Haberler
Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama! Yangına müdahale devam ediyor

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde 4,6 büyüklüğünde deprem

Malatya'da şiddetli deprem! Sarsıntı çevre şehirlerden de hissedildi

Kabine sonrası Erdoğan'dan yetkisiz çakar kullananlara net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

Erdoğan'dan Kabine sonrası net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

İşte 7 kişiyi öldüren Bahtiyar Aladağ'ın son görüntüleri

İşte 7 kişiyi katleden caninin son görüntüleri

CHP Ulusal Çocuk Politikası Çalıştayı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yaramazlık yapmayan bir çocuk çocukluğunu yaşayamaz. Merak etme, hayatı sorgulama hakkınız var. Hayatı sorgulamazsa, merak etmezse, çocuk geleceğini yitirmiş olur.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yaramazlık yapmayan bir çocuk çocukluğunu yaşayamaz. Merak etme, hayatı sorgulama hakkınız var. Hayatı sorgulamazsa, merak etmezse, çocuk geleceğini yitirmiş olur. O açıdan çocuğun küçük yaşlarda oyun oynaması gerekirken bir işte çalışması Türkiye'nin geleceği açısından çok ciddi bir kayıp." dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından parti genel merkezinde düzenlenen Ulusal Çocuk Politikası Çalıştayı'nın açılışına katılarak bir konuşma yaptı.

"Aslında bu toplantı, salt bir siyasi partinin toplantısı olmasının çok daha ötesinde, kendi geleceğimizi nasıl belirleyeceğimiz konusunda bana göre CHP'nin yaptığı en önemli toplantılardan birisi." diyen Kılıçdaroğlu, ailelerin çocuklarını hep en iyi koşullarda yetiştirmek istediğine işaret etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onları Türkiye'nin geleceği açısından hem bir güven hem ailenin övünebileceği birer obje olarak geliştirmek isteriz. Acaba biz görevimizi yerine getirebiliyor muyuz? Bireysel olarak yerine getirdiğimizden hiçbir endişem yok. Her anne baba çocuğunun üzerine titriyor, çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek istiyor ama biz gerçekten bu duygularımızı bütün çocuklar için taşıyor muyuz? Bana göre asıl sorulması gereken sorulardan birisi bu. Yani çocukla ilgili sorunları toplumsallaştırabiliyor muyuz? Bu soruyu sormamın nedeni çocuklarla ilgili rakamlar. Önce anaerkil, daha sonra babaerkil, şimdi çocukerkil bir topluma doğru sürükleniyoruz. Evde ne dersek diyelim, sonuçta çocuğun dediği oluyor. Onun arzularını yerine getirmek için anne baba olağanüstü çaba harcıyor. Ama aynı anne ve baba kendi çocuğunu bu kadar dinlerken sokaktaki çocuğu dinliyor mu? Bence bunun üzerinde hepimizin biraz durması gerekiyor."

Barınma sorununa dikkati çeken CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, her anne ve babanın kendi çocuğunun barınma sorunu için her türlü özveride bulunduğunu ancak milyonlarca çocuğun yurtsuz olduğunun çoğu kez farkına varılmadığını dile getirdi.

Ailelerin bu sorunu aşmak için hükümetlere hiçbir şey söylememesinin anlaşılır olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Toplumsal yapımızda sorunların çözümü konusunda yurttaşın farklı bir gözden bakmasını sağlayacak mekanizmaları harekete geçirmek zorundayız." ifadesini kullandı.

Çocuk yoksulluğuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Çocuğunun en iyi şekilde beslenmesi için her türlü çabayı harcayan bir aile, milyonlarca yoksul çocuğun olduğunun ne kadar bilincinde?" sorusunu yöneltti.

Sorunları toplumsallaştırmanın, bireysel çözümden çıkıp toplumsal çözüme yönelme olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Benim çocuğumun değil, çocuklarımızın sorununu çözmeliyiz biz. O açıdan bu çalıştayın bize göre önemi çok fazla. Eğer geniş kitleleri çocuklar konusunda yeterince uyarabilirsek, toplumsal bilinci geniş kitlelere aktarabilirsek bence bu çalıştay çok önemli bir görevi yerine getirmiş olacaktır." diye konuştu.

Eğitim konusunda da benzer bir sorunla karşı karşıya olunduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Neden Türkiye'nin bütün okulları asgari bir standardı yakalamaz? Bunun önündeki engeller nelerdir?" dedi.

Matematikçi Ali Nesin'in daha önce bir matematik köyü kurduğunu, şimdi ise bir felsefe köyü oluşturduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ali Nesin'i saygıyla anıyoruz ama bütün ailelerin düşünmesi gereken şu soru var; matematik konusunda neden bütün çocuklar aynı olanaklara sahip değil? Düşünmeyi ve felsefeyi neredeyse okullardan dışlayacağız. Sosyoloji, felsefe gibi çocuklarımızın öğrenmesi, tartışması gereken alanları neden çocuklardan yoksun bırakıyoruz? Bunların tamamının üzerine gitmemiz gerekiyor. Tabii ki eğitimin sorgulayıcı olması gerekiyor. Çocuklara anlatırım, Amerikalıların Mars'a gönderdikleri aracın adı 'merak.' Bütün çocuklarımızda merak duygusu var. O duyguyu geliştirmek, onları dünyayı sorgular hale getirmek aslında eğitimin özünü oluşturuyor ama Türkiye'deki çocuklar bundan bilinçli olarak yoksun bırakılıyor. Bu, Türkiye'nin geleceği açısından son derece büyük bir risk."

"Yaramazlık yapın..."

Çocuk işçiliği konusunun da Türkiye için bir sorun olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bir okulun açılış töreninde çocuklara "sizin yaramazlık yapma hakkınız var." dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, "Yaramazlık yapmayan bir çocuk çocukluğunu yaşayamaz. Merak etme, hayatı sorgulama hakkınız var. Hayatı sorgulamazsa, merak etmezse çocuk geleceğini yitirmiş olur. O açıdan çocuğun küçük yaşlarda oyun oynaması gerekirken bir işte çalışması Türkiye'nin geleceği açısından çok ciddi bir kayıp. Üstelik yüz binleri bulan çocuklarımız var aynı şekilde." değerlendirmesini yaptı.

Sağlıklı çocuklar yetiştirmek için güçlü bir sosyal devlete de ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sosyal devlet ilkesini büyük ölçüde unuttuğunu savundu.

Yurtta kalan çocuklar ve bir mahkeme kararı

Bugün karşılaşılan sorunların temelinde sosyal devlet ilkesinden uzaklaşılmasının yattığını öne süren Kılıçdaroğlu, konuşmasının bu bölümünde "nitelikli yağma suçundan suça sürüklenen bir çocuk" hakkında Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin verdiği kararı paylaştı.

Suça sürüklenen çocukların mahkemede huzura alındığını aktaran Kılıçdaroğlu, bu çocukların 18 yaşını doldurduğu gerekçesi ile yetiştirme yurdundan çıkarıldığını anlattı.

Çocuğun yargıca, "18 yaşına gelince kalacak yerimiz olup olmadığı sorulmadan bizi yurttan çıkarıyorlar. Yurdumuzun müdürü bize 'ben sana 18 yaşına kadar bakarım' diyor. Oysa benim ne annem ne babam hayatta." dediğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"18 yaşında kapı önüne konuyor ve bu çocuk suça sürüklenmiş oluyor. Yargıç düşünüyor, çocuğa, çocuklarımıza acıyor. Bu şekilde olan binlerce çocuk var. Sonunda şöyle bir karar veriyor; toplam 5 maddeden oluşuyor ama ben ikinci maddesini okuyacağım; '18 yaşında yurttan çıkarılan bir kişinin gasp suçuna bulaştığı iddiasıyla mahkememizde alınan ifadesinde, yetiştirme yurdunda kalan çocukların 18 yaşına geldiklerinde kalacak yerleri araştırılmaksızın sokağa atıldıkları, herhangi maddi geliri ve kalacak yeri olmayan bu kişilerin suç işleyebilecekleri olaydan ve sorgu için gönderilen evraktan da anlaşılacağından anayasamızın sosyal devlet ilkesi gereği bu toplumsal yaraya acil ve ivedi çözüm bulunması için bu sorgu zaptının cumhurbaşkanlığına, başbakanlığa, TBMM Başkanlığına, bu hassas ve trajik olayın çözümünde katkıları ve destekleri olması amacıyla Meclis'te grubu bulunan parti başkanlarına gönderilmesine karar verilmiştir.' diyor."

Çocukla ilgili tutuklama talebinin reddi yönündeki kararın, cumhuriyet tarihinde karşılaşılan ender yargı kararlarından biri olduğuna Kemal Kılıçdaroğlu, bu yargı kararının hiçbir medya organında yer almadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Bir yargıcın feryadı mahkeme duvarlarının arasında yankılanıp son buluyor. Merak ediyorum, Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan ne yaptı? Bizim açımızdan diyorsanız, biz bu konularda onlarca önerge, teklif verdik bu sorunları aşmak için ama olmadı." açıklamasını yaptı.

Seçim döneminde kamuoyuyla "aile sigortası" projesini paylaştıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ailenin ve dolayısıyla çocukların sosyal devletin koruması altına alınması gerektiğini vurguladı.

Yeri geldiğinde çocukların 23 Nisan'da Cumhurbaşkanı, Başbakan ve TBMM Başkanı'nın koltuğuna oturtulduğunu ve görüşlerinin alındığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Eminim bu 23 Nisan'da bir çocuğumuz bu mahkeme kararını alır, bu karar konusunda ne yaptıklarını yanında oturan başbakana ve cumhurbaşkanına sorar. Belki sorunu böyle toplumsallaştırmış oluruz." dedi.

Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi Uluslararası Bilim İnsanı Ödülü'nü alan Prof. Dr. Bahar Gökler'in de çalıştayda bulunduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, Gökler'i kutladı.

Katılımcılara da teşekkür eden Kemal Kılıçdaroğlu, çalıştayın Türkiye için önemli sonuçları olacağına inandığını kaydetti.

"Türkiye'de ulusal bir çocuk politikası bulunmuyor"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, çalıştayı düzenleme gerekçelerini açıklarken, Türkiye nüfusunun yüzde 29'unun çocuk ve her üç çocuktan birinin yoksul olduğunu söyledi.

Halen 900 bin çocuk işçi olduğunu, 2 milyonun üzerinde çocuğun ise okula devam edemediğini belirten Karabıyık, "Sadece 2015 itibariyle 31 bin 337 kız çocuğu evlendirildi bu ülkede. Son 5 yılda ise bu sayı 232 bin 313 olarak tespit edildi. Türkiye çocuklar arasındaki fırsat eşitliğinde 35 ülke içinde 34'üncü sırada. 6 binin üzerinde çocuk cezaevinde bulunuyor." diye konuştu.

Eğitim sisteminin yap boza döndüğünü ileri süren Karabıyık, her geçen gün çağdaş, laik normlarından uzaklaştırıldığını savundu.

Türkiye'de ulusal bir çocuk politikasının mevcut olmadığının altını çizen ve bunun acilen hazırlanması gerektiğine dikkati çeken Karabıyık, parti olarak bunun çabasında olduklarını dile getirdi.

Çalıştayın eğitim, sağlık, sosyal hizmet ve adalet olmak üzere dört ana başlıkta yürütüleceğini bildiren Karabıyık, ayrıca çocuk katılımcılarla ayrı bir oturumun da gerçekleştirileceğini belirtti.

Bugün ve yarın devam edecek çalıştay, daha sonra açılış konferanslarıyla sürdü.

Kaynak: AA / Politika
title