CHP'li Tamaylıgil'den, Erdoğan'a Oslo Görüşmeleriyle İlgili Soru Önergesi

CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, 'Oslo görüşmeleri'ni TBMM gündemine taşıdı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.

CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Eski MİT Müsteşarı Emre Taner ve yine eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmasının ardından bu isimlerle ilgili bazı iddiaların gündeme geldiğini hatırlattı. Tamaylıgil, iki MİT mensubunun İmralı'da Öcalan'ı ziyaret ettiği ve el yazısıyla kaleme aldığı bir mektubu Kandil'deki KCK yürütme konseyine götürüldüğü iddiası olduğunu belirtti. Tamaylıgil, götürülen mektupta 'Süre ne kadar uzarsa, çatışma riski ve olaylar o denli artar ve olumsuz sonuçlara yol açar. Silahlı güçlerin operasyonları eskisi gibi karşılıksız kalmayacaktır. Her an ciddi çatışmalar gündemi işgal edecektir' şeklinde ifadelerin yer aldığı iddiaları olduğunu söyledi.

Soruşturmayı yürüten ve MİT yöneticilerini ifadeye çağıran İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya görevden alındığını söyleyen Tamaylıgil, "MİT Müsteşarı hakkında soruşturma yapmak için Başbakan'dan izin alınmasını öngören kişiye özel yasa Meclis'ten çıkarıldı. Yasanın jet hızıyla Meclis'ten geçmesinin ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasının ardından Özel Yetkili Başsavcı vekilliği tarafından MİT'çilerin soruşturulması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan izin istendi. Bugüne kadar savcılara soruşturma için izin verilmemiştir. Bu izinle ilgili değerlendirme için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkili MİT mensuplarından bu iddialarla ilgili bilgi aldığı olasıdır" dedi.

CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, bu iddialarla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi sundu. Tamaylıgil'in Başbakan Erdoğan tarafından cevaplandırması istediği sorular şöyle:

"MİT mensuplarının Öcalan ile Kandil Dağı arasında aracılık yaptığı iddiaları doğru mudur? KCK yapılanmasının MİT heyeti gözetiminde tamamlandığı, Özerk Kürdistan'a imkan verilmesinin planlandığı; PKK'nın Özerk Kürdistan'da polis gücü haline getirilmek istendiği ileri sürülüyor. Bu iddialar gerçeği yansıtmakta mıdır? PKK/KCK'ya yönelik operasyonda 12 ses kaydı, 19 mektup ele geçirildiği belirtiliyor. Bu bilgi ve belgelerde MİT'in elde ettiği saldırı ve eylem talimatlarının önlenmesine yönelik harekete geçmediğine vurgu yapılıyor. Örgüt içine sızan MİT elemanları aldıkları bilgileri güvenlik birimleriyle paylaşmış mıdır? Pek çok kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırılarından MİT elemanlarının haberi var mıdır? Eğer varsa, bu MİT elemanlarına ne türlü bir yaptırım uygulamayı düşünmektesiniz?"

(MV/SS) - Ankara