Haberler

Cumhurbaşkanlığında Muhtarlar Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik sözlerine ilişkin, "Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı hem parti kongresinde hem de grup toplantısında yine çirkin yüzünü göstermiş.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik sözlerine ilişkin, "Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı hem parti kongresinde hem de grup toplantısında yine çirkin yüzünü göstermiş. Bu zat bir süredir şahsımla ilgili, ailemle ilgili ağzına da kişiliğine de kesinlikle yakışmayan bir şekilde bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor, o ayrı mesele. Aslında kendisine bunun cevabını hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği ve veremediği şekilde müteaddit defalar ifade ettim ama bazı insanlar vardır ya hani yüzüne tükürsen, 'yağmur yağıyor herhalde' der. Bu da işte böyle pişkin bir tip" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 19. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik ifadelerine değinerek, söyleyene bakarak kesinlikle girmemesi gereken bir tartışma olduğunu belirtti.

"Ama karşımdaki kişinin, cevap vermediğimde kendisinin haklı olduğunu düşünecek ve hatta buna inanacak kadar cahil ve ahlaksız olduğunu bildiğim için mecburen temas etmek zorundayım" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çünkü bu bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, on değil... Sabır, sabır, sabır... Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı hem parti kongresinde hem de grup toplantısında yine çirkin yüzünü göstermiş. Bu zat bir süredir şahsımla ilgili, ailemle ilgili ağzına da kişiliğine de kesinlikle yakışmayan bir şekilde bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor, o ayrı mesele. Aslında kendisine bunun cevabını hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği ve veremediği şekilde müteaddit defalar ifade ettim ama bazı insanlar vardır ya hani yüzüne tükürsen, 'yağmur yağıyor herhalde' der. Bu da işte böyle pişkin bir tip."

Cehaletin ve çirkefliğin bir arada toplandığı bir kişiliğe hiçbir sözün kafi gelmediğini üzüntüyle gördüğünü belirten Erdoğan, "Bu defa sadece bana sataşmakla kalmamış, hakimleri, savcıları, Yüksek Seçim Kurulunu da hedef almış. Halkımızın güzel bir sözü vardır, nerede, ne zaman, kime çatacağı belli olmayan kişiler için 'serseri mayın gibi' derler. Bu da öyle. Serseri mayın gibi ne zaman kime bulaşacağı belli olmuyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım seçimleri öncesinde birilerinin "Başbakan hükümeti kuramadı, öyleyse ana muhalefetin başkanına bu görev verilmelidir" diye yazıp çizdiğine işaret etti. Erdoğan, o zaman kendisinin de "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin adresini bilmeyene benim verecek veyahutta kaybedecek zamanım yok demiştim" ifadesini kullandığını hatırlattı.

Erdoğan, neredeyse 2016'nın Ocak ayının bittiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu zat hala geçtiğimiz yılın 7 Haziranı'nın davasını güdüyor. Siyaset bilmediği belli ama hesap da bilmiyor. Türkiye 1 Kasım'da yeniden seçimini yaptı ve yoluna devam ediyor. Üstelik bahsettiği konunun da ne anayasayla ne yeminle ne şununla bununla ilgisi yok. 7 Haziran'da 400 demiştim, 1 Kasım'da 550 dedim. Türkiye'nin geleceği için güçlü parlamento yapısının oluşmasını temenni etmem bu zatı niye bu kadar rahatsız etti acaba ben bunu anlamıyorum. Tabi mesele başka. Aslında bu zatın asıl karın ağrısını da ortaya dökerim ama inanın bana ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum. Türkiye'nin bunca meselesi varken, çözüm bekleyen bunca sorunu, birlik ve beraberlik içinde üzerine gidilmesi gereken bunca sıkıntısı varken bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak bana zül geliyor. Teröristleri savunanlardan birisi de bu değil mi? Onların arkasında duran bu değil mi? Hangi namustan, hangi şereften bahsediyorsun sen?"

"Akıl sağlığının yerinde olup olmadığını da bilmiyoruz""

"SSK'yı batıran bu adam değil mi?" diye soran Erdoğan, şunları ifade etti:

"Nice vatandaşlarımız bunun SSK'nın başında olduğu dönemde o hastanelerin odalarında ne halde olduklarını bilmiyor muyuz. Şu anda benim jenerasyon bunu çok iyi bilir. O hastanelerin hali neydi, ilacımızı alamıyorduk. Hatırlayın o günleri... Afedersiniz odalara, koğuşlara girmek mümkün değildi. Bir hastanenin en önemli şeyi hijyendir. Hijyen diye bir olay söz konusu değildi. Hijyen, bizimle bu ülkede tanıştı. Siyasetçi olmuş, başında bulunduğu partinin girdiği tüm seçimleri kaybetmesine yol açmış, partisini batırmış. Ana muhalefeti temsil etme şerefini elde etmiş, ülkenin ve milletin de geleceği için tek bir hayırlı sözü, projesi, hizmeti vaki değil. Bıraksanız memleketi batıracak. Neresinden tutsanız elinizde kalan bir zavallı."

Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" beyitini hatırlatan Erdoğan, "Şimdi, bunun herhangi bir eseri olmadığı için akıl derecesini ölçemiyoruz. Hatta akıl sağlığının yerinde olup olmadığını da bilmiyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, insanın mücadele ederken kendi sıkletine uygun birisinin çıkmasını ve o sıklete göre mücadele etmeyi istediğini belirterek, "Bunun sıkleti de ölçülemiyor" dedi.

"Söylediğiniz her sözün israf, yaptığınız her hamlenin enerji kaybı olduğu, teneke gürültüsü kabilinden boş konuşmanın dışında bir varlık gösteremeyen, herhangi bir vasfı zaten olmayan birisine şimdi ne diyeyim ben?" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçmişinden utanan, terör örgütünü dahi şöyle kalpten gelen samimi bir buğuz ile kınayamayan, partisi içindeki klikleri birbiriyle yarıştırmayı siyaset sanan bu zavallıyı ademe mahkum ediyorum. Milletin zaten yok saydığı bu zatı ben niye adam yerine koyayım ki. Varsın kendi hiçliği, kendi cehaleti, kendi başarısızlıkları, kendi kifayetsizlikleri, kendi hakaretleri, küfürleri içinde çırpınsın dursun. Ziya Paşa'nın güzel bir terkibi var. Ne diyor, 'İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah. Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah.' Hiçbir kötülük, hiçbir iğrençlik bizi yolumuzdan alıkoyamadı, alıkoyamayacak. Çünkü biz, doğru olduğumuza, bunun için de Allah'ın yardımcımız olduğuna inanıyoruz. Allahımızla da ilgili bir açıklama yaptı, ona girmeyeceğim zaten. Gaf üstüne gaf yapıyor. Çünkü bilerek, inanarak konuşmuyor. 'Acaba şu ifadeyi nasıl kullanırsam aldatırım' diye bunun gayreti içerisinde. Allah onları ıslah etsin, bizim yar ve yardımcımız olsun inşallah."

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni teşrifleri için muhtarlara teşekkür ederek, "Mahallelerinizdeki, köylerinizdeki her bir kardeşime selamlarımı, saygılarımı, muhabbetlerimi iletmenizi rica ediyorum" dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın da bulunduğu toplantının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlarla yemekte bir araya geldi.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika
title
Close