CHP TBMM Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu darbe girişiminden ders olarak neleri çıkarmalıyız ve siyaset kurumu nasıl davranmalı? Önce şunu herkesin bilmesi lazım, camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmeyecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu darbe girişiminden ders olarak neleri çıkarmalıyız ve siyaset kurumu nasıl davranmalı? Önce şunu herkesin bilmesi lazım, camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmeyecek. Buralara siyaset girerse işte bunlar olur." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dün akşam eski Artvin belediye başkanı Emin Özgün'ü kaybettiklerini belirterek, Allah'tan rahmet diledi.
Parti Okulu eğitimine katılan ve proje hazırlayan Gençlik Kolları üyelerini de tebrik eden Kılıçdaroğlu, CHP olarak, Parti Okulu'na büyük önem verdiklerini belirtti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Demokrasiyi nasıl güçlendiririz bunun peşinde olmalıyız. Biz bütün gençlere söylüyorum, Cumhuriyetin kurucu değerlerini kavramayan hiçbir insan bu topraklarda rahat yaşayamaz. Onun için bu değerlere büyük önem vermemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.
Gençlerden çok beklentileri olduğunu ancak gencecik insanları da terörün vurduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan bu yana teröre 36 şehit verildiğini anımsattı.
Dün Bingöl'de de 6 vatan evladının şehit düştüğüne işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Onlar biz rahat yaşayalım diye canlarını feda ettiler. Onlara minnet borcumuz var. Ben terör konusunda bütün siyasi partilerin aynı duyarlılığı göstermesi gerektiğini ısrarla söyledim. Ama bir şeyi de unutmayacağız ve unutturmayacağız, terörsüz devir alınan bir ülke, 14 yılda nasıl bir terör bataklığının içine sürüklendi. Aklımız varsa, aklımızı kullanmalıyız. Soru sormalıyız. Eğriyi doğrudan ayırmalıyız. Hepimize görev düşüyor, terörden şikayet etmek kolay ama sorun şikayetin ötesinde bir sorun. Terörle mücadelenin akılla, mantıkla, kolektif yapılması lazım. Bir siyasi iktidar 'ben tek başıma terörü engellerim' derse bu tablo gerçekçi değil, olmaz. Türkiye terör konusunda daha da ağırlaşan bir tablo ile karşı karşıya. Çünkü sadece PKK değil, IŞİD terörü de var. Eğer 70 ilden bu örgüte katılım varsa bu örgütte taban tuttu demektir. O zaman bizim sorgulamamız gereken pek çok alan var."
Türkiye'nin önemli bir değeri ve dünyaca ünlü tarihçi Halil İnalcık'ı geçen hafta kaybettiklerini anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, İnalcık'ın tarihçilerin kutbu olarak adlandırıldığını belirtti.
Çok sayıda eser bıraktığını ve bu eserlerin her birinin tarih anıtı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ve dünyanın kaybının büyük olduğunu kaydetti.
"Türkiye kara para cenneti olur"
Bugün TBMM'de mali afla ilgili bir kanun teklifinin görüşüleceğini aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, tasarının yanlış ve eksik yönleri bulunduğunu iddia etti.
AK Parti dönemlerinde 2 yılda bir olmak üzere, 6 kez af kanunu çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer iki yılda vatandaş vergisini ve sigorta primini ödeyemez noktaya geliyorsa, oturup hepimizin düşünmesi lazım. Demek ki yönetimde bir sorun var." diye konuştu.
En son 2014'ün 9'ncu ayında af çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu aydan beri 67 milyar olan vergi alacağının bugün 90 milyar liraya çıktığını belirtti.
Af kanununa rağmen, rakamın arttığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, CHP'nin özellikle küçük esnafın ödeyebileceği bir taksitlendirmeden yana olduğunu ancak bunun kabul görmediğini bildirdi.
Kanunun başarılı olması temennisinde bulunan Kılıçdaroğlu, "Bir de dürüst adaletli bir devlet, borcunu zamanında ödeyeni ödüllendirmeli, onlara bir avantaj sağlamalı. Borcu olmayan insanın ödüllendirildiği bir mekanizmayı gündeme getirmeliyiz. Ama şimdi vergisini zamanında yatıran insanların cezalandırıldığı dönemi yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu teklifte ayrıca ülkeye "Kara para" girişine imkan veren bir madde olduğuna da işaret eden Kılıçdaroğlu, bunun yasalaşması durumunda yurt dışından getirilen herhangi bir paranın kaynağının sorulamayacağını vurguladı.
Bunun kara paranın aklanması manasına geleceğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Parayı kimin getirdiği ve kaynağı belli değil, 'Bu para gelirse ben aklarım' diyorsun. Uyuşturucu parası mı, insan ticareti parası mı? Önemli değil. Terör örgütlerinin parası mı? Önemli değil, Türkiye'ye gelsin. Peki kime ait? O da belli değil. Peki niye Türkiye'ye geliyor? Kara parayı aklamak için. Eğer Türkiye kara para aklayan bir ülke konuma taşınırsa, dünya ekonomi çevrelerine vereceğimiz çok hesap vardır. Bizim bankalar için olağanüstü büyük riskler çıkarır. Türkiye ekonomi alanında kazandığı bütün itibarını kaybeder. Türkiye kara para cenneti olur, bütün saygınlığını itibarını kaybeder. 'Biz körfez bölgesindeki parayı getireceğiz' diyorlar, güzel. Orada bankalar var, Türkiye'ye parayı göndersinler. Neden kaynağı belli olmayacak. Kimin parası? Rüşvet parası mı bu para? Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz, bu teklif bu şekliyle yasalaşırsa bunun ceremesi çok ağır olur, kimse bize hatırlatmadı demesinler."
Dünkü görüşme sırasında konuyu Başbakan Binali Yıldırım'a da aktardığını açıklayan Kılıçdaroğlu, ülkenin saygınlığının korunması gerektiğini yineledi.
FETÖ'nün darbe girişimi
15 Temmuz'da bir darbe girişimi yaşandığını ve toplumun hala bunun etkilerini üzerinden atamadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, bu darbe girişiminden herkesin çıkarması gereken dersler bulunduğunu bildirdi.
Bu girişimin siyaset kurumuna yeni pencereler açmak zorunda olduğunu değerlendiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Önce düşüneceğiz ve anlayacağız. Bu darbe girişiminden ders olarak neleri çıkarmalıyız ve siyaset kurumu nasıl davranmalı? Önce şunu herkesin bilmesi lazım, camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmeyecek. Buralara siyaset girerse işte bunlar olur." dedi.
Camilerin bir siyasi görüşün arka bahçesi haline dönüşmemesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Çünkü din siyaset alanına girmez, farklı bir alandır. Herkesin inancına saygı göstermek, insan olmanın varoluş nedenidir. Herkesin inancına saygı göstereceksin, bitti bu kadar. Kışlaya siyaset, asla girmemelidir. 'Orduyu ele geçireceğiz, okulları ele geçireceğiz, sınav sorularını çalıp yandaşlarımızı harp okullarına sokacağız...' Neden göz yumdunuz bugüne kadar? Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta askerin siyasete girmemesi gerektiğini çok net anlatıyor. Orduda kalıyorsan siyaset kurumuyla ilişkini keseceksin. Geliyorsan siyaset kurumuna, orduyla ilişiğini keseceksin. Orduyu sıcak siyasetin unsuru haline getirmek, oralardaki gelişmelere sıcak siyasetin doğrudan müdahalesini sağlamak ya da ortam hazırlamak Türkiye'yi felakete sürükler. Bugün geldiğimiz nokta odur."
"Bilimsel, laik eğitim..."-
Bu darbe girişiminin bilimsel, laik eğitimin ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, bilge insanların ancak eğitim sayesinde yetiştirilebileceğini aktardı.
Laik bir eğitimin olmadığı bir Türkiye'de ve aklını kiraya veren düzende yeniliklere kapıların kapanacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bilimsel laik eğitim sisteminin Türkiye'ye getirilmesi ve yeniden inşa edilmesi gerek. Bakara Suresi'nde 'Aklınızı kullanmıyor musunuz? Der. Aklı, sorgulayarak kullanırız. Eğer inanç penceresinden bakıyorsanız, inancımız da bunu emrediyor. Bütün dünyanın keşfettiği bu gerçeği biz neden keşfetmiyoruz?" diye konuştu.
Darbe girişiminin siyasetin kişisel çıkarlar için değil, toplum için yapılması gerektiğini de öğrettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, siyasetin "Bana ne verecek" değil, "Ben topluma ne vereceğim" anlayışıyla yapılması gerektiğini anımsattı.
"Bir cemaate devleti teslim edemezsiniz..."
"Siyaset topluma adanmışlıktır. Bunu da siyasetin keşfetmesi lazım. Bir cemaate, bir sınıfa, bir inanç grubuna devleti teslim edemezsiniz. Devleti teslim ettiğiniz anda siyaseti köreltir, devleti yok edersiniz." diyen Kemal Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun tarihten de ders alması gerektiğini bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir toplum, siyaset geçmişi iyi analiz etmezse tarih tekerrür eder. Siyaset kurumu geçmişten ders almadığı için tarihi hep tekerrür ettirmiştir. Nasıl oluyor da Türkiye bir darbenin eşiğine gelebiliyor? Demek ki geçmişten ders almayan siyaset kurumu var. Eğer geçmişten ders alsaydık, tarih tekerrür etmezdi. O açıdan geçmişi iyi analiz eden toplumlar, geleceği sağlıklı inşa eden toplumlardır."
(Sürecek)