Çözüm Süreci Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, insanların, huzurlu, şiddetin olmadığı, kardeşlik içinde yaşanan bir Türkiye özlemi için çözüm sürecine umut bağladığını belirterek, "Çözüm sürecinin hedefi de bu" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, çözüm sürecine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor.

Tasarının görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Atalay, "Bütün sorularınızın cevabını bilsek bu yasaya gerek kalmazdı" diye konuştu.

Atalay, eylem planı, yol haritası, önlerinde hazırlanmış bir şey olmadığını, çalıştıklarını dile getirdi.

Sık sık bölünmeden bahsedildiğine işaret eden Atalay, şunları kaydetti:

"Bir ülkenin bölünmesinin bu kadar kolay konuşulması, sanki bölünmeyi çok arzu ediyormuş gibi... Hayretler ediyorum. Sanki bu milletin bütünlüğünü birileri düşünüyormuş gibi, bunlar üzücü şeyler.

Şehit aileleri bizi çok iyi anlıyor ve destek veriyor. 'Başka ailelere şehitler gelmesin' diyorlar. Toplum kesiminde çok destek var. Aileler, doğu, batı, ülkenin her kesiminde, elimizde çok iyi kamuoyu yoklamaları var, bütün bölgelere göre. İnsanlar huzurlu Türkiye, şiddetin olmadığı, kardeşlik içinde yaşanan bir Türkiye özlemi için umut bağlamış bu çözüm sürecine. Çözüm sürecinin hedefi de bu."

-"PKK'ya katılımlar artacak"

Tasarının 1. maddesi üzerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, tasarının, hukuk sakatlıklarıyla malul olduğunu ileri sürdü. Oyan, "Bunun, 6, 7 yıldır sürdürülen ve bundan sonra sürdürüleceği anlaşılan müzakerelere yasal dayanak hazırlamak ve Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Kürt siyasi hareketinin desteğini arkasına almak için bir siyasi manevra olarak samimiyetten epey yoksun bir biçimde önümüze geldiğini görüyoruz" dedi.

Çözüm sürecinin kapalı kapılar ardında yürütülemeyeceğini, süreçten dışlanmanın kabul edilemeyeceğini belirten Oyan, çözüm süreci işleyecekse adresinin TBMM olduğunu belirtti.

MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, "PKK'nın gönlünü almak için getirilen tasarıyı" çıkartmamak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

Getirilen her çözüm paketinin, dağa çıkışları daha da artırdığını savunan Oğan, "Çözüm süreci safsatanız içinde, PKK olmadığı kadar güçlendi, PKK'ya katılım olmadığı kadar arttı. Başı sonu belli olmayan, elastiki çerçeve yasayla PKK'ya katılımlar daha da artacaktır. Bu tasarı, cumhurbaşkanı seçimi öncesinde PKK'ya verdiğiniz rüşvettir" dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel,  sorunu çözmek istediklerini, iyi bir noktaya geldiklerini söyledi.

Öcalan ile görüşmeleri önemsediklerini ifade eden Tuncel, iktidarın, yeterince cesur davranmadığını, tasarıyla hiçbir sorunun çözülmediğini, muğlak olduğunu savundu. Tuncel, buna rağmen savaş, ölümler olmayacağı denildiği için önemsediklerini belirtti.

-"Dayatmalara verilen en doğru cevap"

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, bugün sadece bir tasarıyı görüşmediklerini, tarihi bir oturum olduğunu, çok katmanlı bir sorun yumağını çözmeye odaklanan bir köklü bir ilerlemeyi müzakere ettiklerini söyledi.

Uslu,  yıllarca birilerinin, "Sakın ha Kürt sorunu demeyin, hele çözmeye hiç yeltenmeyin" dediğini anlatarak, bölünme propagandalarının ülkenin yıllarına mal olduğu, acıların, ölümlerin sürmesine neden olduğu halde yıllarca siyasi hesaplar adına sahiplenildiğini kaydetti. Millete bölünme sendromunun dayatıldığını ifade eden Uslu, şöyle devam etti:

"Bu yasal düzenleme, dayatmalara verilen en doğru cevap. Türkiye'de tüm toplum kesimleri barışı talep ediyor. Barışı 2002'den beri atılan adımlarla, 2009'da başlayan milli birlik ve kardeşlik projesiyle, 2012'den itibaren çözüm süreciyle tüm dayatmaları elinin tersiyle iten bir toplumsal mutabakatla milletimiz destek veriyor. Yaşanan sorun ne AK Parti ne Hükümet'in ne Başbakanımızın  problemi, aslında hepimizin meselesi. Türkler ile Kürtlerin ittifakı nasıl bizi küresel güç haline getirdiyse, bugün de artık yeni bir eşiğin önündeyiz. ya bu sorunu çözeceğiz ya da tarihsel, coğrafi iddiamızı devam ettireceğiz ya da yeni bedeller ödemeye devam edeceğiz. Kimin ne istediğini böylece göreceğiz." - TBMM