Cindoruk 27 Yıl Sonra Zincirbozan'da
Erdem SÜREK- Burak GEZEN- Ersan KÜÇÜKKURU/ÇANAKKALE, (DHA) ÇANAKKALE'ye 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği paketine ilişkin referandum kampanyası kapsamında gelen Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 1980 askeri darbesi sonrasında 1983 yılında 4 ay hapis tutulduğu Lapseki İlçesi'ne bağlı Çardak Beldesi yakınlarındaki askeri bölge Zincirbozan'ı ziyaret etti.
Erdem SÜREK- Burak GEZEN- Ersan KÜÇÜKKURU/ÇANAKKALE, (DHA)
ÇANAKKALE'ye 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği paketine ilişkin referandum kampanyası kapsamında gelen Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 1980 askeri darbesi sonrasında 1983 yılında 4 ay hapis tutulduğu Lapseki İlçesi'ne bağlı Çardak Beldesi yakınlarındaki askeri bölge Zincirbozan'ı ziyaret etti. 'Darbe mağduru' Cindoruk, Zincirbozan'dan çıkışta, darbe anayasasını değiştirmeye yönelik yapıldığı belirtilen referandum için 'Hayır' mesajı verdi.
Cindoruk, ilk olarak Çanakkale merkezine bağlı Kumkale Beldesi'nde bir kahvenin bahçesinde köylülerle bir araya geldi. Eski adı 'Batak Ovası' olan ve son dönemde çiftçilerin büyük bölümünün borçlarını ödeyemediği için icralık olması nedeniyle basında 'Batak Ovası Battı' olarak gündeme gelen Kumkale'de çiftçilere seslenen Hüsamettin Cindoruk, köylü ve çiftçinin kendisini yalnız hissettiğini siyasi kaynak veya güce dayanma dönemlerinin bittiğini söyledi. Türkiye'de tarımın giderek azaldığını ve çiftçilerin sahipsiz kaldığını görerek yeni güvence aramaya başladıklarını belirten Cindoruk, "DP olarak 1946'dan bu yana köylü ve çiftçi partisiyiz. Bugün de aynı düşünceleri taşıyoruz. Hepimizin temelinde toprak var. Toprak anayı gücendirdiğiniz zaman istediğiniz kadar gayret gösterin, iş yapmaya çalışın sonuç alamazsınız. Kimse sanayileşmeye, eğitim düzeyinin yükselmesine, demokrasiye karşı değil. Ama eğer bir ülke topraktan doyuyorsa ve toprak o ülkenin halkını doyuruyorsa o ülkeyi yıkmak kolay değildir, bölmek de kolay değildir" dedi.
Referandum konusuna da değinen Hüsamettin Cindoruk, bu konunun herkesi yorduğunu otaya gereksiz şeyler çıkıtığını, parti başkanlarının birbirlerine söylemedik laf bırakmadığını anlattı. Cindoruk, şöyle dedi:
"Bunlar Türkiye'ye ne fayda getirir? Türkiye bugünkü sıkıntıların hepsini bu gevezelikler nedeniyle yaşıyor. Temel meselelere çözüm getirmiyorsunuz. Olmadık işlerle uğraşıyorsunuz. Ne gereği vardı referandumun. Referandumda hangi renk oy kullanacağını kimse bilmiyor. Niye referandum yapılıyor. Gelin seçim yapalım. Bütün meseleleri çözecek bir seçimde herkes boyunun ölçüsünü alsın. Ama Türkiye büyük siyasi sıkıntı içinde. Bu sıkıntı başka bir sıkıntı getiriyor. Ülkenin terörle mücadelesi zayıflıyor."
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk daha sonra Lapseki'ye bağlı Çardak Beldesi yakınlarında denize sıfır konumdaki askeri Zincirbozan tesislerine anı ziyareti yaptı. 1980 askeri darbesi ardından 1983'te kurdukları Büyük Türkiye Partisi'nin kapatılması ardından Zincirbozan'a götürülen Hüsamettin Cindoruk, tam 27 yıl sonra 4 ay hapis yattığı yere ziyarette bulundu. Cindoruk, askerlerin nöbet tuttuğu kapıdan otomobiliyle girdi. Zincirbozan da 20 dakika kalan Cindoruk daha sonra askeri bölgeden yürüyerek çıktı. Çanakkale-Lapseki karayoluna uzanan 600 metrelik yolu beraberinde İl Başkanı İsmet Akıncı ile yürüdü. Partililer, Cindoruk'u Zincirbozan çıkışında davulla karşıladı.
"ASKERİMİZE KÜSMEDİK"
Zincirbozan'dan çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Cindoruk, 27 yıl önce burada, 4 aylık hapis hayatı yaşadıklarını, bu sürecin 2 Kasım 1983'te sona erdiğini anlattı. Cindoruk, şunları söyledi:
"Aradan geçen 27 yıllık zamanda bu bölgeyi ziyaret etme, bu binayı görme fırsatı olmamıştı. Bugün bana bu imkanı verdikleri için sayın komutanlara teşekkür ediyorum. Anılarımızı tazeledik. Misafirperverlik gösterdiler. Sayın Süleyman Demirel, Sayın Deniz Baykal, Sayın İhsan Sabri Çağlayangil ve Sırrı Atalay gibi değerli siyasetçiler ile burada misafir edilmiştik. Bir siyasi hataydı. Adalet Partisi'nin yerine kurduğumuz Büyük Türkiye Büyük Türkiye Partisi'ni kapattılar ve bizi buraya koydular. Buradan çıktıktan sonra DYP'yi kurduk. Azim ve inancımızı demokrasi sevgimizi sürdürdük. Askerimize küsmedik. Askerimizle itilafa düşmedik. Ordumuza saygımızı sürdürdük. Ama o darbeyi yapanlara karşı da düşüncelerimizi ifade ettik."
DYP lideri 27 yıl önce kurdukları partinin adını Zincirbozan'ın çıkışındaki 600 metrelik düz yoldan aldığını anlatan Cindoruk, "Doğru Yol Partisi'nin adını Sayın Demirel Zincirbozan'da koydu. Çünkü Zincirbozan'a girişteki 600 metrelik bu yol doğru bir yoldur. Bu yolu arşınlarken, bu yolda dolaşırken Sayın Demirel, 'Buradan çıkalım. Hatta çıkmadan evvel Doğru Yol Partisi'ni kuralım' dedi. Arkadaşlarımızla birlikte demokrasi mücadelesini sürdürdük" diye konuştu.
DARBEYİ YARATAN SEBEPLER ORTADAN KALDIRILMALI
Darbeler dönemine karşı olmaları için çok haklı sebepleri bulunduğunu da anlatan Cindoruk, AP ve BTP'nin kapattıldığını, DYP'nin seçime sokulmadığını bütün olumsuzluklara rağmen orduya sevgi ve saygıyı sürdürdüklerini söyledi. Hüsamettin Cindoruk, darbeleri yapanlara karşı ise en büyük kini, nefreti, mücadeleyi içlerine taşıdıklarını belirtirken, şunları söyledi:
"Dahili Hizmet Kanunu'nun 35'nci maddesinin kalkmasını ben de istiyorum. Ama yeterli değildir. Darbelere karşı olacaksak, darbeyi yaratan sebepleri ortadan kaldırmalıyız. Demokratik rejim içerisinde uzlaşmayı, bir arada olmayı ortaya koymalıyız. Eğer halkın büyük çoğunluğu aynı istikamette uzlaşırsak, darbe yapma olasılığı kalkar. Unutmayın ki, hem Talat Aydemir, hem de Cemal Gürsel darbeleri ordu hiyerarşisi içinde olmamıştır. Aksine ordunun içindeki bir takım ihtilal komiteleri yapmıştır. 27 Mayıs mahkemeleri sonunda da Genelkurmay Başkanı Mustafa Rüştü. Erdelhun idama mahkum edilmiştir. Yani o darbeleri yapanlar, orduya karşı da darbe yapmıştır. Kendi kumandanlarına karşı darbe yapmıştır. Bunu bilerek siyaset yapmalıyız. Durduk yerde ordumuzu kumandanlarımızı ve askerlerimizi, terörle mücadele eden subaylarımızı incitmemeliyiz. Darbe başka, ordu başkadır. Ordu darbe yapmaz. Ordunun içindeki komiteler darbe yapar. Onlarında ne kadar değersiz olduğunu bugünde görüyorsunuz. 27 sene sonra bir sivil adam olarak beni burada tutuklu tutan şu tel örgülerini aşarak, elimi kolumu sallayarak geldim. Kahvemi içtim. Şimdi de tahliye oluyorum. Önümde ne askeri bir güç var, ne de polis. Allah bir daha bugünleri göstermesin."
Cindoruk, darbe iddialarıyla ilgili olarak da "Ergenekon ve Balyoz iddialarını sınırlar içinde tutmak lazım. Onları yapanlar varsa yargı onların üzerine gidecektir. Ama onları bütün Türk ordusunun temsilcisi gibi görmek yanlış. İşte bugün geldim burada genç subaylar bana kahve ikram etti. Ordu düşmanlığını silmeliyiz. Bu ordu teröre karşı savaşıyor. Bu ordunun komutanları bugün dağlarda bu savaşı idare ediyor. Onların ne suçu var darbe yapanlar varsa"dedi.
ZİNCİRBOZAN'DAN REFERANDUMDA 'HAYIR'
Darbe döneminde 4 ay hapis yattığı Zincirbozan'ın önünden 'Referandumda hayır' mesajını veren Hüsamettin Cindoruk, "Çünkü demokrasiye işlerlik kazandıracak bir anayasa değişikliği yapacak bir iktidarın uzlaşma araması gerekirdi. İkincisi, bu iktidarın demokrasiye yönelik iyilik yapacağına inanmıyorum. 75 bin kişinin telefonlarını dinleyen, YÖK'ü, RTÜK'ü tutan, demokratik olmayan seçim hukukunu tutan ve siyasi konularda daima baskıcı olan bir iktidarın anayasa değişikliği yapması için ehliyeti, yeteneği yok. Bunu vaktiyle bir anayasa değişikliği yapmış bir Meclis başkanı olarak düşünüyorum. Zincirbozan'a giren bir adam, bir siyasetçi bugün bu referanduma 'hayır' diyorsa bunun bir anlamı var. Yani bu öyle bir anlam ki, iki şeyi ayırmaktır. Yani açıkçası eski defterleri karıştırarak karar vermek değil. Yeni defterlere bakacaksınız. Yeni defterler demokrasi için ortak, uzlaşmacı bir anayasa değişikliğini gerektiriyor" diye konuştu..
Cindoruk, "27 yıl sonra Zincirbozan'da değişen bir şey gördünüz mü?" şeklindeki bir soruya gülerek, "Hayır, boyalar değişmiş yalnızca. Odalar aynı. Ama unutulmamalı ki buradan bir cumhurbaşkanı, bir meclis başkanı, 4 tane de bakan çıktı. Demek ki demokrasiye saygınız, sevginiz varsa engeller aşılabilir" diye konuştu.