Elibol: "Türkiye Popülizmden Çok Çekti"
AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol, muhalefet partilerinin 7 Haziran seçimi öncesinde eski Türkiye’de olduğu gibi popülist vaatlerde bulunduklarını belirterek, Türkiye’nin popülist vaatlerden çok çektiğini, 2001 krizinin sebeplerinden birisinin de popülist vaatler olduğunu söyledi.
AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol, muhalefet partilerinin 7 Haziran seçimi öncesinde eski Türkiye'de olduğu gibi popülist vaatlerde bulunduklarını belirterek, Türkiye'nin popülist vaatlerden çok çektiğini, 2001 krizinin sebeplerinden birisinin de popülist vaatler olduğunu söyledi.
Seçim çalışmaları çerçevesinde Beypazarı ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen AK Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı Nuri Elibol, esnafları ziyaret ederek sorunlarını dinledi, seçimlerde oylarını bölmemeleri konusunda uyarılarda bulundu. Havuzlu Bahçe'de yaşlılarla sohbet eden Elibol, istikrarın sürmesini isteyen vatandaşlardan dua istedi. Türkiye'nin popülizmde eski günlerine dönmeye başladığının altını çizen Elibol, eski Türkiye'nin popülizmden çok çektiğini kaydederek, "Bir genel başkan 'onlar ne veriyorsa ben 10 fazlasını veriyorum' diyordu. Uçuk kaçık, realist olmayan, kaynağı bulunmayan vaatlerle seçmeni kandırıyorlardı. 2001 krizini yaşamamızın en büyük sebeplerinden birisi bu popülist vaatlerdi. Bütçeye göre, ülkenin gelirine göre hareket edilmemesidir" dedi.
Popülist vaatler sonrasında yaşananlara en güzel örneğin Yunanistan olduğunu kaydeden Elibol, "Yunan hükümeti iktidara gelebilmek adına işçilere, memurlara uçuk kaçık vaatlerde bulundu. İktidara geldiğinde bu vaatlerini birkaç ay gerçekleştirdi. Sonra Yunan ekonomisi duvara tosladı, bırakın memur ve işçilere zammı vermeyi maaşların ana parasını veremedi, 105 bin kişiyi işten çıkarttılar, kendi topraklarını bile satışa çıkarttılar" diye konuştu.
"Gönül dar gelirliye, işçiye verebileceğimiz maksimum parayı verelim" ifadelerini kullanan Elibol, AK Parti'nin siyasi ideolojisinin zenginin ve tuzu kurunun ideolojisi olmadığının altını çizerek, "Bizim siyasi hareketimizin temelinde insan onurunu yüceltmek, insanı mutlu etmek var. İnsanı mutlu olmayan bir ülke gelişmiş bir ülke olamaz. Bütün faaliyetlerimizin temeline önce insanı aldık, sonra 'devlet' dedik" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin fakir fukaraya sahip çıkma konusunda son 13 yıldır önemli işler yaptığına dikkat çeken Elibol, "Bizde isteriz işçimize, memurumuza, emeklimize daha fazla verelim ama bu bir imkan meselesidir. Biz olmayan şeyi verip Türkiye'yi 1 yıl sonra IMF'ye borçlu hale getiremeyiz. Biz muhalefetin iddia ettiği vaatleri yaparsak aradaki farkı borç almamız gerekir, vatandaşa yüklediğimiz vergiyi artırmamız gerekir, zam yapmamız gerekir. Bu farkı başka nereden koyacaksınız? Bazıları siyaset yapıyorlar, 'milletvekilleri maaşları düşürülsün' diyorlar, tamam düşürelim, milletvekili maaşları ile 100 milyar dolar kapatılır mı? 'Saray yapmasaydınız' diyorlar, saray bu ülkenin onuru, şerefi, misafirlerini ağırladığı, onurunu sergilediği bir simge. 1 milyar ile mi 100 milyar doları kapatacaksınız. Bunlar popülist siyasi söylemler. Biz eğer muhalefetin söylediği rakamları telaffuz edersek torunlarımızın, çocuklarımızın geleceğinden çalarız. Hiçbir dede, hiçbir emekli, hiçbir yaşlımız torununun çalınmasından istemez" şeklinde konuştu.
"MUHALEFET İŞÇİMİZE, ESNAFIMIZA VE EMEKLİMİZE RÜŞVET TEKLİF EDİYOR"
Muhalefetin memur ve emekliye rüşvet teklif ettiğini ve emeklilerin duyguları ile oynadığını söyleyen Elibol, şöyle devam etti:
"Kemal Kılıçdaroğlu sıkılmadan hesap makinesine bin 500 yazıp gösteriyor, birilerinin maymuna muz gösterdiği gibi, bu çok çirkin bir davranış. Nasılsa iktidar olamayacağını biliyor, uçuk kaçık ne kadar vaat varsa bulunuyor. Son derece tehlikeli vaatler. Yüz yılın, asrın projesini açıklayacakmış, iyi bir şey ise biz sahip çıkar yaparız. Onlar üçüncü köprüye, havalimanına, Kanal İstanbul'a bazı Avrupa ülkelerinin trenine binip karşı çıktılar, biz karşı çıkmayız. CHP Liderinin önerdiği hakikaten yüz yılın projesi ise, mantıklı ve makul ise biz CHP'ye teşekkür eder, o projeyi uygularız. Öyle bir komplekse kapılmayız. Vatandaştan bir iki puan fazla oy almak için hesabı kitabı belli olmayan vaatlerde bulunmaktan siyasi partiler vazgeçsin artık."
"KARDEŞ KARDEŞ KAMPANYAYI YÜRÜTÜYORLAR"
Elibol, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin sorulara cevap verirken ise, Türkiye'nin eski günlerine dönmemesi gerektiğinin altını çizdi. Elibol, Türkiye'nin IMF'ye olan borcundan kurtulduğundan bu yana özgürce bir dış politika uyguladığını, kendi kararlarını kendisinin verdiğini belirtti. İnsanların yokluklarına hitap ederek, adeta onların oylarını satın almaya çalıştıklarının altını çizen Elibol, "Bizim milletimiz oyunu rüşvet ile satmaz" dedi.
HDP'nin Adana ve Mersin seçim bürolarında yaşanan patlamalara ilişkin soru üzerine Elibol, "Bu tür bir saldırı olduğunda bu olay kimin işine yarar diye düşünürüm ben" açıklamasında bulundu. Bu olayın HDP'yi mağdur hale getirdiğini, HDP'nin mağduru oynadığını ve HDP'nin bu mağduriyeti kullanarak oylarının düşmesine engel olmaya çalıştığını söyleyen Elibol, "Bu, Kürt etnik kökenli vatandaşlarımızdan HDP'ye oy vermeyenlerin HDP'ye oy vermelerini sağlamaya yönelik bir proje. HDP'nin, Demirtaş'ın bundan haberi olmayabilir ama bu son derece iyi organize edilmiş, profesyonel bir yapının işi. Bunu ya Suriye istihbaratı ya da PKK yapmıştır. Bunun arkasında iktidar partisini, MHP'yi aramak doğru değil. İktidar partisinin seçime 20 gün kala böyle bir şeyi yapması ayağına kurşun sıkması gibidir. Bunun sorumluları yakında ortaya çıkacaktır, Demirtaş çok mahcup olacaktır" ifadelerini kullandı.
7 Haziran seçimlerinin çok enteresan geçtiğini, bütün yapıların aynı anda iktidara saldırdıklarını ifade eden Elibol, "MHP, CHP, HDP bir taraftan, paralel yapı ve KCK bir taraftan, belli bir medya grubu diğer taraftan hep birlikte bir ağızdan AK Parti'yi hedefliyorlar. Birbirlerine bir şey demiyorlar, kardeş kardeş kampanyayı yürütüyorlar. Paralel yapı belli ki bunları yönlendirmiş, adeta bir koalisyon yapmışlar zaten" diye konuştu.
Düne kadar Demirtaş'ı kanallarına çıkartmayan paralel yapının Demirtaş'ı roman kahramanı gibi sunduğunu kaydeden Elibol, "Aynı Demirtaş'ın kardeşi dağda terör örgütünün içinde. Adamın bir ayağı dağda" şeklinde konuştu.
HDP'nin PKK aracılığı ile köylerde kapı kapı gezerek 7 Haziran seçimleri için baskı yaptığının altını çizen Elibol, Demirtaş'ın demokrasiye ilişkin bir çağrısı varsa, Türkiyelilikle ilgili algıları varsa neden PKK ile ilişkilerini kesmediklerini sordu. Elibol, Demirtaş ve HDP'nin iradesi olmadığını, iradelerinin PKK'nın elinde olduğunu öne sürdü.
"BEYPAZARI TURİZM VE TARIMDA DÜNYAYA AÇILACAK"
AK Parti'nin Beypazarı Belediyesi'nin yönetimi devralmasından sonra şehrin çehresinin değişmeye başladığını kaydeden Elibol, Beypazarı ile ilgili iki temel projeyi de şöyle açıkladı:
"Beypazarı bölgede makyajı düzgün olan ama arkasında birçok sorunu olan, yüzü cilalı ama arkasında bir sürü pespaye görüntü olan bir ilçeydi. Biz belediyeyi devraldıktan sonra Beypazarı'nın temel sorunları ile ilgilendik. Çöp ve çevreden tutun suya kadar, düne kadar Beypazarı'nın içme suyu kanserojen madde içeren borulardan akıyordu. AK Belediye geldikten bu yana biz Beypazarı'nın ana problemleri ile ilgili birçok proje yapıyoruz. Belediye Başkanımız şehrin çevresini yeniliyor. Beypazarı turizmde daha gelişecek, marka kent haline gelecek, büyük ölçekte tarımın yapıldığı, elde edilen ürünlerin Türkiye ve dünya pazarına kargo uçakları ve demiryolu ağları ile ulaştırıldığı bir merkez haline gelecek. Beypazarı ile ilgili iki tane temel hayalimiz var. Birincisi, Beypazarı'nın altyapıya ilişkin tüm sorunlarını çözüp bir turizm cenneti haline getirmek, ikinci hayalimiz ise bölgede tarım üssü haline getirmek. Burada elde edilen ürünlerini dünya pazarına en kolay şekilde ulaşmasını sağlayacak yatırımları yapmak." - ANKARA