Destici'den Sedat Peker'in rüşvet iddialarıyla ilgili açıklama: Devletin malına el uzatanların eli kırılmalı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, suç örgütü lideri Sedat Peker'in rüşvet iddialarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Destici, "Kamuoyunda dillendirilen bütün iddialarla ilgili hukuk gereğini yapmalı. Devletin malı deniz tanımına biz çok şiddetli bir şekilde karşıyız. Devletin malına kim el uzatmışsa o elin kırılması lazım" dedi.
Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in konuğu Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici oldu. Suç örgütü lideri Sedat Peker'in paylaşımlarından ardından gündeme gelen rüşvet ve yolsuzluk iddialarına ilişkin konuşan Destici, duruşlarının net olduğunu belirterek "Biz ilkesel olarak bir duruş ortaya koyuyoruz kurulduğumuzdan beri. Biz her türlü, yolsuzluk, irtikap, rüşvet olabilir, yani gayri ahlaki olan bütün tutumların net bir şekilde karşısındayız" diye konuştu.
"DEVLETİN MALI DENİZ TANIMINA ÇOK ŞİDDETLİ ŞEKİLDE KARŞIYIZ"
"Kamuoyunda dillendirilen bütün iddialarla ilgili hukuk gereğini yapmalı" diyen Destici sözlerine şöyle devam etti; "Burada gayri ahlaki bir durum varsa, birisi devletin malına el uzatmışsa, bir rüşvetle bir iş yapmışsa, bütün bunların araştırılmasını Büyük Birlik Partisi geçmişten bu yana savuna gelmiştir. Devletin malı deniz tanımına biz çok şiddetli bir şekilde karşıyız. Devletin malına kim el uzatmışsa o elin kırılması lazım.
"HAK EDENLERİN HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMASI GEREKİR"
'Adalet mülkün temelidir' deniyor eğer adalet mülkün temeliyse, adaletin daha hızlı hareket etmesi, daha net bir şekilde bu soruşturmaların sonuçlanıp, hak edenlerin hak ettiği cezayı alması gerekir. Kamuoyunda dillendirilen iddialarla ilgili önce bir araştırma, soruşturma yapılır. Bu iddiaların altı araştırılır. Çünkü bu iddiaların bir kısmının da özellikle muhalefet tarafından, Millet İttifakı, altı masa ve onları destekleyen yandaş basın tarafından, iktidarı ve Cumhur İttifakı'nı yıpratmaya yönelik olduğunu da biliyoruz. Bunun siyasi bir amacının da olduğunu biliyoruz."