CHP'li Özel'den Hdp Operasyonu Yorumu Açıklaması

Dün akşam saatlerinde HDP eş genel başkanları ve milletvekillerine yönelik gerçekleştirilen gözaltına alınma işlemlerini değerlendiren CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, HDP gibi partilerle birlikte siyaset yapmanın çok zor olduğunu belirtti. Fikirlerine katılmasalar da bir siyasi parti temsilcilerinin tutuklanmalarının, demokrasinin ciddi şekilde yara alması anlamına geleceğini dile getiren Özel, HDP'lilerin tutuksuz yargılanmasının gerektiğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel HDP eş genel başkanları ve milletvekillerine yönelik tutuklanma talebiyle gözaltına alınmalarını Manisa'da değerlendirdi.

Kendisinin de mecliste grubu olan ana muhalefet partisinin grup başkanvekili olduğunu hatırlatarak başlayan Özel, "Dün akşam ilerleyen saatlerde çalan telefonlarla uykumuzdan uyandık ve bir siyasi partinin genel başkanına, eş genel başkanına, partinin grup başkanvekiline gözaltı işlemleri uygulandığını ve bugün de tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini gördük. Öncelikle şunu ifade etmem gerekir. Ben HDP'li veya HDP'ye yakın birisi değilim. Eğer öyle olsaydı Halkların Demokratik Partisinde siyaset yapıyor olurdum. Bugün geldiğimiz noktada HDP'nin savunduğu birçok fikre taban tabana zıt görüşlerimiz var. HDP'nin söylediği birçok şeyi de doğru bulmuyor olabiliriz. Voltaire bundan 250 yıl önce şunu söylemişti; 'Senin fikirlerinle aynı fikirde değilim. Senin fikirlerin gibi düşünmüyorum ama senin fikirlerini söylemeni ömrüm boyunca savunacağım. Çünkü eğer kişiler fikirlerini özgürce savunabilecekleri bir ortam bulamazlarsa işte o zaman başka yollar ortaya çıkıyor" dedi.

"HDP gibi partilerle birlikte siyaset yapmak zor"

HDP gibi partilerin son derece zor partiler olduğuna dikkat çeken Özel, "HDP gibi partilerle birlikte siyaset yapmak son derece zor ama HDP'nin söylediklerini ifade edebileceği bir ortam belki geçmişteki 90'lı yılların sonunda yaşanan süreçten sonra yaşadığımız bir şeyi bize hatırlatabilir. 90'lı yılardaki süreçte, terörle mücadelede en sert dönemi yaşayanlar sonrasında 'Dağdan inin ovaya inin siyaset yapın' demişlerdi. Bugün geldiğimiz noktada bir siyasi partinin temsilcileri eğer tutuklanırlarsa bu noktada fikirlerine ne kadar katılmasak da demokrasinin ciddi şekilde yara almasına tanık olacağız. 1990'larda ensesinden bastırılarak meclis bahçesinde Beyaz Toros'lara bindirilen milletvekili görüntüleri o gün yapanlar açısından kendilerince meşruydu ama Türkiye bundan hiçbir fayda görmedi. Bu geldiğimiz süreçte de o görüntüler Türkiye'yi utandıran görüntülere dönüşmüş durumdaydı. Temel ilke seçimle gelen seçimle gider. 15 Temmuz gecesinde biz bunu savunduk. Eğer darbeciler başarılı olsaydı AKP'nin grup başkanvekillerini, bakanlarını gözaltına alacaklardı. Eğer bugün bu yapılan muamele AKP'li bir bakana, AKP'li bir milletvekiline, AKP'li bir grup başkanvekiline yapılırsa da en şiddetle karşısında duracak olan yine bizler oluruz" diye konuştu.

"Bir kişiye seçilmiş olmak suç işleme özgürlüğü vermez" diyen Özel, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Eğer bu siyaset insanları suç işledilerse mutlaka gidip ifadelerini verip yargılama sürecinin başlatılması ama bu yargılamaların tutuksuz olarak yapılması lazım. Bu insanlar 1 Kasım günü çok sayıda seçmenden kendi yerine gidip mecliste söz söyleme görevi aldılar ve yerine bir başkası yok bunu yapabilecek. Bugün onlara yapılan gözaltı ve tutuklamalar eğer tutuklamaya dönerse tutuklama talepleri ki bir kaçının döndüğünü duyuyoruz. Onların değil ama onlara oy veren seçmenin sesinin kısılması noktasına gelir. O seçmen kendisini mecliste temsil edilmiyor gördüğünde kendisini temsil etmeye çok meraklı hukuk dışı, kanun dışı hepimizin karşısında olduğu yapılara itilir diye endişe ediyoruz. Ben PKK'ya en ufak bir tavizi olmayan şiddetle kınayan ve lanetleyen, işte Manisa'dayız, her şehit cenazesinde şehit annesiyle, babasıyla ağlayan bir milletvekili olarak bu zor dönemde herkesin aklıselim davranması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde ülkemizde ellerine kına yakıp yolladığımız kınalı kuzularımızın al bayraklarla dönüşüne 1990'lardaki bu yöntemler mani olamadı. Biz bu terörün duracağı, bu kanın akmasının duracağı bir yolu, bir yöntemi bulmak zorundayız. Bu gerilimi artırarak, tırmandırarak bugüne kadar olmadı. 7 Haziran gecesine kadar bir şehit yoktu. 7 Haziran günü yapılan açıklamalarla 'Millet kaosu seçti' denildikten sonra ortaya konan bu politikalarla bugüne kadar 800 tane evladımızı al bayraklar içinde getirdi bize. Bundan sonra yeni gerilimleri, yeni şiddetleri körükleyecek bir takım davranışlardan uzak durmak gerekiyor. Bir kez daha ifade etmek gerekirse HDP ile aynı fikirleri savunuyor değiliz, HDP'ye taban tabana zıt şeyler savunuyoruz. Ancak HDP'lilerin fikirlerini söylemesinin engellenmesi onları temsile meraklı, Kürt seçmeni temsile meraklı, HDP tabanını temsile meraklı bir takım illegal ve terörü yöntem olarak kullanan terörist örgütlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramayacaktır." - MANİSA