DSP Genel Başkanı Aksakal: İsrail ve ABD'ye karşı hukuki süreç başlatılmalı
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, İsrail'in Gazze'den çekilmesi gerektiğini ve Filistinlilere yönelik zararların tazmini için derhal hukuki süreç başlatılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Ege'de meydana gelen depremlerin uyarı niteliğinde olduğunu belirtti.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, "İsrail ve ABD'nin Filistinlilere yaşattıkları her türlü maddi-manevi zararın tazmini için bir hukuki süreç zaman geçirmeden başlatılmalı, İsrail'in kayıtsız şartsız Gazze topraklarını terk etmesi konusunda kararlı ve dirayetli bir duruş ortaya konulmalıdır." dedi.
Aksakal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Ege'de yaşanan depremlerin, bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti. Bu depremlerin öncü depremler olarak tanımlanabileceğini dile getiren Aksakal, "Özellikle Ege ve Akdeniz kıyı şeridindeki yerleşim alanlarındaki yurttaşlarımızın güvenliğini temin edecek çalışma programı, zaman geçirmeden yapılmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Aksi halde çok büyük acılarla karşılaşmak zorunda kalınacaktır." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planına tepki gösteren Aksakal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin ve dolayısıyla Trump'ın yapmaya çalıştığı esasen, İsrail'le birlikte yıktıkları Gazze'ye çöreklenmekle beraber, buranın yeniden imarında oluşacak masrafları da Türkiye başta olmak üzere bölgedeki ülkelerin üzerine yıkma gayretidir. Türkiye bu oyuna gelmemelidir. İsrail ve ABD'nin Filistinlilere yaşattıkları her türlü maddi-manevi zararın tazmini için bir hukuki süreç zaman geçirmeden başlatılmalı, İsrail'in kayıtsız şartsız Gazze topraklarını terk etmesi konusunda kararlı ve dirayetli bir duruş ortaya konulmalıdır."
Güney Kıbrıs'ta silah yığınağı ve ABD üssü kurma çalışmaları olduğuna işaret eden Aksakal, "ABD sadece Orta Doğu'da yer alan devletlerin sınırlarını değiştirmekle yetinmeyecek, topyekun Akdeniz'e hakim olmak isteyecektir. Görünen amacı budur. Bu stratejileri tüm çıplaklığıyla ortadadır." diye konuştu.
Önder Aksakal, "ABD'nin ve perde gerisinden İngiltere'nin, Kıbrıs Adası'nın tamamına çökme gayreti içinde olduğunu" söyleyerek, "Bütün bu tehdit ve tehlikeler karşısında, iç cephenin güçlenmesi konusunda bütün siyasi partiler, siyasi parti temsilcileri, medya temsilcileri, kullandıkları dil ve üslupları açısından temiz, yumuşak ve uzlaşmacı olmak durumundadırlar." değerlendirmesinde bulundu.
