BBP Lideri Destici: En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bugünün ekonomik şartlarında 12 bin 500 liralık emekli maaşının tartışılacak bir yönü olmadığını belirterek, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini söyledi. Destici, devletin ve devleti yönetenlerin en başta gelen görevinin çalışanın hakkını hakkıyla alın teri kurumadan, emeklinin de onurlu bir şekilde hayatını devam ettirecek bir maaşa kavuşturulması olduğunu vurguladı.
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Bugünün ekonomik şartlarında 12 bin 500 liralık emekli maaşının konuşulacak bir yönü yoktur. Bu maaş dışında herhangi bir geliri olmayan bir ailenin bu maaşla hayatını idame ettirmesi bugünün koşullarında asla mümkün değildir. Devlet, insanlarımızı çaresizliğe mahküm edemez. Ne yapacak ne edecek ama mutlaka en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkaracaktır. Hiçbir bahane kabul edilemez. Çalışanın hakkını hakkıyla alın teri kurumadan, emeklimizin de onurlu bir şekilde hayatını devam ettirecek bir maaşa kavuşturulması devletin ve devleti yönetenlerin en başta gelen görevidir" dedi.
BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçtiğini söyleyerek, "Öncelikle milletimizin manevi çatısı olan devletimizi, demokrasimizi ve anayasal düzeni korumak için hayatlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle, şükranla ve saygıyla anıyorum. 8 yıl önce tıpkı ülkemizin daha önce yaşadığı darbe ve darbe girişimlerinde olduğu gibi kökü dışarıda bir topluluk hukuku ortadan kaldırarak, devleti kendilerini kontrol edenlerin emelleri ve menfaatleri doğrultusunda şekillendirmeye kalktılar.15 Temmuz 2016 gecesi milletimiz, tarihinde ilk defa millet iradesini hedef alan bir darbe girişimine direnerek, ülkesine ve devletine sahip çıktı. 100 yılı aşan Cumhuriyet tecrübemize rağmen ülkemiz maalesef kurumlarını, anayasasını, demokrasi kültürünü, istediğimiz düzeye çıkaramadı. Ekonomiye dair her alanda, büyük potansiyeller barındırmamıza rağmen, geçim sıkıntısı, milletimizin problemleri arasında ilk sırada yer alıyor. Çok sayıda neden sıralayabiliriz. Çok sayıda bahane de bulabiliriz. Ancak tarafsız gözle ve adaletle değerlendirme yapacak herkes darbelerin, vesayet rejimlerinin, millet iradesine müdahalelerin, sosyal hayata milletin değerlerinden kopuk dayatmaların, içinde bulunduğumuz duruma etkileri konusunda mutabık kalacaktır. Milletçe hala geçmişteki hata demeyeceğim bu suçların bedellerini ödüyoruz" diye konuştu.
'HİÇBİR BAHANE KABUL EDİLEMEZ'
Destici, 6 aylık enflasyon farkı ardından emekli ve memurların zam oranlarına ilişkin, "Daha önce kök maaşı 8 bin 17 TL'nin altında kalan 1,8 milyon emeklimiz halihazırda 10 bin TL almaya devam ediyordu. Kök maaşı 8 bin 17 TL ile 10 bin TL aralığında olanlar ise zam farkından yeterince yararlanamıyordu. Yapılan açıklamada, en düşük emekli maaşının 12 bin 500 TL olduğu açıklandı. Bugünün ekonomik şartlarında, 12 bin 500 liralık emekli maaşının tartışılacak hatta konuşulacak bir yönü yoktur. Bu maaş dışında herhangi bir geliri olmayan bir ailenin bu maaşla hayatını idame ettirmesi bugünün koşullarında, şartlarında asla mümkün değildir. Devlet insanlarımızı çaresizliğe mahküm edemez. Ne yapacak ne edecek ama mutlaka en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkaracaktır. Hiçbir bahane kabul edilemez. Kaynak yokmuş, bütçede açık verilmiş. Kaynak yoksa bulunur, bulunmalıdır. Faiz ödemesine kaynak bulunuyorsa, başka ödemelere kaynak bulunuyorsa emekliye de kaynak bulunmalıdır. Hala kamuda görüyoruz, lüzumsuz harcamalar, yatırımlar. 10 sene sonra da yapılacak işleri öne almalar ama bugün yapılması gerekenleri kaynak yok diye ötelenmesi bunlar kabul edilebilir şeyler değildir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Öncelik insanımızdır, çalışanımızdır, emeklimizdir. Çalışanın hakkını hakkıyla alın teri kurumadan, emeklimizin de onurlu bir şekilde hayatını devam ettirecek bir maaşa kavuşturulması devletin ve devleti yönetenlerin en başta gelen görevidir" diye konuştu.
'EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞININ 18 BİN TL OLMASI LAZIM'
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni vergi kanunu meclise geldi. İnanıyorum ki, bu tabii ki bir sürü eksiği var. Hala bize göre tam istediğimiz şekilde kanun teklifi değil. En azından geçmişe göre kıyaslandığında içinde olumsuz bulduğumuz maddeler de genel itibariyle olsa olumlu buluyoruz. Arkadaşlarımız kanun teklifi üzerinde çalışıyorlar. Önümüzdeki birkaç gün içinde partimizin görüşlerini geniş bir şekilde açıklayacağız. İlkesel olarak adaletli bir vergi sistemi demiştik. Çok kazanandan çok, az kazanandan az, kazanmayandan hiç alınmayacak bir vergi sistemi demiştik. Dolaylı vergilerin azaltılması yani zenginden ve fakirden aynı oranda vergi alınmaması ve gelir, kazanç vergisinin yükseltilmesi. Çünkü geliri yüksek olandan alacaksın. Bir de kayıt dışına, vergi kaçırana fırsat vermeyeceksin, affetmeyeceksin. Bunları önlediğimizde emekliye verilecek kaynak kat be kat bulanacaktır. 12 bin 500 TL geçtiğimiz yıl 2023 temmuzundaki adaletsizliği ve haksızlığı ortadan kaldırmıyor. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında kök maaş hikayesi çıkartılmadan emeklinin aldığı 7 bin 500 TL üzerine yüzde 25 enflasyon farkı ödenmiş olsaydı emekli maaşı 10 bin TL'ye gelecekti. Ocak ayındaki yüzde 49,70 ile en düşük emeklinin maaşı 15 bin TL olacaktı. Bugünkü yüzde 20 ile de en düşük emekli maaşı 18 bin TL olacaktı. Hesap bu kadar basit. En düşük emekli maaşının 18 bin TL olması lazım. Adaletli olan budur, 12 bin 500 TL değil. İlave ya da seyyanen değil, sadece enflasyon farkları ile zaten bu rakama geliyordu kök maaş hikayesini çıkartmasalardı. Mutlaka düzenlemenin bu şekilde yapılması lazım."
'İŞİ EVLATLARIMIZA KADAR İNDİRMEK EN BÜYÜK NAMUSSUZLUKTUR'
Destici, kızı Özgül Hilal Destici'nin TBMM'de kadroya alındığı tartışmalarına ilişkin, "Gelip benim yüzüme sorun ne soracaksanız. Ne söyleyecekseniz gelip bana söyleyin. Bizim cevabını veremeyeceğimiz hiçbir soru yoktur. Hayatımızda da herhangi bir leke yoktur. Biz vatan, milleti, din, devlet, ahlak ve inançlarımız adına siyaset yapıyoruz. Bu iftira kampanyasının arkasından bir kere daha söylüyorum. Ben her namazın arkasında 'Yarabbi senin rızan dışında söz söyletme, iş yaptırma' diyerek yoluma devam ediyorum. Bugüne kadar Cenab-ı Hak bizi bütün bu iftiracıların şerlerinden ve saldırılarından muhafaza etti ve inşallah bundan sonra da etsin. Yıkılmadık, yıkılmayacağız. Biz inanarak ve doğrularla yolumuza devam ediyoruz. Bana her türlü sözü söyleyebilirler ama işi evlatlarımıza kadar indirmek en büyük alçaklıktır, namussuzluktur, onursuzluktur, haysiyetsizliktir. TBMM'de 5 bin üzerinde personel vardır. Onların tamamı hangi yasa, usul, kanunla işe girmişse benim evladımda aynı usulle işe girmiştir. 100 bin TL'nin üzerinde maaş alıyormuş. Bordrosunu bu sabah istedim. Kesintiler sonrası eline geçen rakam 37 bin TL'dir. Bakalım bu yanlışı düzeltecekler mi? Bu iftiralarından dolayı bir özür dileyecekler mi? Burada kasıt ve hedef belli. Bu tamamen yalan ve iftiradır" dedi.