Cumhurbaşkanı Erdoğan için imza verip Abdullah Gül'e çalışan Ali Babacan'a direkt soruldu: İki yüzlü müsünüz?

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Haber Global'de Buket Aydın'ın sunduğu Koltuk Özel programında hem kendi hakkındaki iddialar hem de siyaset gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Babacan, Buket Aydın'ın programın girişinde Abdullah Gül'ün adaylığına destek verme süreciyle ilgili sorduğu soruya da yanıt verdi.

"SİZE İKİ YÜZLÜ İFADESİ KULLANIYORLAR"

Aydın, Babacan'a "Siz Abdullah Gül ile görüşmeler yaparken bir taraftan da Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza verdiniz. Bu gündeme geldi. Ve buradan yola çıkarak size "İki yüzlü" ifadesini kullanıyorlar Twitter'da çokça var. Bunu biraz açar mıyız?" diye sordu.

"3 TANE KRONOLOJİK YALAN VAR"

Babacan ise hakkında ortaya atılan iddiaların yalan olduğunu belirterek, "Tam 18 Nisan tarihinde sayın Erdoğan seçimlerin 24 Haziran'da yapılacağını ilan etmiştir, sonra Meclis karar almıştır. Tam o günlerde Cumhurbaşkanı'nın bağımsız olması benim birinci tercihimdi. Bağımsız adayın diğer partiler tarafından desteklenmesi Türkiye için doğru modeldi. Benim destek verdiğim model, tarafsız Cumhurbaşkanı modeliydi. Yine Ak Parti'nin başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yapmış bir insan. Dolayısıyla benim birinci tercihim gerçekleşmeyince, ikinci tercihim olan sayın Erdoğan kazandı. Birinci tercihim olmadığı için ikinci tercihime destek vermiş oldum. Propaganda aygıtı yalan söylüyorlar. Erdoğan'ın adaylığı 3 Mayıs'ta. Gül'ün adaylığı kesinlikle olmadıktan sonra ben Erdoğan'ın adaylığı desteklemiş oldum" şeklinde konuştu.

MUHARREM İNCE ÖRNEĞİ VERDİ

Ali Babacan, kendi hakkındaki iddialarla ilgili CHP'den ayrılarak parti kuran Muharrem İnce ile ilgili de örnek verdi. Babacan, "Muharrem İnce de kendi partisini kurdu. Parti çalışmaları yaparken, CHP'nin üyesiydi. Bu tarz iddialar yanlış" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın konuyla ilgili açıklamalarının tamamı şu şekilde:

Susurluk'tan sonra bu kadar kötü konuların yayıldığı bir dönemde, tüm Türkiye genelindeki propaganda aygıtlarının benim söylediklerim üzerimden yönlendirilmesi, bunlar sayın Erdoğan tarafından yönetiliyor ayrıca. Bir gazetede Erdoğan'ın benim hakkımda söyledikleri gazeteci üzerinden haber olması. Bunlar gündemi kapatma yöntemi. Hangi ifadeler kullanıyor bakmak lazım. Burada 'önce' diyorlar, Tayyip Erdoğan için imza attı, sonra "CHP'nin adayını destekledik" diyorlar.

"ÖNCE İMZA VERDİĞİ SONRA CHP'NİN ADAYINI DESTEKLEDİ DİYE BİR ŞEY YOK"

Burada kronolojik bir yalan var. Önce imza verdi, sonra CHP'nin adayını destekledi yalan. Gizli olduğu iddiası da yalan. Sayın Gül o zaman bağımsız ve tarafsız bir Cumhurbaşkanı adayı olarak konuşuluyordu. Cumhurbaşkanı zaten tarafsız olduğu için yemin ediyor. Dolayısıyla 2018'de tam 18 Nisan tarihinde sayın Erdoğan seçimlerin 24 Haziran'da yapılacağını ilan etmiştir, sonra Meclis karar almıştır. Tam o günlerde Cumhurbaşkanı'nın bağımsız olması benim birinci tercihimdi.

"ERDOĞAN ADAY OLDUĞUNDA, GÜL'ÜN ADAY OLMAYACAĞI KESİNDİ"

Bağımsız adayın diğer partiler tarafından desteklenmesi Türkiye için doğru modeldi. Benim destek verdiğim model, tarafsız Cumhurbaşkanı modeliydi. Yine Ak Parti'nin başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yapmış bir insan. Dolayısıyla benim birinci tercihim gerçekleşmeyince, ikinci tercihim olan sayın Erdoğan kazandı. Birinci tercihim olmadığı için ikinci tercihime destek vermiş oldum. Propaganda aygıtı yalan söylüyorlar. Erdoğan'ın adaylığı 3 Mayıs'ta. Gül'ün adaylığı kesinlikle olmadıktan sonra ben Erdoğan'ın adaylığı desteklemiş oldum.

"BANA EVET İÇİN ÇALIŞ DEDİLER, ÇIKARIM DEDİM AMA BENİ DİNLEYEN HAYIR DER DİYE BELİRTTİM"

2017'de sayın Erdoğan kampanyanın ön yüzleri diye bir liste hazırladı. Başkanlık sistemine geçiş için. Beni de eklemişti. Sonra beni genel merkezden aradılar, "Cumhurbaşkanımız sizin televizyona çıkıp, miting yapmanızı istiyor" dediler. Ben de "İsterseniz yaparım dedim ama beni dinleyen hayır verir diye söyledim"

Ben o dönemde bana soranlara cevap verdim sadece. O zaman beni şikayet ettiler, Ali Babacan iki saat konuştu ama evet demedi diye. Ben inanmadığım şeyi savunamam. Hiç yapmadım öyle bir şey. Onun için bir tutarsızlık yapmadım. Ben siyasetin bir tiyatro olduğuna inanmıyorum.

"ASIL İHANET, İLKELERE VE DEĞERLERE UYMAMAKTIR"

Şimdi ihanet meselesine gelince ben ilkelere sonuna kadar sadık kaldım. Değerlere sonuna kadar sadık kaldım. Asıl ihanet, ilkelere ve değerlere uymamaktır. Türkiye, 2018 yılından bu yana kötüye gidiyor. Cumhurbaşkanlığı meselesinde bütün bu olacakları ön gördüğüm için bir çaba içerisine girdim. Ülkenin düştüğü durumu da görüyoruz. Ne oldu 2018'de Erdoğan benim ikinci tercihim olarak aday oldu. Türkiye o günden bu güne kazanıyor mu görüyoruz. 2018'den bu yana Türkiye 3 kere döviz krizi yaşadı.

"BAĞIMSIZ BİR ADAY MODELİNİ ÖNEMSİYORDUM"

Ben bütün siyasi partilerin desteklediği bağımsız bir aday modelini çok önemsiyordum. Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması gerektiğine inanıyordum. Anayasa'nın da hükmü bu. Sayın Erdoğan'ın bugün tarafsızlığından bahsetmek mümkün mü? Ne diyor "Taraf olmayan bertaraf olur" diyor. Onun siyasi kodu o şekilde.

Parti içindeki tepkiyi farklı değerlendirebiliriz. Bir gerçek hissiyatları var, bir de resmi olarak söyledikleri var. Orada açıkçası asıl önemli olan vatandaşın hissettiği.

NELER YAŞANMIŞTI?

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, geçtiğimiz haftalarda katıldığı televizyon programında AK Parti milletvekili iken "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı muhalefetin Abdullah Gül'ü ortak aday çıkarma projesinde görünür değildim ama göbeğindeyim" ifadelerini kullanmıştı. Babacan'ın açıklamalarının ardından özellikle Twitter'de çok sayıda kullanıcı, Babacan'ın bu tavrını "ihanet" olarak nitelendirmişti.