CHP Milletvekili Serkan Sarı, Vergi Adaleti İçin Yeni Yasal Düzenleme İstedi
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, en düşük devlet memuru maaşının 22 bin liraya çıkarılmasının vergi adaletini sağlamadığını belirterek, yeni bir yasal düzenleme talep etti.
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, "En düşük devlet memuru maaşı temmuzda 22 bin liraya çıkarılırken, eşzamanlı olarak gelir vergisi tarifesinde değişiklik yapılmazsa emekçinin aldığı zam cebine girmeden elinden alınacak. Çünkü hızlı bir şekilde bir üst vergi dilimine giren memur maaşı bir üst vergi basamağında daha fazla kesintiye uğrayacak. Aynı durum yılbaşından itibaren brüt maaşı yaklaşık 22 bin liraya yükseltilen kamu işçileri için de geçerli olacak. Bu nedenle acil olarak vergi adaletini sağlayacak yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var" dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, yaptığı yazılı açıklamayla; seçim öncesi en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağını açıklayan iktidarın vergi adaleti sağlaması gerektiğini belirtti. Sarı'nın açıklamaları şöyle:
"En düşük devlet memuru maaşı temmuzda 22 bin liraya çıkarılırken, eşzamanlı olarak gelir vergisi tarifesinde değişiklik yapılmazsa emekçinin aldığı zam cebine girmeden elinden alınacak. Çünkü hızlı bir şekilde bir üst vergi dilimine giren memur maaşı bir üst vergi basamağında daha fazla kesintiye uğrayacak. Aynı durum yılbaşından itibaren brüt maaşı yaklaşık 22 bin liraya yükseltilen kamu işçileri için de geçerli olacak. Bu nedenle acil olarak vergi adaletini sağlayacak yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var.
"VATANDAŞLAR, MALİ GÜCÜNE GÖRE DEĞİL ÖDEME GÜÇLERİNİN ÇOK ÜZERİNDE VERGİ VERİR DURUMDALAR"
Vatandaşların vergi ödeme güçleri dikkate alınarak vergi vermesi, vergide eşitlik ilkesi gereğidir. Vatandaşın, yapacağı ödemenin mali gücüne göre olması Anayasa ile güvence altına alınmıştır. AK Parti iktidarının enflasyon canavarını hortlatan yanlış ekonomi politikaları yüzünden, vatandaşlar mali gücüne göre değil ödeme güçlerinin çok üzerinde vergi verir durumdalar. Bu durum gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarifeden kaynaklanmaktadır ve bu tarife, 'ödeme gücüne göre vergileme ilkesi'ne ters düşmüştür. Çözüm; çalışanları ücretlerinin vergiye konu olan matrahındaki artışları eritemeyecek, ödeme gücüne göre vergileme ilkesi açısından gerçek ödeme gücü kadar bir yasal düzenlemeyi hayata geçirmektir.
"AK PARTİ İKTİDARININ TERCİHİ NE EMEKTİR NE DE ALIN TERİ"
Seçim öncesi 'asgari ücret 500 dolar' olacak diyen AK Parti iktidarı, 20 Haziran'da asgari ücrete yüzde 34 artışla 11 bin 402 TL yaptı. Yani o gün asgari ücret 485 dolardı. 10 gün sonra geldiğimiz noktada asgari ücret 438 dolar. Asgari ücretlinin kaybı yaklaşık 50 dolar. Yani 1300 TL. Diğer yandan devlet kasasından sermaye aktarımı yapılan bir sistem haline gelen ve iktidarın dolardaki artışı durdurabilmek için ortaya koyduğu Kur Korumalı Mevduat'ı (KKM) yıl sonuna kadar uzattılar. Devletin bütçesine yani vatandaşın sırtına yük olan bu sistemde vergi istisnaları korunurken vatandaşın emeğinin karşılığı aldığı ücrette vergi yükünü hafifletmemek büyük bir çelişkidir. Bu çelişki açıkça göstermektedir ki AK Parti iktidarının tercihi ne emektir ne de alın teri."