Deaş ile Pyd/ypg Arasındaki Anlaşma
AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, terör örgütleri DEAŞ ile PYD/YPG'nin Rakka'daki anlaşmasına ilişkin, "İki terör örgütü oturup anlaşabiliyorlar.
AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, terör örgütleri DEAŞ ile PYD/YPG'nin Rakka'daki anlaşmasına ilişkin, "İki terör örgütü oturup anlaşabiliyorlar. PYD, DEAŞ'ın oradan çıkması için güvenli alan oluşturuyor. Bu da iki terör örgütünün birbiriyle dayanışma içerisinde olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinden dost edinilemeyeceği de açık bir şekilde görülmüş oldu." dedi.
Şeker, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen depremin yıl dönümü olduğunu belirterek, Türkiye'de gündemin çok hızlı değiştiğini ama depremin hiçbir zaman gündemden çıkmadığını bildirdi.
Irak ve İran'da meydana gelen depremde 400'ün üzerinde insanın hayatını kaybettiğini, 6 bin 700'ün üzerinde insanın da yaralandığını hatırlatan Şeker, ihtiyaç duyulan alanlarda Türkiye'nin gerekli olan bütün yardımları yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirtti.
Türkiye'nin yüzde 66'sının birinci ve ikinci derece deprem bölgesi olduğuna işaret eden Şeker, şöyle devam etti:
"Bu bölgelerde yaşayan nüfusa baktığımızda, nüfusun yüzde 70'e yakın kısmını oluşturuyor. Resmi verilere göre; sadece Marmara depreminde 17 binin üzerinde, Düzce depreminde ise 763 vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremleri önceden önlemek mümkün değil ama önceden alacağımız tedbirlerle bilim adamlarının da söylediği gibi; can ve mal kaybını en aza indirmek mümkün."
Şeker, meydana gelen depremlerin geri gelmesi mümkün olmayan can kayıpları ile doğrudan ve dolaylı ekonomik kayıplar, sosyal ve ruhsal problemlere yol açtığına dikkati çekti.
Şeker, Mecliste Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Araştırma Komisyonunun kurulduğunu belirterek, komisyonun yaptığı önerileri aktardı.
"Türkiye'de 784 deprem gözetleme istasyonu var"
AK Parti hükümetleri döneminde konuya ilişkin yapılan bir dizi çalışma olduğunu anlatan Şeker, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin depremle mücadele yol haritası çizildi. Deprem bilgi altyapı sistemi geliştirildi. Şu anda Türkiye'de 784 deprem gözetleme istasyonu var. Avrupa'nın en büyük ikinci gözetleme ağı kurulmuş oldu. Bu yapılan çalışmalar neticesinde, 2002 yılında tespit edilen deprem sayısı bin 78 iken 2017 yılında tespit edilen deprem sayısı 34 bin 160 oldu. Kurulan bu istasyonlar sayesinde günlük, aylık, yıllık ne kadar deprem olduğu tespit edilebiliyor. Deprem tehlike analizleri ve haritaları geliştirildi."
"Kentsel dönüşüm, insan yaşamı için koruyucu hekimliktir"
Şeker, muhtemel bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmenin yolunun yapılacak yapıların güvenli, mevcut yapıların ise kentsel dönüşümle depremlere karşı güvenli hale getirilmesiyle sağlanacağını belirterek, kentsel dönüşüm çalışmalarını anlattı.
Kentsel dönüşümle ilgili iktidarı, muhalefeti ve basınıyla herkese görev düştüğüne değinen Şeker, şu görüşlere yer verdi:
"Depremleri, sadece yıl dönümleri nedeniyle hatırlamak yerine 365 gün gündemde tutmak zorundayız. Kentsel dönüşüm, kentteki hastalıklı alanların teşhis ve tedavisidir. Başka bir ifadeyle kentsel dönüşüm, insan yaşamı için koruyucu hekimliktir. Doktorlar, 'önemli olan hastalanmadan önce gerekli tedbirleri almak' derler. Koruyucu hekimlik hizmetlerinden almak. Kentsel dönüşümde aynen öyledir. Binalar deprem nedeniyle yıkılmadan önce gerekli tedbirlerin alınması önemlidir. Bu anlamda kentsel dönüşümü bir koruyucu hekimlik olarakta görebiliriz."
Basın mensuplarının terör örgütleri DEAŞ ile PYD/YPG'nin Rakka'daki anlaşmasına ilişkin sorusu üzerine Şeker, şu yanıtı verdi:
"ABD'nin PKK'nın yan kuruluşu olan PYD ile diğer kuruluşlarla birlikte hareket etmesinin doğru olmadığını, bir terör örgütünü ortadan kaldırmak için bir başka terör örgütü ile ortaklaşa bir çalışmanın yapılamayacağını, yarın bunların sıkıntı olacağını daha önce sayın cumhurbaşkanımız söylemişti. Bunları bugün görüyoruz. İşte o sıkıntılar yaşanıyor. İki terör örgütü oturup anlaşabiliyorlar. PYD, DEAŞ'ın oradan çıkması için güvenli alan oluşturuyor. Bu da iki terör örgütünün birbiriyle dayanışma içerisinde olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinden dost edinilemeyeceği de açık bir şekilde görülmüş oldu."