CHP'li Türmen Açıklaması
"Başkanlık sistemi, gücün tek elde toplanmasıdır.
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, "Başkanlık sistemi, gücün tek elde toplanmasıdır. Bunu getirdiğiniz zaman, otoriterlik anayasal zemine kavuşacaktır, meşruiyet kazanacaktır ve daha da artacaktır. Türkiye'nin ihtiyacı olan otoriterliği pekiştirmek değil, kuvvetler ayrılığını sağlamaktır" dedi.
Türmen, düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, BM İnsan Hakları Konseyi'nin, insan haklarına dair durumun gözden geçirildiği Evrensel Periyodik İzleme Toplantısı'nda Türkiye ile ilgili soruları yanıtladığını anımsattı.
122 ülkenin Türkiye'ye sorular sorduğunu ve tavsiyede bulunduğunu belirten Türmen, "Bu kadar ülkenin soru sorması, bugüne kadar görülmeyen büyük bir rakam. Demek ki uluslararası toplum Türkiye'deki insan hakları konusunda endişe taşıyor" dedi.
Türmen, Arınç'a ifade özgürlüğü, internete erişimin yasaklanması, yargının bağımsızlığı, cinsel yönelim ve kimlik konularında da sorular sorulduğunu belirterek, toplantıda Türkiye'nin AİHM'in kararlarını uygulamamasının üzerinde de durulduğunu ifade etti.
Arınç'ın sorulara çok enteresan cevaplar verdiğini dile getiren Türmen, "LGBT ile ilgili soruya, 'mevzuatımızda LGBT'lere yönelik ayrımcı bir hüküm bulunmamaktadır' yanıtını verdi. Yani Arınç'ın ayrımcılıktan anladığı, mevzuatta yazılı olup olmaması.' Bu doğru bir anlayış değil. LGBT'lilere yapılan ayrımcılık mevzuattan kaynaklanmıyor, uygulamadan kaynaklanıyor" diye konuştu. Türmen, Aleviler, zorunlu din dersiyle ilgili de sorular sorulduğunu kaydederek, Türkiye'nin, AİHM'in "Aleviler, zorunlu din dersi ve nüfus kağıdından din hanesinin çıkarılması" konusunda verdiği hiç bir kararı uygulamadığını iddia etti.
CHP'li Türmen, Bülent Arınç'ın, Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili soruya, "Hrant Dink'in ölüm yıldönümü vesilesiyle Başbakan mesaj yayımladı. Bu da ülkemizin bu davaya verdiği önemi gösteriyor" yanıtını verdiğini kaydederek, "Burada önemli olan mesaj yayımlanması değil, etkin bir soruşturma yapılmamasıdır. Kamu görevlileri için soruşturma izni 8 yıl sonra veriliyor" dedi. Arınç'ın, ifade özgürlüğü konusunda, "Türkiye'de basın organları bakımından tam bir çoğulculuk hakim" dediğini kaydeden Türmen, "Evet çoğulculuk var, havuz medyası bakımından çoğulculuk vardır, işadamları havuza para atmaktadır. Türkiye'de basına her türlü baskı vardır, otosansür uygulanmaktadır, gazeteciler tutuklanmaktadır, bazı gazeteciler işsiz bırakılmaktadır. En son Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan sansür ortadadır" dedi.
"Dış itibarı bu kadar sıfıra, dibe vurmamıştı"
Türmen, "Bütün bunlar şunu gösteriyor Türkiye ile ilgili bir rapor çıkacak ve Türkiye'deki insan hakları konusunda ciddi bir endişe var. Bütün Avrupa Türkiye'deki insan hakları ihlallerini görüyor ama bunu görmeyen, gözden kaçıran bir tek Hükümet, Hükümet bunu görmek istemiyor. Türkiye'nin hiç bir dönemde, askeri darbe dönemleri de dahil olmak üzere dış itibarı bu kadar sıfıra, dibe vurmamıştır, bu kadar itibar kaybına uğramamıştır. Türkiye'nin, sınırlarının dışına çıktığınız zaman, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti açısından itibarı sıfırdır. Hükümetin bunları görmeyerek, 'iç ve dış çevreler itibarımızı zedeliyor' demesi doğru bir ifade değildir. Bu kadar eleştiri var, insan kendisine döner bakar ve 'acaba nerede yanlış yapıyoruz' der ama bunu demiyorlar" diye konuştu.
"Başkanlık sistemi" ile ilgili soruya, Türmen, "Başkanlık sistemi Türkiye'yi, mevcut olmayan demokrasiden de uzaklaştıracaktır. Başkanlık sistemi, gücün tek elde toplanmasıdır. Bunu getirdiğiniz zaman, otoriterlik anayasal zemine kavuşacaktır, meşruiyet kazanacaktır ve daha da artacaktır. Türkiye'nin ihtiyacı olan otoriterliği pekiştirmek değil, kuvvetler ayrılığını sağlamaktır. Otoriterliği daha da kuvvetlendirici bir sistem peşinde koşuyorlar ama ben bunun olacağını zannetmiyorum. AK Parti'nin bu seçimde, tek başına Anayasa'yı değiştirecek çoğunlukla çıkması için hayal gücünüzün geniş olması lazım" yanıtını verdi. - TBMM