CHP Myk Toplantısı
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç: "Geçmişte internetle ilgili mesajlarınızın gereğini yerine getirerek, Türkiye'yi hızla kapalı rejimin karanlık dehlizlerine sürükleyecek internetle ilgili bu düzenlemeyi bekletmeden TBMM'ne iade etmeniz gerekiyor Sayın Cumhurbaşkanı" "HSYK konusunda bizim.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen internet düzenlemesine ilişkin, "Geçmişte internetle ilgili mesajlarınızın gereğini yerine getirerek, Türkiye'yi hızla kapalı rejimin karanlık dehlizlerine sürükleyecek internetle ilgili bu düzenlemeyi bekletmeden TBMM'ne iade etmeniz gerekiyor Sayın Cumhurbaşkanı" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Genel Başkan Yardımcısı Koç, toplantı devam ederken, gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
İstanbul merkezli operasyona değinen Koç, "Başbakan yolsuzluk için, hırsızlık için tanım arıyor. Oysa hırsızlığın da yolsuzluğun da tam ortasında oturuyor" değerlendirmesini yaptı.
Geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında TÜRGEV ile ilgili bazı sorular yönelttiğini, ancak cevap alamadığını da hatırlatan Koç, "Aldırmazlık o boyutta ki ne söylerseniz, söyleyin. Buradan giriyor, öbür taraftan çıkıyor. Artık siyasette kösele suratlı olmak geçer akçe oldu" görüşünü savundu.
Dün Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı ses kayıtlarına ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, "bunu suç olduğu" yorumu yaptığını belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Adalet Bakanına şunu hatırlatmak gerekiyor; suçun içine batmış, boğazına kadar suçun içinde olan, yargıyı Başbakanın talimatı ile yürütmeye bağlama operasyonunda temel sorumluluk taşımış, gece yarısı savcılara telefon ederek, istedikleri şekilde iddianamelerin düzenlenmesi için tavsiyelerde bulunmuş, hakkında bu şekilde fezlekeler düzenlenmiş, suçluluğu sabit bir Adalet Bakanının hangi yüzle CHP Genel Başkanını suçlayacak ifadeler kullanıyor, doğrusu bunu milletin takdirine bırakıyorum."
Bir demokratikleşme paketinin Meclis komisyonunda görüşüldüğünü anımsatan Koç, bu paket içinde "makyaj malzemesi maddeler" olduğunu savundu. "AKP'nin iş tutma taktiği budur" ifadesini kullanan Koç, "Gerçek bir demokratikleşme paketi midir, yoksa hırsızlıkları örtbas etme paketi midir?" açıklamasını yaptı.
Pakette "hırsızların mal varlığına el konulmasının önlenmesi", "Görevden almalarda yürütmenin durdurulması kararı verilmesinin engellenmesi" gibi maddeler olduğunu iddia eden Koç, şunları söyledi:
"Açık seçik hırsızlık var, bütün millet bağırıyor 'hırsız var, yolsuzluk var. Rüşvet alınıyor veriliyor' diye. Şimdi bunların sorgulanması, yargılanması engellenmeye çalışılıyor. Adı demokratikleşme paketi. Neymiş? Hırsızlıkları örtme paketi, bunun adı budur. Yargıyı kendilerine bağlıyorlar, internete yasak ve kısıtlama getiriyorlar ki bütün muhalefet noktalarını 'Alo Fatih' gibi kapatacaklar. Bir tek ilgili yayın kuruluşundaki 'Alo Fatih'i biliyoruz. Başka kuruluşlarda da mutlaka vardır. Açıkça iddia ediyorum; önemli haber kanallarında 'Alo Fatih' görevini yapacak hükümet komserlerinin doğrudan görevlendirildiğini biliyoruz."
-Metro açılış töreni-
Sincan-Batıkent Metro hattının açılış töreninde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Gözlerinin Binali Yıldırım'ı aradığını" söylediğini dile getiren Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Ya dünyadan haberi yok bu ülkenin Cumhurbaşkanının ya yaşananlardan Çankaya'da kendini izole etmiş, görmek duymak istemiyor. Gözleri Binali Yıldırım'ı arıyor. Binali Yıldırım rüşvet havuzunun başında Sayın Cumhurbaşkanı, gözlerin kimi arıyor senin? Yakışır mı bir Cumhurbaşkanına? Hukuk sürecinde, bu tür tartışmalı, noktalarda bulunan kişilerin ismi orada söylenerek, legalleştirme, meşrulaştırma arayışlarına Cumhurbaşkanının ağzından girişilebilir mi? Gözü arayacak başka adam bulamamış Sayın Cumhurbaşkanının. İyi Bilal nerede, bizim Usame nerede demedi. Bunlar hepsi takım biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanının Binali Yıldırım'ı gözlerininin araması bir şeyi açıkça ortaya koyuyor; 'Yok bir birimizden farkımız, biz hepimiz aynı yolun yolcusuyuz.' Fotoğraf budur. Şu anda Cumhurbaşkanığı görevini yürüten kişiden demokratik bir ülkeye yakışır cumurbaşkanlığı bekleyenler, son tarifeli otobüs geçtikten sonra durakta otobüs bekleyenlere benziyorlar. Boş bir beklenti. Sayın Cumhurbaşkanı mesaj veriyor, 'ben sizdenim' diyor."
-"Gereksiz mi bu tartışmalar?"-
Koç, Başbakan Erdoğan'ın "11 yıldır gereksiz münakaşalardan uzak durduk" lafını da eleştirdi.
Başbakanın ayrıca "Şu anda bizi gereksiz tartışmaların içine çekmek istiyorlar" dediğini de vurgulayan Koç, "Gereksiz tartışma dediğin nedir Sayın Başbakan? 1 trilyondan fazla nakit paranın, '3-5 kuruşum var' diye anlatıldığı bir Türkiye mi? 'Gereksiz tartışma' dediğin ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar mı? Gereksiz mi bu tartışmalar hiç mi haysiyet, onur yok. Garip, gureba hakkı yok..." açıklamasında bulundu.
-İnternet yasası-
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen internet düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Koç, düzenlemenin "akıl çoğunluğu"yla değil, "parmak çoğunluğu"yla kabul edildiğini savundu.
Hükümetin Gezi Parkı odaklı gelişmeler sonrasında interneti susturmayı hedeflediğini ileri süren Koç, "İnternet çağında internetin bu şekilde sansürlenmesi tek anlamıyla demokrasiden, çağın getirdiği yeniliklerden teknolojilerden kaçıştır, demokrasiden kaçıştır, sansürdür. Kaldı ki bu düzenlemenin özel hayatın korunmasıyla uzaktan yakından ilgisi yoktur" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül'ün sosyal medyaya ilgisinin bilindiğini hatırlatan Koç, 5 Mart 2011'de Mısır'daki olaylara ilişkin kendi özel hesabından "Mısırlı gençler sosyal medyanın gücünü o kadar etkin kullanmışlardır ki eski yöneticilerin tedbir almasına bile fırsat kalmamıştır. İletişim teknolojilerinin eriştiği bu güç karşısında hiçbir kapalı rejimin ayakta kalması mümkün değildir"paylaşımında bulunduğunu söyledi.
Gül'ün 28 Mayıs 2011'de ise Twitter hesabından "Benim görüşüm, temelde hiçbir özgürlük kısıtlamaması olmamalı. İsteyen herkes internette özgürce dolaşabilmeli" dediğini aktaran Koç, "Bu sözlerinin arkasında duracak mısın, durmayacak mısın? Görevinin başında mısın değil misin kanıtla bakalım. Geçmişte internetle ilgili mesajlarınızın gereğini yerine getirerek, Türkiye'yi hızla kapalı rejimin karanlık dehlizlerine sürükleyecek internetle ilgili bu düzenlemeyi bekletmeden TBMM'ne iade etmeniz gerekiyor Sayın Cumhurbaşkanı" açıklamasını yaptı.
-" Sayın Başbakan sen oturuyordun"-
Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında kendisini ve AK Parti'yi eleştirenlere "Bunlar inanın Allah'a verilecek hesabı da düşünmüyorlar" dediğini belirten Koç, "Sen gölgesi misin Allah'ın? Doğru ya, milletvekillerin seni Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde taşıyan bir lider, şirk koşarak en büyük günaha girerek sundular mı bu topluma, başın dönmüş sen uçuyorsun artık" ifadelerini kullandı.
Koç, şöyle devam etti:
"Sen delik ayakkabıyla girdiğin siyasetle bugün dünyanın en zengin Başbakanı olurken senin Allah'a verilecek bir kuruşluk hesabın yok mu? Ali İsmail Korkmaz, sokak ortasında vahşice, hunharca, senin talimatınla, emrinle kafası parçalanarak soplarla dövülüp öldürülürken başbakanlık koltuğunda paralel başbakan oturmuyordu, Sayın Başbakan sen oturuyordun."
Başbakanın konuşmasında "Türkiye'nin milli bankasına saldırı yapıldığını" söylediğini belirten Koç, "Türkiye'nin milli bankasına kimin saldırı yaptığını merak ediyor musunuz? Halkbankası, 2013 yılında, yani döneminde, 414 milyon 83 lira zarar gerçekleştirdi, bu rakam aynı zamanda 5 yılın rekorudur. Başbakan bu yalanları söylemekten vazgeçmeli devleti ve kamuyu nasıl zarar ettirdiğini halka doğru rakamlarla anlatmalıdır" dedi.
-HSYK düzenlemesi-
Koç, bir gazetecinin HSYK'nın yapısında değişlik yapan kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'na yeniden gelmesi tartışmalarıyla ilgili sorusu üzerine, şunları söyledi:
"HSYK konusunda bizim tutumumuz çok açık ve net. HSYK'nın oluşmasında Hakimler ve Savcılar Kurulu ayrılmalı. AB İlerleme raporlarındaki standartlar içinde ele alınmalı. Yürütme bağlantısı bu kurumlardan dışarı çıkarılmalı. Böyle bir kapsamda bir Anayasa değişikliği olacaksa buyurun gelin hep beraber yapalım ama Başbakan 'Benim niyetim o değil' diyor. Başbakan, AKP samimi değildir. HSYK yasasını getirsinler çoğunlukları var, tıpkı internet yasası gibi çıkar. Zaten dünyada rezil olmuş bir demokrasinin yürütücüleri şu anda, iyice yerin dibine geçecek bir Türkiye fotoğrafı sunarlar. Şu anda zaten Birinci Dairedeki değişikliklerle HSYK'yı ele geçirmiş durumdalar, yasa değişliğiyle bunun kılıfını hazırlayacaklar. Ama bunu dünyaya da anlatamazlar, bunu demokrasi olarak sunamazlar. CHP'nin tutumu net, söylediğim koşullarda Anayasa değişikliğiyse 'evet', Başbakanın dayatmalarıysa Hayır."
Belediye başkan adayları listesine son şeklin verilip verilmediğinin sorulması üzerine de Koç, bazı yerler dışında, adayların ortak çalışmayla açıklandığını anımsattı.
Koç, şunları kaydetti:
"Değişik tartışmaların olması doğaldır. Eksikler hatalar olması doğaldır. Belli dengelerin gözetilmesi durumu doğaldır. Her seçim bölgesinin kendine özgü özelliklerinin dikkate alınması doğaldır. Herkesin gönlünde bir aslan yatıyor. Benim de tercihlerim olabilir ama bütün bunlar dengeler içerisinde bir son noktaya taşınıyor. Burada herkesin aynı anda mutlu olabileceği bir sona ulaşmak mümkün değildir. Bunu takdir edersiniz. Siyaset uzun bir süreçtir. Kaldı ki bu seçimlerde kızgınlıkla ben merkezli düşünerek ya da 'benim yakınım, benim tercihim' merkezli düşünerek oy verme tercihlerinin değişeceğini sanmıyorum. Olağandır, ilk defa yaşamıyoruz bu dönemleri." - Ankara