EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan: Akbelen Ormanlarına Kıyan Anlayış Dizginsiz Bir Sömürüdür
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Akbelen'de yaptığı açıklamada, Akbelen ormanlarına yapılan sömürünün işçilerin canına da kıyan bir anlayış olduğunu belirtti. Gürkan, İkizköy halkının mücadelesini diğer mücadelelerden ayrı görmediklerini ve savunulan hakların herkesin yaşam kaynakları olduğunu vurguladı.
Haber : EMRE SERCAN İKE – Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Akbelen'de; "Bugün Akbelen ormanlarına kıyan anlayış dizginsiz bir sömürü üzerinden işçilerin de canına kıyan anlayıştır. İkizköy halkının mücadelesi ne işçi mücadelesinden ne üretici köylülerin diğer mücadelelerinden ne de ülkenin demokratikleşme mücadelesinden ayrı görmüyoruz. Burada savunulan ve uğrunda direnilen haklar, bizim içtiğimiz sudur, soluduğumuz havadır, aldığımız gıdadır. İkizköy ile sınırlı bir şey değil" açıklamasını yaptı.
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Akbelen'de; ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Gürkan, şunları söyledi:
"BUGÜN AKBELEN ORMANLARINA KIYAN ANLAYIŞ DİZGİNSİZ BİR SÖMÜRÜ ÜZERİNDEN İŞÇİLERİN DE CANINA KIYAN ANLAYIŞ"
"Ülkede yaşanan bir hukuksuzluğun bir örneğini Akbelen ormanı için de görmüş olduk. Siyasi iktidardan güç alan maden şirketi, burada yasa ve hukuk tanımadan faaliyetlerini sürdürüyor. Burada her zaman yaptıkları gibi işçilerle köylüleri karşı karşıya getiren, civardaki diğer köylüleri buradaki direnişçi köylülerle karşı karşıya getiren çalışmalar içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu şirket ve şirketin arkasındaki siyasi güç yasa ve hukuk tanımazlıkta da birbirleriyle adeta yarıştıklarını görebiliriz.
Burada yasa ne karar verirse versin, bürokrasi burada siyasi iktidardan aldığı güçle şirketin etrafında kenetleniyor. Bugün Akbelen ormanlarına kıyan anlayış dizginsiz bir sömürü üzerinden işçilerin de canına kıyan anlayıştır. Burada doğayı ve çevreyi talan eden yağma usulü buralarda yağma faaliyeti yürüten maden şirketleri aynı zamanda ülkede sömürü çarklarının işçilerin canı pahasına dönmesini sağlayan aynı anlayış...
"İKİZKÖY HALKININ MÜCADELESİ ÜLKENİN DEMOKRATİKLEŞME MÜCADELESİNDEN AYRI GÖRMÜYORUZ"
İkizköy halkının mücadelesini ne işçi mücadelesinden ne üretici köylülerin diğer mücadelelerinden ne de ülkenin demokratikleşme mücadelesinden ayrı görmüyoruz. Burada savunulan ve uğrunda direnilen haklar, bizim içtiğimiz sudur, soluduğumuz havadır, aldığımız gıdadır. İkizköy ile sınırlı bir şey değil. Karadeniz'den Akdeniz'e, bölgeden Ege'ye kadar yaşanan hukuksuzluğu burada da yaşadık bu hukuksuzluğa karşı da mücadele birleştirmek gerek."