Davutoğlu'ndan TBMM Başkanı Kahraman'a Mektup

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a, "Anayasa Mutabakat Komisyonu"na ilişkin mektup göndererek, "Komisyona katılan siyasi partilerin herhangi bir ön şart ve dayatmayla çalışma usul ve esaslarını sınırlamaması durumunda komisyon çalışmalarını sürdürmeye hazır olduğumuzu beyan ederim" değerlendirmesinde bulundu.

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a, "Anayasa Mutabakat Komisyonu"na ilişkin mektup göndererek, "Komisyona katılan siyasi partilerin herhangi bir ön şart ve dayatmayla çalışma usul ve esaslarını sınırlamaması durumunda komisyon çalışmalarını sürdürmeye hazır olduğumuzu beyan ederim" değerlendirmesinde bulundu.

Ak Parti Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Davutoğlu mektupta, 1 Kasım seçimlerinin ardından, AK Parti olarak TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin genel

başkanlarını ziyaret ederek yaptıkları görüşmelerle, 24. Dönem'de sonuca ulaşamayan "Anayasa Mutabakat Komisyonu"nun yeniden kurulmasını teklif ettiklerini anımsattı.

"Anayasa Uzlaşma Komisyonu

kurularak çalışmalarına başlamıştı ancak henüz komisyonun çalışma usulleri konuşulurken, CHP'nin ön koşul ve dayatmalarla komisyonun iradesini ipotek altına almaya çalışması, iyi niyet ve beklentilerle başlayan çalışmaları

kesintiye uğratmış, milletimizin yeni anayasa umudunu gölgelemiştir" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Anayasa yazım faaliyeti ve Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmaları, her şeyden önce, müzakereyi,

fikirlerin birbirleriyle etkileşimini ve siyasi tutumların esnemesini gerektirmektedir. CHP'nin

Komisyon'u, ön şart ve dayatmalarla ipotek altına almaya ve müzakere masasını devirmeye yönelik 'şartlı müzakere' tutumu, demokratik müzakere usullerine aykırı olduğu gibi iyi niyetle de

bağdaşmamaktadır. CHP, bu tür bahanelerle komisyonu kilitleyerek milletimizin yeni anayasa

talebinin gecikmesinin müsebbibi haline gelmiştir.

CHP'nin komisyonu parlamenter sistemin tartışılmasıyla sınırlandırma ön şartı, açıkça Yüce Meclis

ve komisyonun iradesini sınırlandırmaya matuf olup komisyona katılan siyasi partilerin dayandığı

büyük halk kitlelerinin iradesine açık bir saygısızlıktır."

"CHP'nin tutum geliştirmesini iyi niyetle bağdaştırmamız mümkün değil"

"CHP, yeni anayasa ile ilgili tutumunu

belirlerken, insan hak ve özgürlüklerinin garanti altına alınması, güçler ayrılığının güvence altına

alınması, denge-fren mekanizmalarının etkili işletilmesi, temsilde adalet-yönetimde istikrar hedefine

ulaşılması, vesayete-paralel yapılara izin verilmemesi gibi ilkelere yaslanmak yerine başkanlık

sistemine karşıtlığı temel önceliği haline getirmiş durumdadır" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"CHP'nin anayasanın içeriği ve

niteliği ile ilgili önceliklerini gündeme getirmek yerine, AK Parti'nin muhtemel siyasi sistem

önerisine karşıtlık üzerinden tutum geliştirmesini ve bu tutumunu komisyona bir ön şart olarak

dayatmasını da iyi niyet ve yapıcı siyasetle bağdaştırmamız mümkün değildir.

Ayrıca, CHP'nin komisyon için önerdiği 'Türkiye'yi Darbe Hukuku'ndan arındırma Komisyonu' başlığı komisyonun esas işlevini gölgeleme ve komisyonu Darbe Hukuku'nun temizlenmesi ile

meşgul ederek, anayasa yapımı hedefinden uzaklaştırmaktan başka bir anlama gelmemektedir.

Gerek

kendilerine gerçekleştirdiğim ziyarette yaptığım teklifle, gerekse de kamuoyu önünde yaptığım

çağrılarla, mevzuatımızı darbe izlerinden arındırmaya yönelik bir çalışmanın hazırlıklarını

bitirdiğimizi ve CHP de dahil olmak üzere destek verecek siyasi partilerle kuracağımız ayrı bir

çalışma grubuyla bu meseleyi kısa zamanda çözüme kavuşturabileceğimizi ifade etmiştim. Bu teklif

ve çağrılarımız kamuoyumuzca malum olmasına rağmen, CHP'nin münhasıran anayasa yapımı için

teşekkül eden bir komisyonu, halen ısrarla darbe hukukunu temizlemeyle meşgul etmeye yönelik

ısrarının iyi niyetle bağdaşmadığını düşünüyoruz."

"Komisyonun çalışmalarını sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz"

AK Parti 1982 Anayasası'nın revize edilmesi veya tashih edilmesinden öte milletin taleplerini

karşılayacak yeni ve özgürlükçü bir reform anayasasının yazılması gerektiği kanaatinde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, mektupta şu ifadelere yer verdi:

"Milletimizin yeni anayasa talebini karşılamak üzere, komisyonun eşit üyelerle toplanması

konusunda fedakarlık yapmış ve 24. Dönem içinde üzerinde anlaşılan maddelerin çıkarılmasını teklif

etmiştir. Ancak, bugüne kadar yaptığımız girişimler sonuçsuz kalmış, gösterdiğimiz yapıcı ve

uzlaşmacı tutum karşılıksız bırakılmıştır.

Bu çerçevede, sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa yapmak üzere toplanan komisyonun

herhangi bir ön şart ve dayatmayla sınırlanmadan, her siyasi partinin görüş ve kanaatlerini serbestçe

dile getirebildiği, kamuoyunun rahatça fikirlerini aktarabildiği geniş bir özgürlük çerçevesinde

çalışmalarını sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz. Çalışma usullerini sınırlamaya yeltenenlerin,

tartışma özgürlüğünü kısıtlayanların, kırmızı çizgilerle masaya oturanların, özgürlükçü ve sivil bir anayasa yapması mümkün değildir."

"Ön şart dayatmak, ilhamını darbe zihniyetinden alan vesayetçi bir tutumdur"

"Özgürlükçü bir tartışma kültürüne sahip olmayanlar, özgürlükçü

bir anayasa da yazamazlar" görüşünü paylaşan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Komisyona ön şart dayatmak, her şeyden önce ilhamını darbe

zihniyetinden alan vesayetçi bir tutumdur ve bu tutumla ne Darbe Anayasası'nı ortadan kaldırmak ne

de özgürlükçü ve sivil bir anayasa yapmak mümkündür.

AK Parti, milletimizin yeni anayasa beklentisini hayata geçirme konusunda güçlü bir iradeye

sahiptir. Ancak milletimizin beklentilerine cevap verecek sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasanın yazılabilmesi için komisyonun herhangi bir ön şart ve dayatmayla sınırlanmaması

gerektiğine inanıyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin herhangi bir ön şart ve dayatmayla

çalışma usul ve esaslarını sınırlamaması durumunda komisyon çalışmalarını sürdürmeye hazır

olduğumuzu beyan ederim."

Kaynak: AA / Politika
title