Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir." dedi.
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki olayların ve katliamların, Batı'nın, 2. Dünya Savaşı sonrasında dünyaya dayattığı sözde değerlerin illüzyondan, aldatmacadan ibaret olduğunu hatırlattığını belirtti.
Kendi güvenlik ve refahları için tüm insanlığı bu illüzyona inandıranların, "şapka düştü kel göründü" misali asıl yüzlerinin deşifre olmasının şaşkınlığı içinde olduğunu belirten Erdoğan, milli iradenin üstünlüğü, hukuk, adalet ve özgürlük gibi Batı'nın istismar ettiği kavramların özüyle hiçbir sorunlarının, itirazlarının bulunmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kavramları, medeniyetin mirasları olarak görerek sahip çıktıklarını söyledi.
Batı'nın, başta Türkiye olmak üzere kendinden görmediği herkese karşı sergilediği çifte standarda, riyakarlığa ve sahte gülücüğe itiraz ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Bu tezgahın farkında olduğumuz için üretim ve hizmet altyapımızı 23 yıl boyunca güçlendirmekten, askeri ve siyasi konumumuzu sağlamlaştırmaya kadar her alanda kendi rotamızda ilerledik." diye konuştu.
Kovid-19 salgınıyla başlayan süreçteki gelişmelerin, stratejilerinin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın en istikrarsız bölgesinin ortasında, her şeye rağmen güven, huzur ve umut adası olarak yükseldiğini dile getirdi.
Erdoğan, günlük sıkıntıların kargaşası içerisinde bu kazanımın gözden kaçırılmaması gerektiğine dikkati çekti.
"Türkiye'nin istikbalini inşa etmenin derdindeyiz"
Doğrudan veya dolaylı, Türkiye'yi ilgilendiren hiçbir meseleye bigane kalmadıklarını, hassas dokunuşlarla gelişmelere yön verdiklerini ifade eden Erdoğan, ilk sıraya Türkiye'nin güvenliğini, milletin huzurunu, vatandaşların ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanmasını koyduklarını aktardı.
Attıkları adımları, verdikleri kararları, anı değil, geleceği gözeterek planladıklarını, hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil, Türkiye'nin istikbalini inşa etmenin derdindeyiz. Büyük bir sabırla yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye'deki gelişmeleri de Akdeniz'de giderek kızışan çekişmeleri de ekonomideki hassasiyetleri de böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz. Yine deprem meselesi başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde hareket ediyoruz. Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekarlığın, ahlaksızlığın partisi, pırtısı, kimliği olmaz. İster İstanbul'da, ister başka yerde olsun, ortada bir Deli Dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez."
Milletin hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunmanın herkesin görevi olduğunu belirten Erdoğan, "Her kim haramilik yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa, her kim ondan bundan haraç kesiyorsa kimliğine bakmadan hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur." ifadesini kullandı.
"İstanbul'un üzerine karabasan gibi çöken beceriksizliğin devam etmesine gönlümüz razı değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi kısır siyasetlerini karıştıranlara laf yetiştirerek kaybedecek vakitlerinin olmadığını vurgulayarak, onların yapmadığı görevleri de kendilerinin omuzlayarak icraata dönüştürdüklerini anlattı.
"Son İstanbul depremiyle önemi bir kez daha idrak edilen kentsel dönüşüm konusunda da benzer bir hazırlık içerisindeyiz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbullu vatandaşlarımızın canlarını, mallarını, akıbetlerini, kifayetsiz muhterislerin kaprislerine, bir İstanbullu olarak bırakamayız. 23 Nisan'dan bu yana verdiğimiz mücadeleyle bunu bir kere daha ortaya koyduk. Burada ilginç olan şudur: İstanbul'u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı, depremden ancak 5 gün sonra şehrin yolunu hatırlamıştır. Onda da milletle dertleşmeye değil, koltuğunu borçlu olduğu patronundan talimat almaya gitmiştir. İstanbul'un gerçek gündeminden işte bu derece kopuklar. İstanbul'un üzerine karabasan gibi çöken beceriksizliğin, gevşekliğin, umursamazlığın devam etmesine asla gönlümüz razı değildir. Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum, şayet kesintiye uğratılmasa bizim daha önce İstanbul'da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarıyla acilen yenilenmesi gereken 600 bin konut çoktan bitip sahiplerine teslim edilecekti. Hatta bu dönemde hedeflediğimiz 1,5 milyon konutun yenilenmesine doğru ilerliyor olacaktık."
Deprem bölgesinde iki yılda 201 bin konutu teslim ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Yıl sonuna kadar 453 bin konutu bitirmeyi planlayarak bu konudaki rüştümüzü zaten ispatladık ama iş yapmak yerine sadece şov yapanlar yüzünden her depremde İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor. Deprem riski olan başka şehirlerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını engelleyenler varsa onlar da aynı vebalin ortağıdır." diye konuştu.
(Sürecek)