin, elebaşlarının nerede ve kimlerin himayesinde yaşadığına bakması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Acaba, Amerika 99'da niçin kendisini Amerika'ya adavet edip, 400 dönümlük bir arazide kendisini şu anda ağırlıyor? 90 koli verilmiş mahkeme kararlarına rağmen, acaba niçin bize bunu teslim etmiyor, neden? Demek ki; bu proje üzerinde hesaplar var, hala bunu yürütmeye devam ediyorlar. Benim 251 evladım bu ülkede 15 Temmuz gecesi şehit edilecek. 2 bin 193 kardeşimiz gazi olacak, birileri çıkacak hala birilerini kurtarmanın gayreti içerisine girecek. Bu şehitlerimizin, bu gazilerimizin hesabını kim soracak? Onların hesabını sormak, şu anda yönetimde olan insanlar olarak bizim görevimiz değil mi? Bizim görevimiz. Dünyanın dört bir yanında kimin eline masum kanı bulaşıyorsa, aynı fitne senaryosunun bir oyuncusu olduğundan hiç şüpheniz olmasın. Başına sarık saran, üzerine cübbe giyen, ağzından ayetler dökülen teröristbaşlarının adeta nöbetleşe sürdürdükleri faaliyetlerden tek zarar gören Müslümanlardır maalesef" açıklamasında bulundu.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title