Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünden bir türlü çıkamayan ana muhalefetin durumu, bakınız esefle söylüyorum, demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, " İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünden bir türlü çıkamayan ana muhalefetin durumu, bakınız esefle söylüyorum, demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yola revan oldukları ilk günden beri mücadelelerine omuz veren tüm dava arkadaşlarına, AK Parti'nin 11 milyonu aşan her bir üyesine, neferine sevgi ve saygılarını sundu.
Meclis Başkanlığı görevine, ittifak ortaklarının da desteğiyle ikinci kez seçilen yol ve dava arkadaşı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u tebrik eden Erdoğan, Meclis Başkanlık Divanı'nda, komisyonlarda ve grup yönetiminde yeni görev alan veya görevlerine devam eden milletvekillerini kutladı.
İslam dünyası olarak, ortak bir hissiyatta buluştukları bir mübarek bayramı daha geride bıraktıklarını anımsatan Erdoğan, "Gazze'de 620 gündür yaşanan soykırım ve katliamlar sebebiyle yine buruk geçirdiğimiz Kurban Bayramınızı da bu vesileyle tekrar tebrik ediyorum. Cenabıallah'tan bizleri, özellikle de Filistinli kardeşlerimizi, gönül huzuruyla karşılayıp uğurlayacağımız bayramlara kavuşturmasını niyaz ediyorum. Milletvekillerimizden ve kabine üyelerimizden hac farizasını yerine getiren arkadaşlarımızın ibadetlerinin makbul ve mebrur olmasını, diliyorum." ifadesini kullandı.
"AK Parti teşkilatları bayramda tam kadro sahadaydı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram günlerinin, insanlığın dostluğu, kardeşliği, milli ve manevi değerleri en güçlü biçimde yaşadığı ve yaşattığı günler olduğunu belirtti.
Bayramların ayrıca yardımlaşma ve paylaşma duygularının yanı sıra, milletçe birlik ve beraberliğin de perçinlendiği müstesna zaman dilimleri olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu evvelemirde büyük bir memnuniyetle ifade etmek durumundayım. AK Parti teşkilatlarımız ve belediyelerimiz, maşallah, her bayramda olduğu gibi Kurban Bayramı'nda da yine tam kadro sahadaydı. Milyonlarca üyemizle bayramlaşma programları ve ziyaretlerle kardeşlik atmosferini güçlendirirken, sevgi, merhamet ve hoşgörünün kalplerde çoğalmasını sağladık. Belediyelerimizle ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalarak yetimlerin, öksüzlerin, gariplerin elinden tutarak kardeşlik görevimizi ifa ettik. Kahraman şehitlerimizin emanetlerini ve gazilerimizi, bu bayramda da ihmal etmedik. Kırgınlıkların giderilmesi, dayanışmanın güçlenmesi, 783 bin kilometrekarelik vatan topraklarının her karışında bayramın manasına uygun şekilde idrak edilmesi için canla başla çalışan tüm teşkilat mensuplarımıza bu kürsüden şükranlarımı iletiyor, 'Rabb'im eksikliğinizi bu millete hissettirmesin' diye dua ediyorum."
"Bayramlarda dahi kutuplaşmayı körüklemeyi vahim hata olarak görüyoruz"
Samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"86 milyonun siyasi farklılıklarını, anlaşmazlıklarını ve küskünlüklerini bir yana bırakıp muhabbetle kucaklaştığı ve helalleştiği bayram günlerinde, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin kendisini milletten ayrıştırması, bu mübarek günlerin ruhuna uygun olmayan bir davranıştır. İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünden bir türlü çıkamayan ana muhalefetin durumu, bakınız esefle söylüyorum, demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır. Şayet bir 'düşman hukukundan' bahsedilecekse, asıl 'düşman hukuku' budur. Bayramlarda dahi gerilimi, kavgayı, kutuplaşmayı körüklemeyi vahim bir hata olarak görüyoruz. Şunun bir defa iyi anlaşılması gerekiyor: Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz, yapılsa dahi bu siyaset tarzından ülkeye ve millete hiçbir hayır gelmez. Ana muhalefet partisi yönetimi, uyarı levhalarına dikkat edip kendilerine çeki düzen vermek yerine, maalesef, içine sürüklendikleri anaforda daha fazla dibe batıyor. Arpalığa çevirdikleri belediyelerin kaynaklarıyla semirenler, ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yaparak, Türk siyasetini de enfekte ediyor. Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz."
"Şecaat arz ederken sirkatlerini itiraf etmeye başladılar"
"Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip 'etkin pişmanlıktan' faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Evet, bunun vakti çoktan gelmiştir" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sadece CHP'nin değil, Türk demokrasisinin de buna ihtiyacı vardır. Affınıza sığınarak söylüyorum. Türkiye gibi büyük bir ülkenin ana muhalefet partisinin aylardır 'kim kimin yüzüne tükürecek' tartışmasıyla meşgul olmasını, biz ülkemiz adına utanç verici buluyoruz. Karşımızdaki manzara tam olarak şöyledir. Biri çıkıp diğerine 'çaldın' diyor, diğeri 'sen daha büyük çaldın' diyor. Yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı olmuş tetikçilere kasetler el altından servis ediliyor. Şaibe iddialarına bizzat kendi arkadaşları tarafından her gün yenileri ekleniyor. Daha iki yıl öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları cumhurbaşkanı adaylarına en ağır hakaretler ve tehditler savruluyor. Ya, Allah aşkına, böyle bir siyasi parti olur mu? Türkiye'nin ana muhalefet partisini mi, yoksa entrikalarla ve ihanetlerle dolu bir pempe dizi mi seyrediyoruz, inanın, biz de karıştırır olduk. O kadar acınası bir durumdalar ki şecaat arz ederken, sirkatlerini itiraf etmeye başladılar."
(Sürecek)