Demirtaş: "Türkiye'deki İç Hukuk Sistemi Hali Hazırda Belediyelere Kayyum Prosedürünü Ön Görmüyor"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamaları

DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel'den detay HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş:

" Türkiye'deki iç hukuk sistemi hali hazırda belediyelere kayyum prosedürünü ön görmüyor. Türkiye'deki hiçbir yasada belediye başkanını siyasi faaliyetlerinden dolayı veya partisinin politikasını uyguladığı gerekçesiyle görevden alma, soruşturma açama, açığı alma gibi bir prosedür yoktur"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, " Türkiye'deki iç hukuk sistemi hali hazırda belediyelere kayyum prosedürünü ön görmüyor. Türkiye'deki hiçbir yasada belediye başkanını siyasi faaliyetlerinden dolayı veya partisinin politikasını uyguladığı gerekçesiyle görevden alma, soruşturma açama, açığı alma gibi bir prosedür yoktur" dedi.

Diyarbakır'da Sur Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, hukuk sisteminde kayyum prosedürünün yer almadığını söyledi.

Geçmiş dönemde Sur Belediyesi meclisinde çok dilli belediyecilik kararı aldığı için belediye başkanı ve meclis üyelerinin tamamının görevden alındığını ve yerine vali yardımcısının seçime kadar atandığını anımsatan Demirtaş, "Aslında bu da bir tür kayyumdu." dedi.

Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti:

" Türkiye'deki iç hukuk sistemi hali hazırda belediyelere kayyum prosedürünü ön görmüyor. Türkiye'deki hiçbir yasada belediye başkanını siyasi faaliyetlerinden dolayı veya partisinin politikasını uyguladığı gerekçesiyle görevden alma, soruşturma açama, açığı alma gibi bir prosedür yoktur. AKP'nin bahsettiği şu şirketlere atanan kayyuma benzer bir kayyum atayabilmesi için yeni bir yasa yapılması lazım. Anladığımız kadarıyla hazırlıklarını böyle yapıyorlar. Kayyum halk tarafından tanınmaz, dikkate de alınmaz ne belediye personeli ne çalışanı ne o yöre halkı seçmediği bir memuru belediye başkanı olarak da tanımaz. Kayyum yasası yapsalar bile kadük bir yasadır, uygulanması imkansızdır."

Gazetecilerin Türkiye'nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerinde düzelmeye gitmesi sorusunu Demirtaş, "Biz dış dünya ile ilişki kurulmasına karşı değiliz, ama ilkesizlik, omurgasızlık ve kaypaklık üzerine bir dış politika yürütülmez. Daha geçen haftaya kadar kabadayılıkla yürütmeye çalıştığı dış politikadan bugün tükürdüğünü yalayan bir politika anlayışına geçilmişse burada da kimse saygı duymaz. Böyle işler bir defa da düzelmez, çok ciddi kırılmışlıklar, yıpranmışlıklar var. Özellikle ekonomiye yansıması bir kaç yıl sonra olabilir. Türkiye ve Erdoğan çok büyük tavizler vermeden bu anlaşmaların ve barışın olmayacağı anlaşılıyor ve görülüyor." diye yanıtladı.

Bir gazetecinin "Türkiye'nin dış politikadaki tavır değişikliğine gitmesi içeride nasıl bir değişikliğe sebep olacak? Diyalog zemini nasıl oluşabilir?" sorusunu Demirtaş, şöyle yanıtladı:

"Kısa vadede bir müzakere ihtimali görünmüyor. Erdoğan bütün kapıları kapatmış durumda. Niye halkın evlatları üzerinden bu kadar popülist politika kendi iktidarını güçlendirecek politika yapıyorsun. Bu anlayış orada olduğu müddetçe barış ve müzakere ihtimali hiç yoktur. Kürt anneleri bu kadar barış barış diye sokaklardayken Türk anneleri çıksın asker polis anneleri buna itiraz etsinler. Barışa, müzakereye, diyaloğa ancak bu şekilde ilerleyebiliriz. Onun dışında Suriye, Rusya, Mısır görüşmeleri Türkiye'de bir iç barışa doğru gitmez."

Daha sonra basın açıklamasını okuyan DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısını lanetlediklerini söyledi.

Toplantıya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü de katıldı.